REKLAMI GEÇ

Gözakademi’ye 3 milyon TL’lik yatırım

21 Haziran 2016 Salı

denizli-erman-erikoglu-gozakademi-kahve-sohbetleri-h

Denizli’de sağlık sektörüne hizmet veren Özel Gözakademi Hastanesi, Erikoğlu Yatırım Holding ile yenilendi. Türkiye’de sayısı 4 olan ve bıçaksız katarakt ameliyatı yapılmasını sağlayan cihazla birlikte, hastaneye 3 milyon lira dolayında yatırım yapıldı.

Hüseyin, Vedat ve Sedat Erikoğlu ile Nilgün Keçeci kardeşlerin ortaklığındaki Ahmet Nuri Erikoğlu Holding’in amiral gemisi uzun yıllar bakır sektörü oldu. Sonra sağlık sektörüne de girildi. Zaman geçti ve Ahmet Nuri Erikoğlu Holding, sağlıktaki yatırımı eski ismiyle Akademi Göz, şimdiki adıyla Gözakademi olan hastaneyi Erikoğlu Yatırım Holding’e devretti.

Hüseyin Erikoğlu’nun oğullarından Erman ve Onur Erikoğlu, Gözakademi’de birlikte çalışıyorlar. Erman Erikoğlu CEO, Onur Erikoğlu da Pazarlama ve İş Geliştirme Direktörü olarak görev yapıyor. Ahmet Nuri ise güneş enerjisiyle ilgili faaliyet gösteren Sun Systel’in başında.

Bu haftaki İş Dünyası ile Kahve Sohbetleri’ne Gözakademi Hastanesi CEO’su Erman Erikoğlu’nu konuk ettik. Genç işadamı ile Gözakademi’yi konuştuk. Bize yeni dönemi, hastanedeki yenilenmeyi anlattı. Yeni dönemde 3 milyon lira dolayında yatırım yapıldığını öğrenmek, Türkiye’de İstanbul’da 2 ve İzmir’de 1 tane olan bıçaksız katarkt ameliyatı cihazının 4’üncüsünü Denizli’ye getirdiklerini duymak, sıfır hasta bekleme süresi için harcanan çabayı görmek bizleri heyecanlandırdı.

“Biz en iyisini yaparız” iddiasını, çalışanların huzuru ve hasta memnuniyetiyle harmanlayan genç işadamları yönetimindeki hastanenin yeniden yapılanma dönemini Gözakademi’nin CEO’su Erman Erikoğlu anlattı.

erman_erikoglu-ic6

BERKELEY ÜNİVERSİTESİ’NDE İŞLETME EĞİTİMİ
İsterseniz sohbetimize sizi tanıyarak başlayalım. Bir Erman Erikoğlu biyografisi yapar mısınız?

1977 yılında Denizli’de doğdum. Gazi İlkokulu, Pamukkale Ortaokulu ve Denizli Lisesi’nde okudum. Lise öğrenimimi tamamladıktan sonra üniversite eğitimi için ABD’ye gittim. Boston Üniversitesi’nde lisan eğitimi, ardından Bentley Üniversitesi’nde işletme eğitimi aldım. Amerika’daki şirketimiz CN Wire’da 4 yıl çalıştım. Daha sonra Türkiye’ye döndüm. Erikoğlu Emaye firmasında satış ve pazarlamadan sorumlu genel müdür yardımcısı olarak işe başlayıp 7 yıl çalıştım. Şimdi de Gözakademi Hastanesi’nin CEO’su olarak görev yapıyorum.

erman_erikoglu-ic4

EĞİTİM ABD’DE, İLK İŞ DENEYİMİ TÜRKİYE’DE
ABD’de üniversite ve lisan eğitimi aldınız. İlk iş deneyiminiz de o ülkede mi oldu?

Er-Bakır’ın ürünlerini Amerika’ya pazarlayan Connecticut Eyaleti’nde distribitör firmamız CN Wire vardı, orada işe başlayacaktım 2002’de mezun olduktan sonra. Ama orada çalışmaya başlamadan önce benim sattığımız malları tanımam gerekiyordu. Türkiye’ye döndüm. Er-Bakır’da 1-2 ay çalışacaktım. Ama vize işlemleri uzayınca bir yıla yakın kaldım. Benim için çok iyi oldu. Çünkü üretim, planlama ve satış öyle iki ayda öğrenilecek bir şey değildi. Öğrendik ve oraya gittik. Er-Bakır’dan alıyor, orada stokluyoruz. Çünkü yapmamız gereken şey doğru malı seçip, doğru zamanda siparişini verip üretim aşamasından sonra stoklanmasını sağlamak. Aksi takdirde bir malı alıp bir yıl stoğunuzda tutmak demek bakır gibi çok pahalı bir metalde iyi bir tercih olmazdı.

SİPARİŞİ 1 GÜNDE KARŞILAMAK AVANTAJ YARATTI
CN Wire’in yaptığı en önemli işlerden birisi doğru stoğu, doğru müşteri için tutmak ve zamanında vermek. Çünkü Amerika’da mal teslim süresi 1 ile 2 ay arasında değişiyor. Biz orada yeni olduğumuz için müşterilere belli avantajlar sağlamamız gerekiyordu. Biz ne yaptık? Müşterilerin diğer tedarikçilerden 1-2 ayda alabildiği malı biz bir günde teslim edebiliyorduk. Bugün sipariş verip yarın malı alabilmek müşteri için vazgeçilmez hizmet oluyordu. Bu nedenle bir Amerikalının 5’e sattığı ürünü biz 7’ye satabiliyorduk. Bu şekilde Amerika pazarına rahat bir şekilde girdik ve büyüdük.

erman_erikoglu-ic3

ÖNCE HUZURLU VE MUTLU PERSONEL
Er-Bakır’dan dolayı Amerika sizin için önemli bir pazardı. Oradaki çalışma süreci size iş deneyimi olarak neler kattı?

Amerika’daki her pazar birbirinden farklı ve zorlu. Amerika bana şunu öğretti: Müşteriler çok zor tedarikçi kabul eder ama bir kez güvenlerini kazandığınızda da kolay kolay vazgeçmez. Bu sisteme alışmamı sağladı o süreç. Doğru firmayı bulabilmek için çok uğraşıyoruz ve bulduktan sonra da kolay kolay ayrılmıyoruz. Er-Bakır’da da yöntemlerimiz aynıdır. Bir makine firmasıyla çalışmaya başladığımızda, az bir fark için kolay kolay ondan vazgeçmeyiz. Bizim için kalite, hizmet, servis çok önemli. Amerika bana bunu kazandırdı.

Bir de CN Wire’da çok huzurlu ve mutlu çalıştık. Buraya geldiğimizde en önem verdiğimiz şeylerden birisi bunlar oldu. Kardeşlerimle birlikte Tükiye’ye döndüğümüzde şirketlerimizde hep buna önem verdik. Para kazanmak önemli, çalışılır, kazanılır ama önce huzurlu çalışılmasını istiyoruz. Huzurlu olmayan personeli çalıştırmayız, zaten huzuru yoksa kendisi de çalışmak istemez.

erman_erikoglu-ic2

SAĞLIK SEKTÖRÜNE GİRİŞ
Erikoğlu Holding, ağırlıklı olarak bakır sektöründe faaliyet gösteren şirketleriyle biliniyor. Ama sağlık alanına da girip daha önce Akademi Göz olarak bilinen, şimdi ise Gözakademi olarak hizmet veren bu hastaneyi kurdunuz. Bu sektöre giriş nasıl oldu?

Şöyle söyleyeyim… Aslında farklı olan sadece sağlık sektörü değil. Evet, aile olarak temelimiz bakırdır. Amiral gemimiz de bakırdır. Fakat yumurtaları her zaman farklı sepetlere bölmek lazım. Dünya değişiyor, sektörler sıkıntıya giriyor, iyileşiyor, kötüleşiyor. Biz de şu kararı aldık: “Tek sektörde durmamalıyız, farklılaşmalıyız” dedik. O yüzden enerjiye girdik, sağlığa girdik, otomasyona girdik. Bakırla birlikte 4 farklı kolda faaliyet gösteriyoruz.

Bunları aktardıktan sonra “göz hastanesi nereden aklımıza geldi?” sorusuna cevap vereyim. Babam yatırımı çok seven birisidir. Yerinde duramaz, sürekli yeni konular araştırır. Sürekli fuarlara gider, dinler, araştırır, yeni yatırım konuları getirir. Getirdiği konulardan bir tanesi enerjiydi ve Erikoğlu Erikoğlu Sun System şirketimizle güneş enerjisi sektöründe iyi şeyler yaptığımıza inanıyoruz.

Bir diğer konu da sağlıktı. İlk seneler zorlu geçti. Yasal değişiklikler nedeniyle ilk 5 yıl zorlu oldu. Sonra biraz daha fazla üzerine düştük. 2013’ten beri toparlamaya başladı. Sağlığa hizmet sektöründe hiç olmadığımız için girdik. Sağlık insan hayatı için en önemlilerden. Dolayısıyla burada hata diye kabul edilebilir bir şey yok. O yüzden mükemmel yapıp yapamayacağımızı konuştuk hep. Onu da başardık.

yedeks-reklam-arasi

Başlangıçta ortaklarınız vardı, şu anda artık sadece sizin holding buranın sahibi diye biliyorum…

Şöyle diyelim… Ahmet Nuri Erikoğlu Holding Göz Akademi Hastanesi’nin sahibiydi. Şimdi ise Erikoğlu Yatırım Holding sahibi. Bunların arasında ne fark var? Ahmet Nuri Erikoğlu Holding’in ortakları Hüseyin, Vedat ve Sedat Erikoğlu ile Nilgün Keçeci’dir. Erikoğlu Yatırım Holding ise Hüseyin Erikoğlu ortaklığıdır. Buna “bir uzmanlaşma oldu da” diyebiliriz.

Herkes kendi sektöründe farklı yatırımlarıyla yoluna devam ediyor?

Evet, herkes inandığı sektörde yoluna devam ediyor.

erman_erikoglu-ic5

BIÇAKSIZ KATARAKT AMELİYATI
Sizin ailenin bir özelliği de yaptığının en iyisini yapmak. İçinde bulunduğumuz hastaneyi de değiştirdiniz. Sadece dış görünüşüyle değil cihazlarıyla da fark kattınız. Türkiye’de birkaç büyük ilde olan cihazları kazandırdınız. Nedir buraya yaptığınız yatırımın miktarı?

Hastaneyi 2013 yılında devraldığımızda kar etmiyordu. O nedenle önce kendimize şunu dedik: Biz bu sektörde olmak istiyorsak bu hastaneyi kara geçirebiliyor muyuz? Memnuniyeti sağlayabiliyor muyuz? Önce bu soruların cevabını bularak işe başladık.

Ne yaptık? Hasta memnuniyeti ile hasta sayımızı artırmaya çalıştık. İlk bunu yaptık. Sonra “tamam oldu, burası kendisini kurtarabilecek” dedik. Biz, her zaman ilki ve farklıyı ama özeli yapmak istediğimiz için planlamaya gittik.

Bir göz hastanesinde en önemlilerin birisi katarkttır. Bunu şöyle anlatayım. Dünyada hastaların yüzde 10 göz hastasıdır. Bunun da yüzde 40 katarkt hastasıdır. Doktorlarımızla da konuştuktan sonra dünyada 2-3 yıl önce kullanılmaya başlayan ve katarkt ameliyatının bıçaksız olarak yapılmasını sağlayan femtokatarakt cihazını satın aldık. Bu cihaz Türkiye’de 4 tane ve 2’si İstanbul’da, 1’i İzmir’de, 1’si de Denizli Gözakademi Hastanesi’nde. Başka illerde yok.

Biz bu cihazı alırken şuna baktık. Minimum kaç hasta tercih ederse bu cihaz kendisini öder? Hesaplamalar yapıldı, gördük ki ödüyor. “O zaman bu yatırımı yapıyoruz. Denizli bunu hak ediyor” dedik. Cihaz yatırımını 8 ay önce yaptık. Başlarken hesapladığımız minimum 3 ise, bugün 10 hasta tercih ediyor. Gerçekten bir ameliyatın, özellikle göz gibi narin bir organda ameliyatın bıçaksız olarak yapılıyor olması çok önemliydi. Yatırım rakamı yaklaşık 3 milyon lira dolayında. Bu yalnız bir cihaz değil, toplam yatırım rakamı. Bunun yarısından fazlası bir cihaz, yüzde 30-40’ı başka bir cihaz, geri kalan rakam ile de diğer cihazları yeniledik.

Ama bunlardan ikisi çok özel cihazlar. Bir tanesi gözlük kullanmaktan kurtulmak için yapılan ameliyatlarda kullanılıyor. Her ne kadar bıçaksız da denilse ince tabaka bıçakla kaldırılıp sonra lazerle yapılıyordu. Bu cihazla ince tabaka da lazerle kaldırılıp düzeltmeyi de lazerle yapıyoruz. Bıçak tamamen kalkmış oldu. Diğeri de daha önce anlattığım bıçaksız katarkt ameliyatı yapılan cihaz.

erman_erikoglu-ic-1

GELEN HASTA SAYISI YÜZDE 30-3 ARTTI
Bu cihazlardan önce Gözakademi Hastanesi’ne gelen hasta sayısı ile bugünkü hasta sayısına ilişkin istatistikler alabilir miyiz?

Müşteri memnuniyeti ve muayene sayısını dikkatle takip ediyoruz. Son iki yılı baz alırsak, muayene sayımız yüzde 30-35 dolayında artış gösterdi.

Rakamlara bakıldığında, ihtisaslaşmaya giden bir hastane yatırımı olduğu kendisini göstermiş…

Aynen öyle… Böyle bir cihazı genel hastanede almak mantıklı olmayacaktır. Çünkü genelde insanlar göz ile ilgili ameliyatı genel hastanelerde değil, bu alanda uzmanlaşmış hastanelerde olmayı tercih ediyor.

erman_erikoglu-ic7DİYARBAKIR’DAN GELEN HASTA VAR
Böyle bir yatırım Denizli ile sınırlı olmamalı. Bölgeden, yani komşu illerden tercih edilme durumu nedir?

Yüzde 20-25 arasında çevre illerden gelen hastamız var. Aydın, İzmir, Manisa ve Muğla, hatta Diyarbakır’dan gelen hastalarımız var. Diyarbakır’daki hasta bizi nereden biliyor? Burada yaşayan bir yakını bizde ameliyat oluyor ve memnun kalıyor. Diyarbakır’daki yakınlarına aktarıyor. Ameliyat olması gerekenler İstanbul pahalı olduğu için Denizli tercihini öne alıyor.

BAŞKA İLLERDE YATIRIM ARAŞTIRMASI
Başka bir ilde yatırım planlamanız olacak mı?

Denizli’de hastane sayısı fazla. Denizli rekabetİ çok da seven bir il. Yatırımı seven insanları var. Ama bazen aynı işleri yapıp, faaliyet gösterdikleri sektörü sıkıntıya sokma gibi durumla karşılaşılabiliyor. Biz dedik ki; doğru doktorla çalışalım, doğru işi yapalım, doğru cihazı alalım. Bu tamam. Ama bir de en yakında ve ihtiyacı olan bir ilde yatırım yapalım istiyoruz. Bu konudaki araştırmalarımız devam ediyor.

Siz bir işadamısınız, yatırım yapıyorsunuz ve doğal olarak para kazanmak istiyorsunuz. Ama sağlık çok farklı bir sektör ve Türkiye’de hep hasta mı müşteri mi tartışılır. Söz bu kapıdan girene nasıl bakıyorsunuz?

Ben doktor değilim. Burada görev yapan doktorlarımız var. Bir taraftan çalışanın maaşını nasıl ödeyeceğimi düşünüp diğer taraftan da hastanın tedavisini, bizi tercih edip etmeyeceğini düşünmemeliyim. Burada doktorlarımızla böyle bir ilişki kurduk. Doktorlarımız, hastalarımızın sağlık durumunu en iyi şekilde takip etmek durumun da. Biz de gelen hastalarımızın memnun, güvenli, sağlıklı ve huzur içinde tedavilerini yaptırıp ayrılmalarını sağlamak durumundayız. Doktorumuza memnun hasta getiririz. Doktorumuzun yapması gereken de en iyi tedaviyi uygulamaktır. Biz bunu ayırdığımız için, doktorumuzun kafasında muayene yaparken “yarın maaşları nasıl ödeyeceğim” gibi bir düşünce olmayacak. O durum onun derdi değil, benim derdim. Doktorumun tek işi hastasına doğru teşhis koyup tedavisini uygulamak.

erman_erikoglu-ic8O zaman şöyle diyebilir miyiz? Burada huzurlu personelle çalışma ortamı, tedavisini yaptırıp memnun olan misafirler var…

Evet, doğrusu bu…

HEDEF SIFIR BEKLEME SÜRESİ
Eklemek istedikleriniz varsa onları a alıp, sohbeti bitirelim isterseniz…

Burayı devraldığımızda evre evre planlama yaptık. Birinci evre hastaneyi toparlamak, hasta memnuniyetini artırmak ve burayı tercih eden hasta sayısını artırmak. İkinci evre yatırım yapmaktı. Doktorlarımızın ihtiyacı olan en son teknolojiyi getirmekti. Üçüncü evre varsa en büyük şikayetler nedir ve çözüm yolllar… Bunlara bakıyoruz. Örneğin bekleme süreleri. Biz, bekleme süresini sıfıra indirmek istiyoruz. Bu nasıl yapılır? Türkiye’de şu anda örneği yok. Japonlar, “Örneği yoksa bunu benim yapmam lazım” dermiş. Biz de böyle düşünüyoruz. Tamam, örneği yoktur ama bu yapılamaz anlamına gelmez. Bunun nasıl yapılacağını bulup, bekleme sürelerini sıfıra indirmek. Bunun dışında en rahat, en hızlı ve konforlu şekilde buraya gelip gitmelerinin yolunu bulmak. Şu anda uğraştığımız şey bununla ilgili.

O zaman size kolay gelsin…

Teşekkürler…

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı