REKLAMI GEÇ

Basmacı: Ben siyaseti seçmedim siyaset beni seçti

6 Mayıs 2014 Salı

denizli-engin-unal-melike-basmaci-is-dunyasi-kahve-sohbetleri-h
Babası Salih Basmacı’nın Denizli yerel siyasetinin önemli figürlerinden olması, annesi Mehpare Basmacı’nın sendikal faaliyetlerin içinde yer alması, O’nu hep siyasetin orta yerinde tutmuş. Pakistanlı politikacı Benazir Butto’nun “Ben siyaseti seçmedim, siyaset beni seçti” sözünün kendisi için de geçerli olduğunu söyleyen genç siyasetçi, aynı zamanda bir iş kadını ve anne. Denizli’yi bir uçtan bir uca gezip seçim çalışması yaparken, ihmal etmemesi gereken işi ve çocuğu olduğunu da unutmuyor.

Bir koltukta birkaç karpuzu taşıma uğraşısındaki Melike Basmacı’yı yukarıda özetlediklerimizden dolayı bu haftaki İş Dünyası ile Kahve Sohbetleri’ne konuk ettik. İşte söyledikleri…

3

“KADIN İŞ HAYATINDA DA SİYASETTE DE OLMALI”
Kadınlara seçme ve seçilme hakkı Cumhuriyet’in ilk yıllarında verilmiş olsa da o hakkın yeterince kullandırıldığını maalesef söyleyemiyoruz. Ama siz “inatla ve ısrarla kullanacağım” diyenlerdensiniz. Bu siyasetçi tarafınız. Bir de iş kadını ve annelik taraflarınız var. Bir koltukta birkaç karpuz birden taşımak zor olmuyor mu?

Siyasetle yeni tanışmadım. Siyaset bizim ailenin içinde olan bir şey. Kendi siyasi hayatımın başlangıcı için hep şunu örnek veriyorum. BenazirButto’yu biliyorsunuz, ilk kadın başbakanlardan birisi. Ona soruyorlar siyasete nasıl girdin? Şöyle bir cevap veriyor: Ben siyaseti seçmedim, siyaset beni seçti. Benim hayatım da o şekilde.
İş kadınlığına gelince. Kadın girişimcilere hizmetle başladım. Bizim ülkemizde 80 bin kadın girişimciye karşı, 1,5 milyon erkek girişimci var. Şimdi bir ülke düşünün, yüzde 50’si kadın, geri kalan yüzde 50’yi doğuran, büyüten, bakan kadın ama hep ikinci planda kalan da kadın. O nedenle öncelikli hedefimiz kadının iş hayatında olması diye başladım. İyi projeler yaptığımızı düşünüyorum Denizli’de. Ticaret Odası, Sanayi Odası, Ticaret Borsası birlikte çalıştık o dönemde.

Annelik konusunda ise ben çok net yorum yapıyorum. Her anne bir girişimci aslında. Çünkü çocuğunuzun kuaförü, doktoru, aşçısı oluyorsunuz. Bir nevi iş hayatıyla beraber giden bir süreç. Artı kızımdan dolayı çok keyifliyim; onlar özgür bireyler, ne yapacaklarını bizden daha iyi biliyorlar.

2

HERKESTEN BİR PARÇA
“Ben siyaseti seçmedim, siyaset beni seçti” dediniz. Babanız uzun yıllar siyasi parti, sivil toplum örgütlerinde görevler aldı. O nedenle siyasetin hep göbeğinde oldunuz. Anneniz de öyle… Bunun size artıları neler?

Bir kere soyadın siyasette çok önemli olduğunu, artılar getirdiğinin farkındayım. Ancak her şeyin avantajı kadar dezavantajı da vardır. Ben ilk ön seçimde aday adayı olduğumda şöyle bir cümle kullanmıştım: Dedim ki çok şanslıyım, çünkü aday olan herkesten bir parça bende var. O dönemde böyle siyaset sokaklarda, Twitter’da, Facebook’ta değil, daha çok evlerde, meydanlarda, parklarda yapılırdı ve biz böyle bir ortamın içinde büyüdük Yani mikrofon nasıl tutulur, slogan nasıl atılır, nasıl fikir beyan edersin bunları gördüm. Bu bir anlamda avantaj. Biz sosyal demokrasiye inanan bir aile olduğumuz için çekirdekte bu var. Şuncu, buncu, öteki, beriki yok bizde.
Yeniden sorunuza dönersek, tabi avantajlar olduğu gibi dezavantajlar da var. O da geçmişten gelen dargınlık, küskünlükler. O da size yansıyor. Ama bir şekilde telafi edebiliyoruz. O nedenle aileden gelen siyasetin avantajı daha çok diyebiliriz.

1

“2011 NE HAYAL KIRIKLIĞI YARATTI NE KAMÇILADI”
2011 genel seçiminde sözünü ettiğimiz aileden gelen siyasetin size ön seçimde hayli katkısı oldu, listenin ikinci sırasına yerleştiniz. Ama genel merkez kontenjan kullanınca üçüncü sıraya gerilediniz ve parlamentoya gitmenin eşiğinden döndünüz. Bu sizde hayal kırıklığı yarattı mı, yoksa daha çok mu kamçıladı?

Ne hayal kırıklığı yarattı, ne kamçılama yarattı. Ben 2011’de bu sürece başlarken konuştuğum meydanlarda, Çivril’de, Çal’da her yerde aynı şeyi söyledim; dedim ki, Allah nasip eder milletvekili olursam milletvekili olarak, olmazsam Melike Basmacı olarak hizmete devam edeceğim, sizlerle birlikte olmaya devam edeceğim. Hala daha aynı şeyi söylüyorum.
Bir siyasetçi, bir dost, bir insan ne zaman sizin yanınızda olur? Doğumda, düğünde, bayramda, ölümde olur. Ben de bu süreçlerde insanların yanında oluyorum. Dolayısıyla bir hayal kırıklığı yaşamadan, onlarla birlikte olmaya dair verdiğim sözün arkasında durarak ziyaretlerimi kesintisiz sürdürüyorum. Selamlaştıklarımla diyaloğumu koparmıyorum.

4

“BİRLİK OLMA ENERJİSİ KAYBEDİLMİŞ”
Siz önümüzdeki genel seçiminde de siyaset sahnesinde olacaksınız. Peki, gittiğiniz yerlerde, konuştuğunuz insanlardan mesajlar alıyorsunuz. CHP seçimlerde neden başarılı olamıyor tartışılıyor. Neler aktarılıyor size?

Çok basit anekdotlarla anlatılabilir. 1991’den bu yana bizim partimizde ön seçim olmadığı için, birlik olma, ekip olma enerjisiniz kaybetmişiz. Ama 2011’de bir süreç başladı. Zaten süreç başladığından bugüne doğru CHP’deki birliği, değişimi, çalışmalardaki azmi çok rahatlıkla herkes gözlemleyebiliyor. Biz aile olma enerjisini tekrar yakalamaya çalışıyoruz. Hep şunu söylüyoruz: CHP bir çınardır. Köklerinde akil adamların olduğu, çok değerli vatan evlatlarının olduğu bir çınar.Ama eksiklikler, hatalar tabi ki de olacak ama sonuçta bakıldığında; köydeki amcamızın da merkezdeki teyzemin de söylediği bir şey var: Bizler her zaman Denizli’ye hizmet edenin yanında olacağız. O yüzden biz çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bıkmadan, yorulmadan, projelerimizi anlatıncaya kadar devam edeceğiz. Çünkü ben ülkem adına çok kaygılıyım.
Bakın çok basit, bir ülke söyleyin bana üç çocuktan ikisi aç. Bir ülke söyleyin bana her 5 kadından 2’si şiddet görüyor ve bu 5’te 2’nun yüzde 65’i öldürülüyor. Kadınını, çocuğunu koruyamayan bir ülkede yaşıyoruz. Ekonomik sıkıntıları söylemiyorum bile… Öyle bir durumdayız ki, Denizli’nin daha iyi yerlerde olması gerekirken, bakıyorsunuz işsizlik var, çok yüksek. 81 ilde umut anketi yapılıyor, Denizli TÜİK verilerine göre 20’nci sırada. Bu nedenlerde dolayı adına siyaset derseniz varım, çalışmak derseniz varım, her ne derseniz ben Denizli’ye hizmet yolunda varım. Çünkü ülkem adına çok endişeliyim.

5

Önümüzdeki süreçte CHP ne yapmalı, neyi yakalamalı ki, neyi öne çıkarmalı ki Denizli’de yıllardır birinci parti olamamanın sıkıntısı aşıp başarılı olsun?

Bence en önemli şey her durumda ön seçim olmalı. Danışma kurullarına tekrar başlamamız gerektiğiniz düşünüyorum. Çünkü bizim önce bir aile enerjisini yakalamamız lazım. İçimizde birbirine kırgın, küskün olanları birleştirip bu enerjiyi yakalarsak ben 2015 genel seçiminde hem Denizli adına hem ülke adına çok umutluyum. Bir şey başlarsa artık durdurma şansınız yoktur, çünkü süreç başlamıştır. Ben, 2011’de bu sürecin başladığını düşünüyorum.

“HAYALLERİM VAR”
Siyasette başarıyı hedef almış birisi olarak “hayallerim var” diyorsunuz. Nedir Melike Basmacı’nın hayalleri?

“Hayallerim varın” altında aslında demokrasinin, özgürlüğün, insanların öteki, beriki, onunki diye ayrılmadığı, kimsenin aç yatmadığı, yani sosyal demokrasinin olduğu bir ülke var. Nasıl başlar bu? Önce kadınla başlar. Eğer kadın bir ülkede değerini bulamıyorsa, işin içine girmiyorsa, yani hamurlu elini işin içine sokmuyorsa bunun olmayacağına inanıyorum. O yüzden hayallerim güzel bence.
Denizli’de çok güzel şeyler var. Düşünün dünyadaki ilk 7 kiliseden birisi bizim topraklarımızda, Laodikya’da. Bunu öyle bir yaymalıyız ki, dünyanın her yerinden insanlar kentimize gelsin. Özetle hem ekonomik anlamda, hem yaşam tarzı anlamında Denizli ve ülkem için hayallerim var.

6Kadınların siyasette kotalanmasını nasıl yorumluyorsunuz?
Genel anlamda başlangıç önemli. Çünkü aaa kadın da burada olabiliyormuş ya da olmalıymış algısı için önemli. Ama genel anlamda ön seçime inanan birisi olduğum için herkes gücüyle, varlığıyla yarışmalı diye düşünüyorum.

Örneğin bir partide milletvekili sayısının yüzde 10’u kadın olacak diye bir kontenjan var. Peki, yüzde 20-25 olursa dünya mı bozulur?

Dünya daha güzel olur. Bana bir şey söyleyin kadın eli değmiş de bozulmuş. Ama bir algı yaratmak için böyle kontenjan uygulaması oluyor diye düşünüyorum. Ne bir erkeğin arkasında kadın, ne bir kadının arkasında erkek olsun. Yan yana yürüsünler istiyorum.

“ENERJİYİ AKTİVE EDECEK ZAMANA İHTİYAÇ DUYUYORUZ”
Önümüzde CHP açısından sıkıntılı bir süreç var. Yerel seçim başarısızlığının tartışıldı, hemen arkasından Cumhurbaşkanlığı seçimi ve sonrasında da 2015 genel seçimi kapıyı çalacak. CHP’nin başarıyı yakalaması için bugün performansının yeterli olduğunu düşünmüyorum. Parti dinamiklerini harekete geçirecek bir şeyler yapılmalı. Ne olabilir?

Önce cümleyi düzeltelim. Dediniz ki CHP’nin başarısızlığı… Başarısızlık iki boyutludur, nereden baktığınıza göre değişir. Evet, biz yerel seçimi kaybettik. Ama şunu ortaya koymak lazım, biz elimizden gelenin en iyisini yaptık.
İkinci bölüme geçiyorum. Sizi sıkıntılı günler bekliyor dediniz. Bence zaten ülkem olabildiğince sıkıntıda. Biz bu süreçte daha rahatız. Çünkü CHP’de deli akan bir ırmak var şimdi. 2011’den beri başladı. Her aday olan, CHP’ye gönül vermiş her insan artık sokakta. Sadece biraz daha zamana, aile enerjisini aktive etmeye ihtiyaç var.

7

“7/24 ÇALIŞACAKLAR OLMALI”
Defalarca denemiş ama seçilememiş isimler, her seçimde yeniden yeniden aday. Bir yorum alsam sizden…

Her CHP’linin aday olmasını ben istiyorum. Ne kadar aday, ne kadar sahip çıkma ve kazanabilmek için o kadar çok çalışma… Ama şahsi baktığım zaman olaya ben istiyorum ki, biraz daha böyle dinamik, aktif, bu işe 7/24’ünü ayıracak bireylere her zaman tercihimdir. Ancak ön seçim yapılmıştır, sonuç kimi nereye yerleştirmişse yanında olurum, arkasında olurum.
Denizli için yapacak çok işimiz var, çok hayallerimiz var. Lütfen halkımız CHP’ye inansın, güvensin. Çünkü çok güzel insanlarla beraber kendimizi yeniliyoruz. İyi yerlere geleceğimizi düşünüyorum.

Yorumlar

derin   -  Bağlantı 7 Mayıs 2014, 00:38

gerçi yorumu silersiniz ama ben yinede yazmak istiyorum..melike hanım 29 ekim yürüyüşü için 1 hafta boyunca yoğun çabalarımıza rağmen bizleri muhattab bile almamıştır.ama lafa gelince çok güzel.chp nin hep oy kaybetmesi bunlar yüzünden.bizler ATATÜRK CHP sini istiyoruz,şimdiki chp zihniyetini değil.zaten böyle giderse dsp gibi olacak chp nin de sonu.yazık,üzülüyorum :((

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı