REKLAMI GEÇ

PAMUKKALE TBMM GÜNDEMİNDE!

17 Eylül 2015 Perşembe

ic_kapak

Bu gün Pamukkale ören yerinin yakın tarihine geri gidelim.
Önce, Pamukkale’yi koruma projeleri çerçevesinde TBMM gündemine taşıyan dönemin milletvekili Hilmi Develi’nin meclis kürsüsünde yaptığı konuşmaya kulak verelim. Ardından, dönemin Kültür Bakanı Agah Oktay Güner’in aynı kürsüden verdiği yanıtı sayfamıza taşıyalım.
Devamında ise Malatya Milletvekili Ayhan Fırat’ın konuyu meclis gündemine taşıyan yazılı sorusuna ve o soruya yeni Bakan İsmail Kahraman’ın cevabına yer verelim.

Sonra neler olmuş, neler görüşülmüş ve neler yapılmış okuyalım.
İki görüşme arasındaki zaman dilimi bir aylık bir süreyi kapsıyor. Ancak, oturum metinlerinde görüldüğü üzere her iki oturumda da Kültür Bakanı sıfatıyla farklı kişiler görüyoruz.
Bu durumu açıklamak için kısa bir tarih bilgisine yer verelim.

6 Mart 1996 tarihinde, ANAYOL kısa adıyla, Mesut Yılmaz’ın başbakanlığında kurulan ANAP ve Doğruyol Partileri hükümetinin ömrü pek kısa olur. II Mesut Yılmaz hükümeti olarak da bilinen ANAYOL hükümeti, aslında bir azınlık hükümetidir. DSP’nin desteğiyle meclisten güvenoyu alır. Ancak bu Meclis toplamının yarısından bir fazla değildir ve Refah Partisi’nin Anayasa Mahkemesi’ne götürdüğü güven oylaması iptal edilir. Ardından Mesut Yılmaz hakkında gensoru verilir ve Yılmaz 6 Haziran 1996 tarihinde zamanın Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e istifasını sunar.

Yılmaz’ın istifasından sonra REFAHYOL adıyla bilinen ve Necmettin Erbakan başkanlığındaki Refah Partisi ile Çiller başkanlığındaki Doğruyol ittifakından doğan 54. Hükümet işbaşına gelir.
Aşağıdaki meclis görüşmeleri, Haziran ve Temmuz 1996 tarihinde yapılır. İlki ANAYOL Kültür Bakanı Agah Oktay Güner’e, ikincisi ise REFAHYOL hükümeti Kültür Bakanı İsmail Kahraman’a sorulur.

HİLMİ DEVELİ’NİN GÜNDEMDIŞI MECLİS KONUŞMASI

Dönem:20, Cilt:6, Yasama Yılı:1, 61’inci Birleşim, 12.6.1996 Çarşamba,

Gündem dışı Konuşma

HİLMİ DEVELİ (Denizli) – Sayın Başkan, sayın üyeler; ülkemizin doğal güzelliklerinden biri olan Pamukkale’nin kurtarılmasına yönelik çalışmalar hakkında söz almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla selamlarım.

Denizli, Ege Bölgemizin, İzmir’den sonra sanayileşmeyi yakalamış, binlerce küçükic-hilmi-develi ve orta ölçekli işletmelerin bulunduğu bir ilidir. Denizli’nin çalışkan insanları, devletimizin altyapı konusundaki cimriliğine rağmen Türkiye’mizin kalkınmasında öncülük yapmaktadır. Örneğin, ihracatta 1 milyar dolan yakalamıştır; ülkemizde, vergi tahakkukunda, dördüncü sırada yer almıştır; yurdumuzun 500 büyük firmasından 14’ü Denizli’mizdedir.
Denizli’mizde olması gereken kamu kuruluşlarının bölge müdürlükleri, maalesef, başka illere kaydırılmaktadır. Örneğin, TEDAŞ. Denizli, KOBİ’lcrin fidanlığıdır. Burada kurulması gereken menkul kıymetler borsası da, Hükümet ortağı bir partimizin iç çekişmesi nedeniyle, bir başka ile kaydırılmıştır.

Denizlimiz, sanayi ve ticaretin yanı sıra, karayolları ve havayolları ulaşımının yetersiz olmasına karşın, turizmde de, müteşebbislerimizin çabasıyla, güzel bir noktayı yakalamayı başarmıştır.Ülkemiz, doğal ve kültürel varlıkların yoğun olarak bulunduğu, birçok uygarlığın ürün verdiği, doğu ile batı arasında köprü olan bir yerdir. Türkiye’nin doğal ve kültürel değerlerinin korunması görevi, sadece o değerlerin bulunduğu yöre halkının değil, tüm insanlarının ve giderek tüm dünyanındır; çünkü, geçmişten kalan bu mirasın korunarak gelecek nesillere iletilmesi, bizim neslimizin sorumluluğuna bırakılmıştır.

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu UNESCO’nun “Dünya Kültürel ve Doğal Mirasını Koruma Sözleşmesi”de, dünyanın, olağan dışı evrensel değerlere sahip doğal ve kültürel varlıklarının korunması için özel önlemler alınmasını öngörmektedir.Taraf olduğumuz bu sözleşmeye göre oluşturulan dünya miras listesinde, ülkemizden sekiz yer bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi de, gerek doğal oluşumları gerekse arkeolojik değerleriyle önem taşıyan Pamukkale’dir.

Pamukkale, travertenleri, termal su kaynakları, doğal güzellikleri ve Hierapolis antik kentiyle, dünyada, türünde tek örnektir. Özellikle, termal suyun yüzyıllardır yamaçlardan serbestçe akmasıyla oluşturduğu beyaz travertenler âdeta doğanın gelinidir.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; bu özelliklerinden dolayı, yalnızca ülkemizin değil tüm insanlığın ortak mirası kabul edilen Pamukkale ve çevresinde turizm gelişmekte; bu gelişmeyi aşan özelliklerde düzensiz ve karmaşık bir yapılaşma oluşmakta, termal su kirlenmekte, travertenler kararmakta ve bu yanlış oluşumlar nedeniyle, Pamukkale, yok olma sürecini yaşamaktadır.

Doğal, tarihsel ve kültürel çevreye sahip bu yerin korunması turizmin yalnızca ekonomik boyutuna indirgenemez, Hem turizmin hem de koruma ve geliştirmenin kültürel boyutu gözardı edilemez.Kaldı ki, turizm, ekonomik boyutun ötesinde, yerli halkımız ile gelen ziyaretçilerin birbirleriyle tanışmalarını, kültür alışverişinde bulunmalarını da sağlayan ve barışa uzanan köprüdür.

Pamukkale’nin çeşitli sorunları vardır. Bu sorunların başında, antik Hierapolis kentinin korunması, onarılması ve travertenlerin beyazlığının sağlanması gelmektedir. Bu amaçla, Pamukkale Koruma ve Geliştirme Projesi çalışmaları 1989 yılında başlamış; bu koruma amaçlı planı, Denizli Valiliği ve Kültür Bakanlığı, birlikte, bu projenin koruma amaçlı imar planını hazırlama çalışmalarına başlamıştır. Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 1990 yılı mayıs ayında Denizli Mimarlar Odasınca düzenlenen Pamukkale Sempozyumunda koruma ve geliştirmenin temel ilke ve kararları belirlenmiş; bu ilke ve kararlar, plancıların verilerini ve programını oluşturmuştur.

Hazırlanan bu plan, Kültür Bakanlığınca 1991 yılı haziranında düzenlenen uluslararası çalışma grupları toplantısında tartışılmış, genel bir kabul görmüştür. Bu planda istenilen ve düzenlenenler şunlardır: Hierapolis kentinde arkeolojik alan düzenlenmesi; doğal SİT travertenler ve termal su kaynakları düzenlemesi; doğal ve arkeolojik SİT alanı ile yakın çevre arasında yeni bir ulaşım-dolaşım sistemi ilişkisinin kurulması; doğal ve arkeolojik SİT alanı içerisinde yer alan her türlü turistik tesislerin, yapıların, piknik alanlarının, asfalt yolların kaldırılması.

Bir çerçeve plan olarak kabul edilen koruma amaçlı imar planının işlerlik kazanabilmesi için alt planların mutlaka yapılması ve öncelik sırasına göre uygulanması gerekirken, öncelik gözetilmeksizin uygulamaya başlanılmıştır. Bu durum, koruma planı konusunda, bazı çevrelerde, plan aleyhine yeni bir ortam yaratılmasına, maalesef, neden olmuştur. Yapılması gereken, şu anda çalışan 5 motelin ve diğer tesislerin kaldırılmasıdır.

Sayın Başkan, sayın üyeler; Pamukkale’de, bugün, ciddî sıkıntılar yaşanmaktadır. Araçların giriş çıkış zorlukları, mevcut motellerin çalışması nedeniyle suyun kirliliğinin devam etmesi, iç dolaşım ve gezi güçlükleri ile beyazlaştırma uygulamasında yaşanan sorunlardır. Traverten teraslarını beyazlatacak ve büyütecek termal su kanalları, Hacettepe Üniversitesince yürütülen projeye göre, mevcut tesislerin olduğu yerden geçmesi gerekmektedir. Ne var ki, yapılan kanallar, mevcut tesisler nedeniyle, tesislerin ya önünden ya da arkasından geçmek zorunda kalmış, tarihsel ve doğal sit alanı betonlaşarak çirkin ve maliyeti yüksek kanallara dönüşmüştür. Projede yer alan kuzey ve güney kapılarının tarihi dokuya uygun olmayan bir şekilde uzay kafes konstrüksiyon biçiminde yapılması, tarihe saygısızlıktır. Yapımı, özel birim fiyat uygulamasıyla yapılmış ve fahiş rakamlara mal olmuştur.
Sayın Bakandan, bugüne kadar yapılan harcamaların ve yapılan işlerin neler olduğunu açıklamasını bekliyorum.

Sonuç olarak:Koruma projesine engel olan 5 motel kaldırılmalıdır. Japon Hükümeti’nin, UNESCO Kültürel Katkı Fonu vasıtasıyla yaptığı hibe araç ve gereç, bu projede kullanılmalıdır. Kültür Bakanlığı, zaman geçirmeksizin projenin uygulamasına devam etmelidir.Gerek Pamukkale Sempozyumunda gerekse çalışma grubu toplantısında önerilen yönetim modeli, özerk ve demokratik temele dayanan “Koruma Geliştirme Birliği” hayata geçirilmelidir. Kültür Bakanlığınca, Pamukkale koruma yasası bir an önce Yüce Meclise getirilmelidir. Bu arada, Denizli Valisi Sayın Yusuf Aksu’nun iyi niyetli çalışmalarına, Mimarlar Odası ve diğer sivil toplum örgütlerine huzurlarınızda teşekkür ederim.”

6

BAKAN A.O.GÜNER’İN DEVELİ’YE CEVABI
Hükümet adına, gündem dışı konuşmayı yanıtlamak üzere, Kültür Bakanı Agâh Oktay Güner kürsüde söz alır;

“Sayın Başkan, sayın milletvekilleri;
Denizli Milletvekili Sayın Hilmi Develi’nin Pamukkale ile ilgili yapmış olduğu konuşmaya cevap sunmak üzere huzurunuzda bulunuyorum. Bu vesileyle, Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın milletvekilimizin çok haklı, çok ciddî ve çok tutarlı gerekçelere dayanan konuşmasını büyük bir dikkatle takip ettik. Kendilerini kutluyorum. Fevkalade haklıdırlar. Ne yazık ki, Türkiye’nin dünya çapındaki büyük tabiî servetlerinden olan bir Tuz Gölü, Konya sanayi bölgesi atıklarını taşıyan akarsuyun Tuz Gölüne bağlanmış olması sebebiyle kararmaya başlamış; Denizli’deki Pamukkalemiz de, bir seri ihmal ve hata yüzünden, kararmaya yüz tutmuştur.

Değerli arkadaşlarım, sayın milletvekilimizin de ifade buyurdukları gibi, 1991 yılında, Kültür Bakanlığı, Turizm Bakanlığı, Çevre Bakanlığı, Denizli Valiliği, Denizli’deki yerel yöneticiler ve belediye başkanlarının katıldığı bir danışma ve yönlendirme kurulu teşkil edilmiş, bu kurul bir plan hazırlamış ve bu planın ilk adımı olan proje, 1991 yılı ekim ayında, yetkili kurullardan geçerek tasdik edilmiştir. Yapmış olduğumuz çalışmalarda, bu projenin, bir nevi, Pamukkale’yi koruma planı niteliğinde olduğunu gördük. Plan, bütünüyle tutarlıdır ve isabetlidir; ancak, plan ve projedeki tutarlılığa rağmen, uygulamada büyük yanlışlar yapılmıştır.

Birinci büyük yanlış şudur: Asırlardan beri Pamukkale’deki travertenlere beyaz rengini veren su, tarihî kanallarla nakledilirken, bu tarihî su boruları, Romalılardan önceki devirde yapılmış bu su kanalları dinamitlenmiş, bunların yerine, tarla sulayan beton su dağıtım şebekesi ihdas edilmiştir; tabiî, suyun kimyevî yapısı havayla daha çabuk temas ettiği için, karakterinde büyük değişme olmuş ve kararma başlamıştır.

Sayın milletvekilimiz son derece haklıdır; bu yörenin tarihî kimliğine hiç uymayacak bir biçimde, uzay araçlarını andıran, demirden kapılar inşa edilmiş; bu kafeslerle, Pamukkale’nin kimliğiyle-âdeta- son derece zıt bir manzara ortaya çıkmıştır. Halbuki, Pamukkale’de yapılacak birinci iş, bu tarihî su kanallarını korumak, sonra Pamukkale içindeki kullanma yollarını yapmaktı. Siyasî iktidarların ve bütün siyasîlerin dikkat etmeleri gereken bir kuralın, burada da acı bir biçimde karşımıza çıktığını görüyoruz. Basının önem verdiği, sadece alkış toplayan işleri yapma kolaylığına saptığımız zaman, projelerin ciddî unsurları ihmal ediliyor. Pamukkale’de de, ne yazık ki,böyle olmuştur. Şova hiç imkân tanımayan, altyapının önemli bir bölümü olan yollar, bugüne kadar yapılamamıştır. 1996 yılında, biz, bu yollarla işe başlıyoruz. Projede, 800 metre olan bembeyaz renkli travertenlerin 2 800 metreye çıkması, 2 kilometre daha artırılması vardı. Ne yazık ki, antik su kanalları tahrip olduğu için, şu anda, bu hedefe ulaşmak fevkalade zor görünüyor.

Ayrıca, Pamukkale, fevkalade kötü kullanılıyor; travertenler çiğneniyor, piknik yapılıyor, ateş yakılıyor, çöplük maddeleri terk ediliyor. Bütün bunları derli toplu bir biçimde ele almak için, valilikte, istimlak kararlarını, yerinde, mahallî idarecilerle görüşmek için, bu ayın 23’ünde, bütün Denizli milletvekillerini de davet ederek, mahallî idarelerin temsilcilerinin de katılacağı bir toplantı yapacağız. Bu toplantıya katılacak ilim adamları, proje müellifleri de, bu düğümleri teker teker kendi gerçeğinde görmemize imkân verecek.

Pamukkale’yi, biz, her türlü siyasî endişenin üstünde ve ötesinde, kendi gerçeği içerisinde ele almanın ve merkezî hükümet teşkilatının, mahallî idarelerin; dolayısıyla, Parlamentomuzun ve belediyelerimizin bütün güçlerinin bu projede seferber edilmesinin, milletimizin büyük bir zenginliğini kurtarmaya hizmet edeceğine inanıyoruz.
Değerli Milletvekilimize, huzurunuzda tekrar teşekkür ediyor, bu konuyla ilgili bütün maddî harcamaları kendilerine yazılı olarak sunacağımı beyan ediyor; ayrıca, ayın 23’ündeki toplantıdan sonra, Pamukkale konusunda, daha geniş, bütün tarafların üzerinde anlaştığı bir kurtarma stratejisini huzurunuzda arz etmek üzere, durumu bilgilerinize sunuyorum.”

MOTELLERİN KAMULAŞTIRMA HİKAYESİ
Agah Oktay Güner 23 Haziran 1996 tarihli Valilik toplantısını yaptı mı bilmiyoruz. Denizli Valiliğinde belki kaydı vardır. Ama bakanlık ömrü yetmemiş olabilir. Zira 28 Haziran 1996 tarihinde yani o toplantının yapılacağı tarihten beş gün sonra Bakanlıktan ayrılır ve yerine Refah Partisi’nden İsmail Kahraman Kültür Bakanı olur.

5
Nitekim yaklaşık bir ay sonra, 22 Temmuz günlü TBMM oturum tutanaklarına giren bir başka kayıttaki, Agah Oktay Güner’in yanıtlaması istemiyle sunulan yazılı soruyu yeni Kültür Bakanı İsmail Kahraman cevaplar.
Kahraman’a soru yönelten, Malatya milletvekili Ayhan Fırat’tır. Fırat aynı metinde birbirinden farklı üç konuda soru yöneltir Bakana. Bunlardan biri Pamukkale’dir. Biz sadece 2 ve 3 no.lu Pamukkale soruları ve cevaplarına yer verelim.

Önce kısa bir not: Soruların ilki travertenlere su taşıyan kanalların inşası, travertenlerdeki renk bozulması ve kullanıp usullerine ilişkin. Projeyi üstlenen Hacettepe Üniversitesi olmuştur ve geçen haftalarda sayfa konuğumuz olan Haşim Yıldız ve Ali Aktürk’ün de şikayet ettikleri gibi, su taşıyan kanalların üniversite tarafından inşa ediliş biçimi tartışma konusudur. Sorudan anlaşıldığı kadarıyla Bakan Hacettepe Üniversitesi’nin projeyi yüklenmiş olmasından hoşnut değildir.

3 no.lu soru ise pek bilinmeyen bir noktaya, örenyeri içindeki ‘efsane’ otellerin kamulaştırma sürecindeki tartışmalarına ışık tutmakta. Bu süreçte hangi otel, motel ya da yerleşim için ne bedeli biçilmiş, nasıl ödenmiş veya ödemesi nasıl planlanmış, kamu kullanımındaki yapıların kaderi, (özellikle Belediyeye ait Palmiye ve Özel İdareye ait Pamukkale) nasıl son bulmuş? Bakanın yanıtı, bu konuda oldukça ilginç ve açıklayıcı bilgiler içeriyor.

MİLLETVEKİLİ AYHAN FIRAT’IN YAZILI SORUSU

Donem :20, Cilt :8, Yasama Yılı:1, 80’inci Birleşim, 22.7.1996 Pazartesi
IV. – Sorular ve Cevaplar, A) Yazılı Sorular ve Cevapları

Malatya Milletvekili Ayhan Fırat’ın, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu üyelerinin değiştiriliş nedeni ile Pamukkale Projesine ilişkin ve kültür merkezlerinin ihalelerine ilişkin soruları.

“Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki soruların, Kültür Bakanı Sayın Agah Oktay Güner tarafından yazılı olarak cevaplandırılması için gereğini arz ederim. Saygılarımla.

1-Pamukkale Projesi ile ilgili bilimsel inceleme yapan Hacettepe, Üniversitesine neden karşı çıkmaktasınız? Travertenlere akan suların, köylüler tarafından kullanıldıktan sonra yeniden travertenlere dönüşüne ilişkin fizik kurallarını altüst eden görüşlerinize destek çıkmadıkları için görüşlerinizi destekleyecek başka bilimsel kuruluş arayışlarınız hangi aşamadadır?

2-Denizli Valiliğinde parası hazır olmasına rağmen, Pamukkale’deki özel sektöre ait oteller neden kamulaştırılmıyor? Bunların birileri tarafından korunduğu ve buna da göz yumduğunuz iddia ediliyor. Doğru mu?”

Belirttiğimiz gibi yazılı soru başkanlık divanına verildiğinde Bakan hala A.Oktay Güner olmalı. O nedenle Fırat, soruyu Güner’in yanıtlaması istemiyle sunar. Ama cevap, sorunun güdeme alındığı tarihteki yeni Bakan’dan gelir.

AYHAN FIRAT’IN SORUSUNA BAKAN İ.KAHRAMAN’IN CEVABI
Kültür Bakanı İsmail Kahraman’ın, Malatya Milletvekili Ayhan Fırat’ın Pamukkale Projesine ilişkin sorularına yazılı cevabının bir bölümü.

“Pamukkale’deki doğal su kaynakları üzerinde araştırmalar yapan Hacettepe Üniversitesi Uluslararası Karst Su Kaynakları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından travertenleri beyazlatma projesi doğrultusunda hazırlanan kanal projelerinin uygulaması sonucunda bugün önemli sorunlarla karşı karşıya kalınmıştır. Sözkonusu kanallara ilişkin sorunlar;
• Pamukkale travertenleri beyazlatma projesi doğrultusunda hazırlanan kanalların yoğun arkeolojik bölgenin içinden geçmesi,
• Yeni kanalların, mevcut antik kanal dokusuna tahrip etmesi,
• Yeni yapılan kanalların estetik açıdan sit alanları içinde uyumsuzluk yaratması,
• Projelerin hazırlanma ve uygulama aşamasında Bakanlığımızın ilgili Koruma Kurulundan gerekli onayların zamanında alınmamış olması,
• Yeni yapılanma kanalların üstlerinin kapatılması sonucu travertenlerin olumsuz etkilenmesi,
• Travertenlerin beyazlatılması ve korunmasına yönelik geleneksel yöntemlerden uzaklaşarak yapay zorlamalarla doğal oluşum bozulmaktadır.
Uzun süredir toplanamayan Pamukkale Koruma Amaçlı İmar Planı Danışma Yönlendirme Kurulu mahallinde 23.6.1996 günü toplanarak; “Su Kanalları SağlıklaştırmaProjesi”nin ivedilikle ele alınmasına karar verilmiş, 1996 Yılı Yatırım Programına alınarak, gerekli ödenek ayrılmıştır. Kanalların mevcut durumu ile kullanım sırasında çıkacak sorunlar için bilimsel araştırma yapan kurumlarla gerekli görüşmeler yapılacaktır. Bakanlığımız ve Denizli Valiliği’nin koordinatörlüğünde hazırlanan “Pamukkale (Hierapolis) Koruma Amaçlı İmar Planı”nın ana hedefleri arasında, termal su kaynaklarını çıkış ve yayılma alanında bulunan, giderek kirlenmesine ve azalmasına, dolayısıyla doğal dengenin bozulmasına ve tehlike işareti olan kahverengileşmeye neden olan mevcut yeni yapıların arkeolojik ve doğal sit alanı dışına çıkarılması yer almaktadır. Yukarıda belirtilen amaç doğrultusunda, mülkiyeti İl Özel İdaresine ait Pamukkale Motel (6 pafta, 983 parsel), mülkiyeti Belediyeye ait Beltes (Palmiye) Motel (8 pafta 666 parsel) ile özel mülkiyette olan Tusan Motel (6 pafta, 366), Koru Motel (6 pafta, eski 655, yeni 731 parsel) ve Mistur Motel’in (5 pafta, 690 parsel) satın alma ve kamulaştırma çalışmalarına başlanmıştır.

2
KAMU OTELLERİNİN KAMULAŞTIRMASI
• Pamukkale Motel’in 2942 sayılı kamulaştırma kanunun 30 uncu maddesi uyarınca bedeli karşılığında Bakanlığımıza devri için Emlak Bankası expertizleri tarafından 7 000 000 000 TL. değer takdir edilmiştir. Kanunun 30 uncu maddesi uyarınca söz konusu bedel ile motelin satın alınarak Bakanlığımıza devri Valilikten istenmiştir. Yasal süre içerisinde cevap verilmediğinden Danıştay’a dava açılmıştır. Danıştay 1 inci Daire Başkanlığının 6.10.1994 gün ve 1994/158 no.lu kararı ile motelin bulunduğu 983 nolu parselin mülkiyetinin hazineye ait olması ve Bakanlığımıza tahsisli bulunduğu, bir taşınmazın tamamlayıcı parçalarının zeminden ayrı olarak, Kamulaştırma Kanununun 30 uncu maddesi uyarınca devir konusu yapılmasına hukuken imkân bulunmadığından istem hakkında karar verilmesinde yer olmadığına karar verilmiştir. Valilik Maliye Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığından, Pamukkale Motel’in tahliye edilerek Bakanlığımıza teslim edilmesi için idarî ve yasal işlemlerin yapılması istenmiştir.

• Beltes (Palmiye) Motel’in 2942 sayılı kamulaştırma kanununun 30 uncu maddesi uyarınca bedeli karşılığında Bakanlığımıza devri için Emlak Bankası expertizleri tarafından 47 000 000 000 TL. bedel takdir edilmiştir. Belediye ise, 457 432 000 000 TL. karşılığında moteli devredeceğini bildirdi. İl Takdir Komisyonu 402 344 998 675 TL. değer biçti. Bedel yüksek olduğundan, uygun bir bedel bildirilmesi belediyeden istenmiştir.

ÖZEL OTELLERİNİN KAMULAŞTIRMASI
•İl Kıymet Takdir Komisyonunca Mistur Motel için 84 557 616 195 TL.,Tusan Motel için 60 244 138 171 TL., Koru Motel için 96 272 487 400 TL. (Toplam = 241 074 241 766 TL. bedel takdir edilmiştir.) Bakanlığımızın, kamulaştırma ödeneğinin yetersiz olması sebebiyle, 2942 sayılı kamulaştırma kanununun 3 üncü maddesi uyarınca “Turizm amacıyla yapılacak kamulaştırmalar” kapsamında taksitle kamulaştırılmaları için Bakanlar Kurulu kararının alınması amacıyla imzaya sunulmuştur. Ancak, Bakanlar Kurulu bu kamulaştırmayı uygun görmemiştir.

• Pamukkale’deki kamulaştırmalar için toplam 650 419 240 451 TL. ödeneğe ihtiyaç duyulmaktadır. Bu bedel 1992 yılı itibariyle belirlenmiştir. 1996 Malî Yılı Bütçemizde 270 000 000 000 TL. ödenek bulunmaktadır. Daha önce bu amaçla aktarılan ödenek ve 1996 yılında aktarılacak ödenekle kamulaştırma çalışmaları gerçekleştirilecektir.”

7

Bu iki belgeyi niçin yayınladık?
Pamukkale, Denizli tarihi, turizmi ve ekonomisi üzerine bilgi toplayan yazarların en önemli kaynaklarından biri olmak zorunda.Pamukkale’nin özellikle son 30 yılı boyunca izlenen turizm politikaları, ÖÇK projeleri, kazı çalışmaları, restorasyon ve konservasyonlar, koruma planları, geliştirme çabaları ve bunların TBMM kürsüsüne kadar uzanan tartışmaları bu bilgilerin yoğunlaştığı noktalar. Ayrıca mesleki kuruluşların, özellikle Mimarlar Odası’nın konuya ilişkin tartışmalı süreçlerdeki tutum ve etkisi unutulmamalı.

Önce bu nedenle yayınladığımız belgelerin değerli olduğunu düşünüyorum. Ayrıca sonraki Pamukkale merkezli turizm politikalarının günümüzdeki yanlış uygulamalara nasıl uzandığının ipuçları oralarda aranmalı. Elbette çıkış yoluna da bir ölçüde ışık tutmalı.

Kimilerince hala yerinde saydığı, hiçbir ilerleme kaydedilmediği belirtilen Pamukkale ve Denizli turizminin yaşadığı bu sorunları aşması, biraz da geriye dönüp bakmaktan geçiyor olamaz mı?

Yorumlar

Cengiz OĞUZHAN   -  Bağlantı 16 Şubat 2024, 15:08

Otel leri ve yerleşim yerlerinin yıkılmasını anlıyorum katılıyorum.
Ama tüm Denizli liler olarak hala sebep olanlara çok kırgın ve kızgın olduğu, zamanın değerli Denizli belediye başkanı nın muhteşem
Eseri olan Belediye tesislerini yok edilmesi.. �

aliakturk   -  Bağlantı 18 Eylül 2015, 14:58

sayın yasar tok, tesekkurler pamukkale duyarlılıgın için.Şunu da belirteyim ki bir Denizlili olarak duyarsız bir şehir, yazılan doğruların altında dedikodu arayan bir şehir..eger Pamukkale Denizlinin degilde Diyarbakırın olsaydı Tursab alamazdı!!!

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı