REKLAMI GEÇ

Zeytinköy Kanyonu’nda bir gün…

8 Temmuz 2013 Pazartesi

denizli-zeytinkoy-kanyonu-gezenin-gunlugu-h

Kentin merkezi denecek kadar yakın bir nokta da, yaya olarak ulaşılan bir bölgededir “Zeytinköy Kanyonu” yıllardır, hatta yüzyıllardır…
Yakın zamana kadar taş ocağı olarak çalıştırıldığından sıklıkla patlatmalar nedeniyle fark edilen ancak duyarlı yöre insanı tarafından dava açılarak mahkeme kararıyla bu ocakların kapatılması sonrasında yaralarını sarmaya çalışan doğa parçası olarak tanımlanacak doğa parçası; Zeytinköy kanyonu.

2
Öyle kimsenin aldırış etmediği, belki birkaç avcı ile çobanın girip çıktığı, kim bilir belki meraklı birkaç doğa sporcusunun keşif amaçlı tırmanış yapmayı denediği, zaman-zaman yöredeki kayalıkları, tarihi kalıntıları, mağaraları yoklayan hazine avcılarının dolandığı yer; Zeytinköy kanyonu.

1
Denizli-Antalya karayolu güzergahında ilerlerken Pamukkale Üniversitesi yerleşkesinin bitiminde yolun güneyinde yer alan, gelip geçene adeta göz kırpan bir vadinin içinde saklı bir güzelliktir burası.

9
Doğa yürüyüşçüleri tarafından bilinen Zeytinköy yaylası ve çevresinin az bilinen yeri . Ancak vadinin tabanında bulunan kanyon “girilmez ve tehlikeli” olarak tanımlanmıştır hep.

13Yakın zamanda o bölgenin sakinlerinden olan ve doğa sporlarıyla da ilgilenen arkadaşım Ergun Yıldırım bu bölgede bir keşif yapma cesaretini gösterip fiziki gücü ve enerjisi olan dostlarla kanyondan zorda olsa geçebileceğimizi söyleyip bizleri ikna ediyordu. Bazen tırmanarak, bazen suya dalarak kimi zaman da halatlarla bağlanarak bu etkinliği başarıyla gerçekleştireceğimize karar veriyor sonrasında grubumuzla yola çıkıyorduk.
Hazırlıkların tamamlanıp yerel rehber olarak Arif Başkaya yı da ekibe dahil ettikten sonra Kanyonun ağzında bulunan mini gölete ulaşıyoruz sabah erken saatlerde.
Yanımızda getirdiğimiz mini bota ilave olarak yerel rehberimiz de kendine özel botu ile ulaşıma katkı yapıyordu. (bu özel bot bir kamyon iç lastiği) Böylelikle ekip üyeleri birerli-ikişerli mini göleti aşarak kanyonun giriş noktasına taşınıyordu. Bu noktada fark ediyoruz ki; bir gün önceki yağışlar sonucu bölgede sel felaketi yaşanmış, su bulanık ve çamurlu etraf biraz balçık olmuş zemin kayganlaşmış.

11
Zorlu geçeceği daha bu noktalarda belli olan organizasyonda ilk ürpermelerde başlamıyor değil! Zira kanyonun girişine ulaşmak için geçtiğimiz göletcikten sonra çamur ile de mücadele edeceğimiz net olarak anlaşılıyor. Başlangıçtaki göleti geçmek ve eşyaları taşımak pratik olsun diye ayarlanan mini botla önce çantalar ve diğer malzemeler yüklenip karşıya taşınıyor, sonra yüzme konusunda sorunu olanlar…

3

Ekibin rehberliğini yapan arkadaşımız daha başlangıçta bir kara yılanı yakalayarak biraz karşılaşacaklarımız hakkında ip ucu vermeye çalışıyordu. Bu sevimli yılanı biraz oynadıktan sonra doğaya salıveriyoruz. Tabi ki sonrasında kanyon içinde karşılaşacağımız börtü-böcekler, yengeçler, kelebekler, hatta ölü domuz ve yavrularından daha bu noktada habersiziz!!!
Kanyon içinde sıklıkla oluşan minik şelaleler yürüyüşü zorlaştırıyor, zaman – zaman bir insanın geçeceği kadar daralan yerlerde tepelerden düşebilecek taş ve kaya riskini göze alarak yürürken mümkün mertebe gürültü yapmamaya özen gösteriyoruz. Zira yukarılarda yaban keçileri, kuşlar ya da diğer yabanılların ürkerek aşağıya taş düşürebilirler! Bu konularda sık sık ekip üyelerini uyarıyoruz.

10
Hava soğuk, kanyon içi karanlık ve gölgeli dolayısıyla hep ıslanarak ve zaman – zaman halatlarla geçerek yürüyüş devam ediyor ve üşümek kaçınılmaz oluyor. Islak kıyafetler vücuda yapıştıkça titremeler çenelerin bir birine vuruşu artıyor!

20Onlarca engele, şelaleye ve suyun soğukluğuna rağmen inançla ve azimle süren bir yürüyüşün ilk mola anında güneşli bir noktada ısınmayı deniyoruz . Haziran ayında güneşi özlemek böyle bir şeymiş demekten de kendimizi alamıyoruz.
Kısa süreli molanın sağladığı enerjiyle yine şelalelere tırmanma, kayalardan aşma eşyaları halatlarla bir yerden başka yere taşıma ile akıp giden zaman öğleden sonrayı gösterdiğinde yemek molası için yöre yaşayanlarının “ Fındıklı” diye adlandırdığı yerde buluyoruz kendimizi. Adrenalini yüksek bir zaman dilimi sonrası ufak tefek yaralanmalar, morarmalar, sıyrıklar, bolca ıslanmalar sonrası yorgun düşen bedenlere iyi gelen bu ara şelaleler bölgesine doğru yürümeden önce güç ve enerji toplamaya yarıyordu.

14Şelaleler bölgesi çok ayrıcalıklı bir yer. Onlarca metre yükseklikten vadi tabanına düşen su inanılmaz güzellikler sunuyor izleyenlere. Yenilerde kaybettiğimiz Güney şelalesinin görüntüsüne benzer güzelliklerle de karşılaşıyoruz. Ulaşmanın kolay olmadığı bu yer adeta saklı bir vahayı andırıyor…

16
Biraz daha yürüyerek ulaşılan büyük şelale ise ancak “Müthiş” diyerek tanımlanabilir. Yine onlarca metre yüksekten binlerce yıldır oyarak oluşturduğu yoldan olanca hızıyla akıp çıkardığı gürültü ile insanı ürküten, etkileyen bu yer Denizli’ye olan yakınlığı ile bilinmezliğinin gizemini sunuyor adeta bizlere.

21
Ne iyi ettik de geldik, ne iyi ettik de onca zorluğa rağmen buralara kadar ulaştık diye geçiriyorum içimden. O kadar zorluk, üşüme, taşa – kayaya çarpma ve dönüşünde yaşayacağım yorgunluğa rağmen burada olmak kesinlikle bir ayrıcalıktı benim için.

19
Dibimizdeki güzelliklerin farkında olmak adına yapılan bu etkinlikte farkında olmadığımız değerlerimizden haberdar olmak, bunu kamuoyu ile paylaşmak çok anlamlıydı benim ve diğer arkadaşlarım için.
Denizlinin merkezinde yürüyüş mesafesinde bir kanyonda olmaktı bu yaşadıklarım.

17
Zordu, tehlikeliydi, uzun zaman almıştı, ıslaktı, kaygandı ama değerdi, değdi de…
Yeşillikler içinde yüzen bir kanyonu ardımızda bırakıp çalılar dikenler arasından dönüş yoluna girdiğimizde daha çok yorulduğumuzun farkına varıyorduk. Saatler süren yürüyüşten sonra gün akşam dan geceye çoktan dönmüşken daha Zeytinköy vadisi üstlerinden Denizli yi seyrediyor olmak bir ayrıcalık değil ise neydi?

23
Biraz yüksek rakımlardan hafif puslu havasıyla Denizli’yi izlerken yorgun bir güne veda ettiğimizin de farkındaydık aslında.
Gün gecesine, biz evlerimize dönerken Denizli ‘ de ışıl-ışıl cadde ve sokaklarıyla bir sonraki gün için geceye sarılmıştı çoktan…

Yorumlar

ahmet sarıçay   -  Bağlantı 21 Temmuz 2013, 13:34

çok harika bir yere benziyor.bu şekilde düzenlenen organizasyonlara bende katılmak istiyorum. haber verirseniz çok mutlu olurum.

AKLAN   -  Bağlantı 9 Temmuz 2013, 16:37

Daha önce facebook’ta tanıtımı yapılmıştı bu kanyonun bir bloğ sitesinde..

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı