İki il bir göl… Adı: Acı Göl

İki il bir göl, adı: Acıgöl…

İki dağın arasında doğudan batıya uzanan,
adı acı ile başlasa da sadece suyu acı bir göldür o…
İki ilin sınırında ayağı Hanbat ovası, başı Başmakçı
İki il bir göl, adı: Acıgöl…

Acı gölün normal durumlarda pek umursayanı yok gibidir. Sodyum sülfat işletmecileri hariç…

Koca göl yukarılardan bakıldığında halı tarlası gibi parsellenmiş durumdadır.

Göl parsellenir mi diyen varsa eğer yolunu Maymun dağı yahut karşısındaki Söğüt dağına düşürsün. Bakıp kendi versin kararını…

İki dağın arasında, iki ilin sınırında ve iki ilçenin tam ortasında kültürel varlıklara ev sahipliği yapan göl, aynı zamanda doğal varlıkları da besleyip-büyüterek yarınlara ulaştırmaya çalışan havzadır.

Yörede yetiştirilen Gül ve gül yağı üretim tesisleri, Tavuk çiftlikleri ve yumurtacılık sektörü, halı kilim dokuma ve pazarlama, haşhaş ekim sahaları ve hububat akili ovalar ile büyük-küçükbaş hayvancılık diğer değerler olarak kayıtlara geçer.

Acı gölün semalarında yüzlerce tür kuş havalanır, onlara besin olan binlerce tür de börtü böcek.

Sabah akşam uçan metal kuşlar oranın yabancısı gibidir aslında ya olsun o da kanıksanmıştır şimdilerde.

Acı göl, suyunun acılığı ve tuzluluğu nedeniyle bu adı almıştır şüphesiz. Ülkemizin sodyum rezervi yüksek gölleri sayılırken bu ad ilk sıralarda yer alır.

Doğu yakasında Başmakçı ve köyleri, kuzey doğusunda Dazkırı ve köyleri, Batı ve Güney batısında ise Çardak ve Bozkurt ilçelerinin köyleri kasabaları Acı gölü çevreler.

Suyu dağların eteklerindeki kaynaklardan ve kış mevsimindeki yağışlardan alır göl.

Onu besleyen kaynakların büyük çoğunluğu Söğüt dağının eteklerinden kaynar. Maymun dağı bu anlamda biraz eli sıkıdır. Kurutulan Beylerli gölü ve onu besleyen kaynaklarda kısmen gölü besleyen kaynaklardandır.

Tatlı su kaynaklarının göle aktığı yerlerde başka bir yaşam alanı-başka bir habitat vardır, hem evcil hem de yabanıl canlılar için…

Gün ortası gölün içinde beslenen büyükbaş hayvanlar, keçi –koyun sürüleri görmek mümkündür.

Acı gölün doğal değerler açısından asıl tanınmışlığı kuş gözlemcilerinin ve fotoğrafçıların ziyaretleriyledir. Yerli yabancı bir çok ziyaretçisi olan gölün 2 ayrı kuş gözlem istasyonu (kulübesi) vardır. Biri Başmakçı(Afyon) diğeri Gemiş (Denizli) tarafında…

Buradan ne kadar kuş gözlemlenir bilinmez ama Başmakcı tarafındakinin önünde su kaynağı bulunmakta ve piknik alanı olarak kullanılmakta, Denizli tarafındakinde ise göle olan mesafenin uzaklığı nedeniyle ( ve arada yol olması da dikkate alınırsa) kuşları gözlemleyebilmenin özel saatlerde olması gerektiği anlaşılmaktadır.

Göl ile iç içe olan en önemli yerleşim yeri Akpınar köyünün mahallesi olan ve göle bitişik olan Aşağı Akpınar ile Gölün karşısındaki Yüreğil beldesidir.

Aşağı Akpınar da göl manzaralı evler ve saz çatılı hayvan barınakları görülmeye değerdir.

Yukarı Akpınar ise tam anlamıyla göl manzaralı bir yerleşim alanıdır. Göl manzaralı olmak yaşam standardının yüksekliği anlamına gelmez Akpınar da, hatta tam tersine olduğunu söylemek gerek…

İki dağın arasında sıkışıp kalmış iki ile sınır çizen bu göl, barındırdığı özel yaşam alanı ve yaşayanlarıyla “iki ile bir göl” olarak Denizli –Ankara yolunun Afyon sınırında konuklarını bekler…

Yolunuzu doğuya çevirip rotanızı Acıgöl ve çevresi olarak saptarsanız pişman olmazsınız.

İyi geziler…