Adrenalin sporlarını iş edindi, devlet de destekledi

Denizlili Neşe Ataş için adrenalin yüklü spor branşları önceleri hobiydi, şimdi ise işi oldu. O, iş edinip, hazırladığı projeyle uluslararası arenada derece yapınca,belki çok değildi ama işini kurmasına yetecek desteği de devlet esirgemedi. Şimdilerde ise “ne yapıyorsun?” diye soranlara gülümseyerek, “havadan sudan işler” yanıtını veriyor.

“Elinin hamuruyla” diye başlayan ve erkekler tarafından sıkça kullanılan deyim vardır.Pamukkale Doğa Ekstrem Spor Merkezi (PADES) kurucusu Neşe Ataş, bu söyleme inat, elinin hamuruyla yamaç paraşütünden donanımlı dalışa, kayaktan snowboarda eğitimler veriyor.

Yıllarca tekstil sektöründe çalışan Ataş’ın yaşamındaki en önemli dönüm noktası, “Kadın Girişimciliğini Geliştirmek için Denizli ve Stockholm Odaları İşbirliği AB Hibe Projesi”kursuna katılmak oldu. Kursun ardından hazırladığı “Yamaç paraşütü Eğitimi” projesi birinci seçildi. İlk maddi desteği Denizli Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’ndan aldı. Zamanla işini geliştirdi ve bugün Gökcen Havacılık ile çalışabilecek düzeye ulaştı.

26’sında ortaokula, “yaş yolun yarısı” denilen dönemde üniversiteye başlayan Neşe Aktaş, mücadeleyle geçen yıllarını İş Dünyası ile Kahve Sohbetlerine anlattı…

UÇMAK, SONSUZ ÖZGÜRLÜK DEMEK
Kadın girişimci olarak farklı bir iş yapıyorsunuz. Adrenalin yüklü, doğa sporlarıyla içli dışlı bir faaliyet alanınız var. İsterseniz sohbetimize “sizi bu alana çeken neydi?” sorusuyla başlayalım.

Tekstilde 20 yıl çalıştım. Bu sırada doğa sporlarıyla ilgileniyordum. Yamaç paraşütüne de hobi olarak başladım. Tekstil sektöründen ayrıldıktan sonra Denizli ve Stockholm Sanayi odaları işbirliğiyle gerçekleşen “Kadın Girişimciliğini Geliştirmek İçin AB Hibe Projesi”nden haberdar oldum. Benim de kendi işimi kurma hayalim vardı. Hobimi nasıl işime çeviririm diye bir planlama yaptım. “Sevdiğim işi yapmak istiyorum” dedim ve yola koyuldum.

Bu işle ilgili bir eğitim almış mıydınız?

Tabii… Başlamadan önce yamaç paraşütüyle ilgili başlangıç, orta pilatoj ve pilatoj eğitimlerini aldım.

Uçmak, havada olmak nasıl bir şey?

Sonsuz özgürlük benim için.

“TOPLUMSAL BASKIYLA KARŞILAŞTIM”
Peki, bir bayan olarak yaptığınız işle ilgili sıkıntı ve zorluklar yaşadınız mı?

Yaşamaz mıyım hiç…Sıkıntılı süreçler oldu. Zaten ataerkil bir toplumda yaşıyoruz. Kadınlar ne yazık ki ikinci plana itiliyor. Kadın çocuk doğuran, evde yemek pişiren, temizlik yapan, eşine hizmet eden vasıflara sahip birisi olarak görülüyor.

Oysa kadınlar istedikten sonra fiziksel olarak ve düşünsel olarak çok şeyler yapabilir. Kadın, çabuk kavrayan, istediği başarıya ulaşmak için çok çabalayan bir yapıya sahiptir. İlk çalışmaya başladığımda “kadının yeri evidir”, “ne işin var yamaç paraşütü gibi bir alanda” gibi toplumsal ve psikolojik bir baskıyla karşılaştım.

Ama kendinize bir hedef belirliyorsunuz. Bu sizin hayatınız, sizin idealleriniz, sizin hayalleriniz. Ailem çok destekleyiciydi. Fakat toplumda “Kadının o kadar erkeğin içinde ne işi var. Erkek egemen bir spor branşında ne işin var” gibi yadırgayıcı ifadelerle karşılaştım. Oysa ben bu işin eğitimini aldım. Bir erkek ne kadar efor sarfettiyse, ben de o kadar efor sarfettim. Kadın olmak yamaç paraşütü yapmanın önünde bir engel teşkil etmiyor.

PADES, Denizli’de kurumsal kimlik çerçevesinde çalışmalara başlayan, uluslararası ödülü olan, Denizli’de alanında profesyonel olarak faaliyet gösteren ilk yer olma özelliğini taşıyor. Devlet desteği almanın özelliğini taşıyor. Yaptığınızı işi satmak için anlatıyorsunuz. Sizi dinleyenler, anlatılanları hayal gibi görüp, gülerek bakıyor. “Bir bayan bu işi yapıyor” gibi küçümsemelerle bakıyorlar. “1.50 metre boyla ve kadın başınızla olmadık işe kalkışıyorsunuz. Anlattıklarınızı yapmanız mümkün değil” diyenler oldu. Ama görüldüğü gibi geride dört yıl kaldı ve biz buradayız, işimizi geliştirerek sürdürüyoruz.

“YA SAVAŞIP KAZANIRSINIZ YA DA BOYUN EĞERSİNİZ”
Mahalle baskısı denilen şey zaman zaman sizi “Allah kahretsin, yeter ya” deme noktasına getirdi mi?

Tam tersine tetikleyici oldu. Baskıya boyun eğip eğmemek kişilik ve karakterinizle ilgili. Hayatta iki seçeneğiniz var; ya savaşacak, mücadele edeceksiniz ya da kaybedeceksiniz. Kazandığınız veya kaybettiğiniz durumlarda bunların sizin hayatınıza getireceği psikolojik durumlarla mücadeleye de hazır olmalısınız. Ben pozitif bakmayı yeğleyenlerden oldum.

ERKEK KURSİYERİ DAHA FAZLA
Kursiyerleriniz arasında bay mı, bayan mı daha çok?

Erkekler daha fazla. Keşke bayanların sayısı da artsa. Ama şu da var; bayanlar adrenalin içeren yamaç paraşütü, dalış gibi sporları pek tercih etmiyor nedense.

Bunu sorguladınız mı hiç?

Yine toplumsal baskıdan kaynaklanıyor. Eğitim almak için bir bayan geliyor, çalışmalara başlıyor ve bir süre sonra ya ailesi ya da toplum tarafından “bu sporu yapmamalısın, bunu da seni korumak için söylüyoruz” gibi yaklaşım sergileniyor. Böylece kadın bir çember içine alınıp, hareket alanı daraltılıyor. Özellikle nişanlılık ve evlilik sonrası kadınlar bu sporu bırakıp sadece işine yöneliyor. Spor ve sosyal aktivitelerden elini çekiyor.

SINIRSIZLIĞIN KEŞFİ
Gökyüzü ne veriyor size? Yamaç paraşütüyle havalandınız, metrelerce yüksekten aşağıya bakıyorsunuz. O andaki duyguları anlatır mısınız?

Çok büyük bir haz. Kendinizi keşfediyorsunuz, sınırsızlığı keşfediyorsunuz. Kendi içsel dünyanıza dönüyorsunuz. Neler yapabileceğinizin en uç noktasını görebiliyorsunuz. Ekip olmayı, arkadaşlarınızın değerli olduğunu öğreniyor, milyonlarca insanın hayal ettiği şeyi yapıyor; gökyüzünden yere bakıyor, egolarınızı törpülüyorsunuz.

_________________________________________________

_________________________________________________

Havalandınız ve elinizde olsa nereye kadar gitmek isterdiniz?

Sonsuzluk…

HOBİ DEDİĞİNİZ ŞEY MESLEĞİNİZ OLABİLİR
Yamaç paraşütü dışında dalgıçlık ve doğa sporlarıyla da ilgilisiniz. Biraz da onlardan söz edelim mi?

Denizli doğa sporları açısından çok özel bir bölge. Donanımlı dalgıçlık çok soft bir spor ve inanılmaz güzel. Suyun altında özgürlüğü yaşıyorsunuz. Farklı ve size ait olmayan bir dünyayı keşfe çıkıyorsunuz. Yukarıda da aynısı. Bu müthiş bir haz veriyor. Paneller düzenleyip dalgıçlığı mesleğe dönüştürmenin fırsatlarını sunmaya çalışıyoruz. Örneğin dalgıçlık eğitimi aldınız, daha sonra bunu meslek edinip para kazanabilirsiniz. Örneğin arkeoloji okuyorsunuz ve aldığınız eğitimle sualtı arkeoloğu olabilirsiniz. Sualtı fotofrafçısı, kameramanı ya da gökyüzü fotoğrafçısı, kameramanı olabilirsiniz. Özetle hobi diye başladığınız kurs, eğitim sonunda sizi bir meslek sahibi yapar.

HAVADAN SUDAN İŞLER
Yaptığınız işin gereği bir bakıyorsunuz gökyüzündesiniz, bir bakıyorsunuz suyun dibinde. Bu nasıl bir duygu?

Sohbet ortamlarında “Ne iş yapıyorsunuz” diye sorulduğunda, “Havadan sudan işler yapıyorum” diyorum. “Nasıl yani” sorusuna cevabım “Gökyüzünde yamaç paraşütüyle, balonlarla uçuyoruz. Suyun altındayız, dalış gerçekleştiriyoruz. Ayrıca kayak, snowboard yapıyoruz. Kısacası gökyüzünde olmak ile yerde olmayı birleştiriyoruz. Bundan da keyif alıyoruz” oluyor.

KAYAK, SNOWBOARD VA DALIŞ EĞİTİMİ
Kayak ve benzeri eğitimleri nerede veriyorsunuz?

Kayak ve snowboard eğitimlerini Davraz’da veriyorduk, çünkü Denizli’ye en yakın yer orasıydı. İnşallah Bozdağ’daki tesisler en kısa sürede faaliyete geçer, biz de orada eğitim çalışmalarımızı yaparız.

Diğer yandan dalış merkezini kurarken bize “Denizli’de deniz yok ki” demişlerdi. Oysa bakmak ve görmek çok farklı. Bakın bir kıyı şeridinde dalış eğitimi almak isteseniz konaklama, yeme içme, eğitim giderleriyle birlikte 3 bin lira. Biz ne yapıyoruz? Teorik dersimizi mesai saatleri dışında salonumuzda veriyoruz. Dalış için hafta sonu Marmaris, Bodrum, Antalya’ya gidiyoruz. Burala 1,5 – 1 saatte ulaşıyorsunuz. Günübirlik dalış yapıp gelebilirsiniz.

PAMUKKALE’DE BALON TURU
Havacılıktaki çalışmalarınız yamaç paraşütüyle sınırlı değil sanıyorum…

Gökcen Havacılık bünyesinde çalışıyorum aynı zamanda. Gökcen Havacılık, buraya çok ciddi yatırımlar yapıyor. Özellikle alternatif turizmle ilgili yatırımlar yapıyor. Ortak çalışmaya başlarken nereyi istediğimi sordular, ben Denizli’yi istedim. Coğrafi konumuyla doğa ve adrenalin sporlarıyla ilgili çok özel bir il. Açık hava müzesi gibi. Pamukkale’de bir günden fazla konaklanılabileceğini, alternatif turizm alanlarının geniş olduğunu anlattığınız zaman “bunlar gerçekten Denizli’de var mı?” sorusuyla karşılaşıyorsunuz. Maalesef satış – pazarlamayı yapamıyoruz. Elimizde bir mücevher var, değer kazanmak için işlenmeyi bekliyor.

Gökcen Havacılık ile balon turizmini başlattık. Bu çok çok özel. Gökcen Havacılık, Kapadokya’da ilk balon uçuşlarını başlatandır ve bugün orada onlarca firma uçuş düzenleyip para kazanıyor. Buraya geldi. Neden Denizli ikinci bir Kapadokya olmasın? Turist, Pamukkale’ye geldiğinde Hierapolis ve traventen bölgesini gezip gidiyordu. Laodikya da var artık. Müslümanlar için Mekke – Medine ne ise, Hristiyanlar için de Laodikya ve Hierapolis aynı özellikleri taşıyor. Bunu değerlendirmek, fırsata dönüştürmek lazım.

Ayrıca yamaç paraşütü için en uygun alanlardan birisi Denizli. Dünya Yamaç Paraşütü Şampiyonası’nın bir ayağı yapılıyor.

Balon uçuşları başladı mı?

Evet, deneme uçuşları tamamlandı ve ücretli uçuşlar başladı.

Ne kadar süre havada kalıyor?

Şu anda üç balonumuz var. 4, 10 ve 15 kişilik bunlar. Aynı anda 19 kişiyi uçurabiliyoruz. Yarım saatlik ve bir saatlik uçuşlar düzenliyoruz. Yaz döneminde sabah 04.00’te başlayıp 08.00’e kadar devam ediyor. Kış aylarında ise gün boyu uçuşlar olacak. Pamukkale’nin Nevşehir bölgesinden farkı yılın 12 ayı uçuş yapılabiliyor olmasıdır. Nevşehir’de bu 6 ay ile sınırlı.

Ücreti ne kadar?

Acentalar ile dışarıdaki fiyatlar farklı. “Birisi gelip ben balona binmek istiyorum” derse, 100 ile 150 avroya bunu gerçekleştirebilir.

Kaç kişiye eğitim verdiniz bugün kadar?

Yamaç paraşütü, donanımlı dalış, kayak ve snowboard eğitmenlerimiz var. Gökcen Havacılık bünyesinde 2 pilot arkadaşımız çalışıyor. 4 kişilik yer ekibimiz ve büro elemanlarımız var. Yamaç paraşütünde çok kişiye eğitim verdik. Dalışta da 100’ün üzerinde kişiye eğitim verdik. Model uçakta yaklaşık 300 kişi bizden eğitim aldı.