REKLAMI GEÇ

ÇAPUTA ANLAM YÜKLEYEN ÇAPUTÇU

19 Şubat 2014 Çarşamba

seval-ulsal-denizli-moda-tasarimcisi-vildan-caputcu-roportaj-h

Vildan Çaputçu bıcır bıcır… Sivri ailesinin konuşkanlığı ve samimiyeti ona da geçmiş. Amcası Esat Sivri’ye çok benziyor. Tatlı dilli. Konuşurken sürekli gülüyor ve insanlarla samimi sohbetler kuruyor. Tasarımcılık tam ona göre biçilmiş kaftan. Çünkü o yaratıcı faaliyetleri, üretmeyi ve beğendirmeyi seviyor. Enerjik ve yerinde duramayan Vildan Hanım, önce satıcı olarak başladığı butikle yetinmeyerek kısa sürede üreteci konuma sıçrayıp konfeksiyona dönüşmüş. Kesmemiş, bu kez de iş hayatının giyim trendini belirlemek, iş modasına damga vurmak için harıl harıl çalışıyor. Bu arada çalışma temposuna tasarım konusunda verdiği öğrenci konferanslarını da eklemiş. Vildan Çaputçu ile kahkahalar arasında samimi içten ve keyifli bir sohbet yaptık. Buyurunuz efendim…

ic-1

SEVAL UYSAL: Anjea’nın anlamı ne?

VİLDAN ÇAPUTÇU: Anjea Hitit mitolojisinde bolluk, bereket tanrıçası anlamına geliyor. Uzun süre isim aradım, bu ismi bulmak tam bir ayımı aldı. Beni yansıtsın, kısa olsun, kolay söylensin, hem de manası olsun istedim. Benim tasarım ismim oldu. Kolay kabul gördü.

SEVAL UYSAL: Tasarımcılık maceran nasıl başladı?

VİLDAN ÇAPUTÇU: İş hayatına 1997 yılında Organize Sanayi’deki İTAŞ dokuma fabrikamızda başladım. Tasarımcı değildim, dokumayı öğreniyordum. 2 yıl alıştım. Bebeğim olunca ayrıldım. 2000 yılında bebeğim biraz büyüyünce bu kez DEBA’da desen dairesinde işe başladım.

ic-2

ÇALIŞMA HAYATINDA HEP KENDİMLE YARIŞTIM

SEVAL UYSAL: İş hayatına “evde oturmaktan canım sıkılıyor, gidip oyalanayım bari ” düşüncesiyle mi başladın?

VİLDAN ÇAPUTÇU: Tam tersine. Ben tüketici bir kadın olamam, üretici olmam lazım. Üretici olmazsam mutsuz oluyorum. Para harcamak bir yere kadar, ben mutluluğu bulamadım ve o yüzden çalışmaya başladım. Servisteki ilk gün, müdürüm “Buraya Sacit Sivri’nin kızı olarak mı Vildan Çaputçu olarak mı geliyorsun söyle bileyim” dedi. “Vildan Çaputçu” yanıtını alınca “Görürsün gününü” dedi ve öyle başladık. Ama ne başlama! İşletmeyi gezmemi ve rapor hazırlamamı istiyordu. Getirdiğimi beğenmiyor yüzüme fırlatıyordu. Ön planda olmayı seven bir kadın olduğum için desen dairesindeki 10 kişiden biri olmak hoşuma gitmedi. Bana verilen görevden hoşlanmasam da yerine getirdim. Farklı olmak istedim ama hiçbir zaman patron kızı gibi çalışmadım. Akşam 18.30’da eve geliyordum. Çok yorgun oluyordum. Yemek yedikten sonra eşimle biraz sohbet ediyor, çocukları yatırıyor sonra saati 04:00’e kuruyordum. Kalkıp raporumu hazırlıyor ve 8.30’de işe gidiyordum. Çok hırslıydım ama hırsım başkasına karşı değil, kendimle yarışıyordum.

DEBA SAYESİNDE BÜTÜN KAPILAR BANA AÇILDI

SEVAL UYSAL: Bir zamanların efsane fabrikası DEBA’da yetişmenin faydalarını gördün mü?

VİLDAN ÇAPUTÇU: Elbette, DEBA’dan geliyorum dediğimde bütün kapılar ardına kadar açıldı. Bütün bildiklerimi orada öğrendim. Kumaş, desen, koleksiyon yapmak. Bugün herkes tasarımcı. Ben okumadan bu yere geldim. Sonuçta okuldan yetişip tasarımcı olmadım, dikiş bilmediğim için moda tasarımcısı da değilim. Ama en iyi koleksiyon yapan benim.

SEVAL UYSAL: Bu fikir nasıl filizlendi?

VİLDAN ÇAPUTÇU: DEBA kapandıktan sonra çok işsiz kalmadım. Fabrika Eylül’de kapandı. O sırada Sanayi Odası’nın girişimci kadınlar kursu açıldı. 200 kişi başvurdu, seçilen 12 kişi arasına girdim. Aklımda bir şeyler vardı ama nasıl yapacağımı bilemiyordum. Tasarım ofisi gibi bir şey düşünüyordum. Bu sırada DEBA’nın eskiden danışmanlığını yapan tasarımcı Ümit Ünal kendi ürünlerini satmamı önerdi. Butik fikri böyle doğdu. DEBA’da çalışmış olmanın ve tasarımcıların çoğunu tanımamın bana büyük artısı oldu. Butikçilik yaptım yetmedi. Konfeksiyonculuğa başladım, özel dikim yaptım. O da yetmedi çocuk giyimi ve şimdi personel giyimi yapmaya çalışıyorum.

ic-4

NASIL HİSSEDİYORSAM ÖYLE YAŞARIM

SEVAL UYSAL: Yürü ya kulum olmuş…

VİLDAN ÇAPUTÇU: Kendi kendine oldu. Kimse bana “şunu yap, bunu yapma” demedi. Su aktığı gibi, hissettiğim gibi yaşamayı seviyorum. Bu gün bunu hissediyorsam öyle yapıyorum.

_________________________________________________

Flash Player Kurmak İçin Tıklayınız

________________________________________________

SEVAL UYSAL: Hep kendi şirketlerinizde çalışmışsın?

VİLDAN ÇAPUTÇU: Seyran’da ve Yamaha‘da Mehmet Bey’in davetiyle dışarıdan piyano hocalığı yaptım.

SEVAL UYSAL: Piyano çaldığına göre çocukken sanata eğilimin varmış?

VİLDAN ÇAPUTÇU: Evet varmış ama farkına varamadım. O zaman da aileler çok farkına varamıyordu, ya da bugünkü gibi sanat değerli değildi. Zaten 19 yaşında henüz üniversitede okuyorken evlendim
Hemen çocuğum oldu.

SEVAL UYSAL: Çok erken evlenmişsin, kör kütük aşık mı olmuştun?

VİLDAN ÇAPUTÇU: Görücü usulü ile tanıştık, çıkmaya başladık. Beni tavladı, sevdim, evlendik.

ic-5

BONCUKLU VE PARLAK ELBİSE SEVENLER VAR

SEVAL UYSAL: Yaptığın iş yeni ve farklı Denizlili hanımların yaklaşımı nasıl oldu?

VİLDAN ÇAPUTÇU: Başlarda “lüks bir villada açılmış bir butik pahalıdır” diye düşünerek korkanlar oldu. Ama meraktan da olsa gelenler beni tanıdı, ben onları tanıdım. Her istenileni de yapmadık, sonuçta Anjea’nın tarzının dışına çıkmak istemedik.

SEVAL UYSAL: Kadınlarda nasıl bir tarz var?

VİLDAN ÇAPUTÇU: Düğün sahipleri boncuklu ve parlak seviyorlar ve öyle elbiseler istiyor. Açık giyinemeyenler diktirmeyi tercih ediyor çünkü hazır giyim çok açık oluyor. Bir de çok modern isteyenler var.
Biz de tüm bu istekleri modernleştirerek onlara sunmaya çalışıyoruz. Önceden tedirgin olanlar şimdi birbirlerinden gördükçe daha rahat davranıyorlar. Biz onlara “kumaşı seç gerisini bize bırak” diyoruz. Önceden dergilerden model kesip getirenler de artık seçimi bize bırakıyor. Karşılıklı güven duymak önemli. Biz yaratmak istiyoruz onlar da farklı olmak istiyor. Mesele bu.

ic-6

UÇUŞAN FİKİRLERİN KUMAŞA DÖNÜŞMESİ ŞAHANE BİR ŞEY

SEVAL UYSAL: Koleksiyonlarını nasıl hazırlarsın?

VİLDAN ÇAPUTÇU: Koleksiyon hazırlamak için öncelikle yurt içi ve yurt dışı fuarlara katılıyorum. Oralarda önümüzdeki sezonlara ait bilgileri toparlayıp, gerekli eğitimlere de katıldıktan sonra yeni sezona hazır oluyorum.
Kumaş ve desen koleksiyon konseptini belirlemek için okuduğum bir kitaptan, dinlediğim müzikten, gördüğüm binalardan etkilenerek başlangıç noktasını bulmaya çalışırım. Konsepti bulmak en zor süreçtir. Sezon renkleri, kumaş desen trendlerini kendime göre yorumladıktan sonra yeni koleksiyon hazırlama aşamasına geçiyorum. Koleksiyonlar ile ilgili oldukça zengin bir arşive sahibim.
Koleksiyon temasını bulduktan sonraki süreç en güzel süreçtir. O temaya uygun numune tezgahlarında çeşitli dokumaları deneyerek en uygununu bulmaya çalışırım. Desen konusunda da dijital baskıda numune çalışmaları hazırlarım. Koleksiyon hazırlama aşamasında bazen elimde kalem saatlerce günlerce beklerim. Bazen de bir saat içinde tüm kafamdakileri kağıda geçiririm. Zihnimde uçuşan fikirlerin kumaşa, desene veya modele dönüşmesi en heyecan verici noktadır. Ve son aşamada koleksiyonu kartelalarda ya da dikilmiş biçimde görmek en zevkli andır.

UÇUK KAÇIK GİYİNMEM

SEVAL UYSAL: Senin tarzın ne?

VİLDAN ÇAPUTÇU: Uçuk kaçık giyinmem ama bir tarzım elbet var. Vücuda oturan kesimleri seviyorum, bol elbiseyi pek tercih etmem ama giydiğim oluyor. Koyu renk seviyorum.

SEVAL UYSAL: Elbise dikerken renk tercihleri de siz mi yaparsınız?

VİLDAN ÇAPUTÇU: Genelde tavsiyede bulunuruz. Kişiye hangi rengin yakıştığını biliyoruz. Modayı ve renkleri Paris’ten takip ediyorum. Yılda iki kez Paris’e fuara gidiyorum, orada iki sezon sonrasının renklerini görüyoruz. Sosyal medyadan, İnstagramdan moda dergilerinden takip ediyoruz.

SEVAL UYSAL: Sosyal medyanın artıları var mı?

VİLDAN ÇAPUTÇU: Çok fazla.. Elbette sosyal medyayı güzel ve doğru kullanmak da önemli Facebook ve instagrama her gün girerim 24 saat açığım. Mutlaka bir defa da olsa paylaşım yaparım çünkü unutulmak istemiyorum, angie markasını da duyurmak istiyorum. Kurum kimliği ile hesabım olsa da kişisel hesabımı daha çok kullanıyorum çünkü, elbise ve paltoların yanında kişisel resimlerin daha sıcak olduğunu düşünüyorum.

ic-3

ALDIĞIM İLK ÖDÜL!

SEVAL UYSAL: Bu arada Rotary’den bir ödül aldın galiba?

VİLDAN ÇAPUTÇU: Evet! Pamukkale Rotary Kulübü’nün Meslek Ödülü’nü aldım. Bana layık gördükleri bu ödülden çok gururlandım. İlk ödülüm oldu, çok hoşuma gitti.

SEVAL UYSAL: STK’larda aktif görevlerin var mı?

VİLDAN ÇAPUTÇU: DETGİS yönetim kurulu üyesiyim, DENİB’in her yıl düzenlediği yarışma ve defilenin tasarımcı ayağını organize ediyorum. Çeşitli yerlerden gelen tasarımcılarla yaz boyunca ilgileniyoruz.

SEVAL UYSAL: Bu arada öğrencilere konferanslar veriyorsun anlatır mısın?

VİLDAN ÇAPUTÇU: DETGİS olarak bu projeye başladık. Sanayi Odası bu projeye destek oldu. Kız meslek lisesi öğrencileri çok ilgililer, tasarımı, ange’yı merak ediyorlar. Geçenlerde Endüstri meslek lisesi’ne gittim. şok oldum bütün sınıf erkek iki kız öğrenci var. Aranızda tasarımcı olmak isteyen var mı?” diye sordum iki üç kişi parmağını kaldırdı. Slayt gösterisini bittirdiğimde bir kez daha “tasarımcı olmak isteyen var mı?” diye sordum bütün sınıf elini kaldırdı.

AKŞAMLARI EVDE OTURMAYI SEVİYORUM

SEVAL UYSAL: Peki bu koşturma içinde eve zaman kalıyor mu?

VİLDAN ÇAPUTÇU: Kalıyor. Evi ihmal etmem. 18.30’da işim biter 19.00’da evdeyim. 14 yıldır benimle birlikte olan bir yardımcım var sağ olsun yemekleri yapar ama benim böyle göründüğüme bakmayın evde de iyiyimdir. Mutlaka mutfağa girip bir şekilde süslemesini yaparım. Tabaklarım ve yemeklerim süslü olsun isterim.

SEVAL UYSAL: Sosyal hayatınız nasıl?

VİLDAN ÇAPUTÇU: Eskiden arkadaş gruplarımız çoktu ve çok gezerdik. Şimdi ikimiz de çok yoruluyoruz ve bu nedenle evde oturmayı tercih ediyoruz. Şömineyi yakıyor internetten dizi indirip izliyoruz. Sosyal hayatımız bu!

Yorumlar

alican kaya   -  Bağlantı 20 Mart 2014, 16:22

seval uysal sizi tebrik ederim gazeteciliğin hakkını verdiğinizden dolayı kaleme aldığınız söyleşiler harikalar yaratıyor her konuda bir söyleşi hepsinde seval uysal

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı