REKLAMI GEÇ

DELİKLİÇINAR YENİ CAMİ NASIL YAPILDI?

4 Haziran 2012 Pazartesi

Türklerin Denizli’yi mesken tutmaları ile yaşıt olduğu söylenen Denizli Ulu Cami’nin nasıl yıkıldığını aktarmıştım. Şimdi de, Denizli’nin merkezinde, Delikliçınar meydanını süsleyen, kente gelen yabancı gezginlere Müslüman İbadethanesi örneği olarak gezdirilen Denizli Yeni Cami’nin nasıl yapıldığını aktarmaya çalışacağım.

Efendim, 50-60 yıl öncesine kadar, Denizli’de tek bir ana yol vardı. Bu yol, İstasyon’dan Bayramyeri’ne kadar İstasyon Caddesi adıyla anılır, oradan Delikliçınar’a Enver Paşa Caddesi adıyla uzanır, İstiklal Caddesi adı ile de İncilipınar Mesireliği’nde son bulurdu. Belediye Binası Bayramyeri’nde, Hükümet Konağı da Delikliçınar’a yakın bir yerde idi. Delikliçınar Meydanı’ndan, Kışla Caddesi ile Çamlık Mesireliği’ne gidilirdi. Bu yol üzerinde tarihi Koca Mektep (Denizli Lisesi) ve Kışla (Askeri Birlik) önemli iki odak noktası idi. Meserret Kıraathanesi ise, Delikliçınar’da bulunan ve halkın bir araya gelip günlük olayları değerlendirdiği, radyodan, haberleri dinlediği önemli bir mekandı.

İkinci Dünya Savaşı bitmiş, dünyaya barış gelmiştir. Türkiye, savaşa girmemiş olsa da, her an saldırıya uğrayacakmış gibi önlemlerini almış, bu nedenle halk sıkıntılı günler yaşamıştır. Savaş sonrası yeni dönemde, askeri düşünceler, yerini sivil düşüncelere terk etmeye başlamış, her alanda batı dünyasının liberal anlayışı ile yakın ilişkiler içine girilmeye çalışılmaktadır. Tek parti dönemi sona ermiş, çok partili demokratik hayata geçilmiş, toplum içinde muhalif sesler de duyulmaya başlanmıştır. Bu gelişmeler içinde, Denizli’de kentin imarı konusu ön plana çıkmış, imar işlerine Delikliçınar’dan başlanması fikri kabul görmüştür.

Nüfusu 20 bin civarında olan kent, artık büyümeye adaydır. Su, yol, elektrik işlerinin çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Bu arada, şehri süsleyecek yeni binalara da ihtiyaç duyulur. 1948 yılında dönemin Belediye Başkanı Hüsnü Örnek, kentin ileri gelenleri ile yaptığı toplantıda, Delikliçınar’ın nasıl düzenlenmesi gerektiği konusunu tartışmaya açar.

Bu tartışmalardan ortaya çıkan fikirler, Belediye Meclisi’ne taşınır ve Delikliçınar’ın sembolü olabilecek bir yapı yapılıp, çevresinin ona göre düzenlenmesi görüşü ön plana çıkar. Bu yapı, yeni ve modern olacak, iki minareli, şadırvanlı, güzel ve örnek bir ibadethane olacaktır. Mevcut ibadethane olan Fatma Hoca Camii’nin yerine yapılacak olan ve çifte minaresi ile oldukça ilgi çekecek olan bu cami için Denizli halkı seferber olur.

24 Haziran 1948 günü olayı duyuran Denizli Gazetesi, yeni yapılacak Cami’nin hayırseverlerden toplanacak 150 bin lira ile yapılacağını, temel için ilk kazma vurulduğunda 30 bin lira bağışta bulunacak bazı hayırseverlerin hazır olduğunu yazıp, “Büyük şehirler, cami, okul, lokanta, otel, devlet binaları, halk ve çocuk bahçeleri gibi bina ve alanlarla süslenerek karakter kazanır” diye halkı yardıma çağırır.

Belediye Başkanı’nın cesaretlendirmesi ile bir Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği kurulur. Derneğin merkezi, Delikliçınar’daki dişçi Abdurrahman Tüfekçioğlu’nun muayenehanesi’dir. Hüsnü Örnek, resmi görevinden dolayı, başkan olamaz, ancak fahri başkan seçilir. Dernek tüzüğünde, kurucular olarak; “dişçi Abdurrahman Tüfekçioğlu, tüccar Mehmet Baykent, tüccar Hayrettin Karamil, tüccar Murat Narin, tüccar Abdülbaki Yağcı, debbağ (derici) Halil Kahyaoğlu,debbağ Osman Öztabak, eski müftü Mustafa Kocayaka, tüccar Ali Soylu” yer alırlar.

Derneğin amacı, tüzük’de şöyle açıklanır; “Derneğin maksadı, halk tarafından izhar edile gelmekte olan arzuya uyularak, ihtiyacı karşılamak üzere: Denizli’de Delikliçınar’da, her bakımdan Türk tarzı mimarisinde bir cami ve lüzumlu müştemilat ve teferruatını yaptırmak ve bunun hüsnü muhafazasıyla idarei mevcudiyetini temine matuf esasları ve şekli idaresini tesbit etmek. Bu Cami’nin Delikliçınar muhitine yakışacak ve Türk mimarisinin muvaffak bir eserini teşkil edecek surette vücut bulmasına bilhassa dikkat ve itina edilecektir. Derneğin siyasetle alakası olmadığı gibi şubesi de yoktur.

1948 yılı bitmeden, Cami yapılacak yerdeki arsalar ve dükkanlar istimlak edilir. Cami’nin projeleri hazırlanır ve inşaata 1949 yılı Mayıs ayında başlanacağı duyurulur. Ancak, hızlı başlayan girişim, sonradan biraz durulur gibi olur. 21 Temmuz 1949 günkü Denizli Gazetesi, bu durgunluğu, okuyucularına şöyle duyurur: “Cami yapımı için gerekli arsa satın alınmış, plan çizdirilmiş, taş ve kereste gibi inşa malzemeleri toplanmaya başlanmıştı. Mayıs ayında da temeli atılacaktı. Halbuki bugün oldu, bu güzel teşebbüs harekete geçemedi.”

Bu gazete haberi ve yapılan uyarı üzerine cami yapımı ile ilgili işlemler birden hız kazanır. Derneğe gelir sağlamak için, pehlivan güreşleri ve at yarışları düzenlenir. İnşaat başlar.

1950 yılı Türkiye için olduğu kadar Denizli için de bir değişim yılıdır. 14 Mayıs 1950 günü yapılan seçimler iktidar değişikliği getirir ve Demokrat Parti Hükümeti kurar. 3 Eylül 1950 günü yapılan Belediye Meclis Üyeliği seçimlerinde de Demokrat Parti başarılı olur ve Cumhuriyet Halk Parti’li Hüsnü Örnek, Belediye Başkanlığı görevini, Demokrat Parti’li Ali Rıza Turan Bahadır’a devreder.

İnşaat çok hızlı olmasa da ilerlemektedir. 1952 yılına gelindiğinde binanın duvarları tamamlanmıştır. Cami’ye artık Yeni Cami denilmektedir. Ramazan ayı sıcak günlere denk geldiğinden teravih namazları cami inşaatında kılınır. Vatandaşlar, Cami inşaatının tamamlanabilmesi için, sık sık, yardıma çağrılırlar.

1955 yılında Cami’nin minarelerinden biri tamamlanır. 1956 yılında, inşaat bitirilir.

O günlerden bugünlere, Denizli’nin Delikliçınar’ı önemli imar düzenlemelerine sahne oldu. Her Belediye Başkanı Delikliçınar’a imzasını atmak için bir şeyler yapma gayreti içine girdi. Yapılanları elbette beğenenler kadar beğenmeyenler de oldu. Cami’nin yanında bulunan ve meydan ile özdeşleşen Meserret Kıraathanesi ve Oteli yıkılıp yerine işhanı binası inşa edildi. Cami önündeki çifte havuz iptal edildi. Havuzun yeri ve şekli defalarca değiştirildi. İşhanı olarak inşa edilen şimdiki Belediye binası hizmete açıldı. Birçok bina yıkıldı. Yerlerine yenileri yapıldı. Ancak Yeni Cami’ye dokunulmadı. Devlet merasimi ile kaldırılan cenazelerin törenlerinin Yeni Cami önünde yapılması gelenek haline geldi. Denizli’ye gelen yabancı gezginlere, mutlaka Delikliçınar’daki Yeni Cami gezdirilip, İslam dini hakkında bilgiler verilir.

Yorumlar

hakan gültürk   -  Bağlantı 25 Eylül 2012, 21:46

eski fotoğraflara baktığımızda hem denizlimizin merkezi yani D.Çınar hem de Yeni Caminin önü sanki daha güzelmiş.Sayın Atamanı tebrik ediyorum bu bilgileri paylaştığı için.Bundan önceki sayın zeybekçi ve şimdiki belediye başkanı da bu resimleri görmeli mutlaka.yeni yaptık diye yaptıkları düzenlemeler,kaldırımlar,yollar Denizliyi boğuyor adeta.Bir bakın Allah aşkına o yıllarda hatta bundan 10-15 yıl önce bile Denizlinin yolları,kaldırımları daha ferahtı sanki.Neden bu geriye gidiş.Belediye BAşkanı olmak demek herseyi ben bilirim demek midir?

meyan   -  Bağlantı 10 Ağustos 2012, 08:59

yeni caminin eski havuzlu görünümü çok daha güzel ve yeni camiye yakışır bir şekilde imiş bu yönde tekrar imar işleri düzenlenip önün de 2 havuzun olması daha güzel olacak hem de delikliçınara ayrı bir güzellik ve önem katacak. saygılar

Bilgehan KESKİNER   -  Bağlantı 31 Temmuz 2012, 08:46

Sayın Tıkıroğluna katılıyorum Tarih yazarcasına anlatım çok güzel.. Denizlinin tarihi yapıları ile ilgili bilgilerinizi araştırmalarınızı bizlerle paylaşmanızın devamını bekliyoruz

muzaffer   -  Bağlantı 20 Temmuz 2012, 18:34

iyi güzel hoş da denizli gibi büyük bi şehrin en önemli meydanında daha büyük bi cami olmalı bence neden yetkililer yada basın bu konuyu değerlendir mi yor? yerine daha büyük daha görkemli bi cami aypılsa daha iyi olurdu bence…

Ziya Tıkıroğlu   -  Bağlantı 4 Haziran 2012, 15:32

Sevgili Ataman’ın tarih yazarcasına belge gibi yazı ve araştırmaları çok hoş.
Yazının içinde yer alan Cami Dernek üyeleri resmine baktığımızda, isimler şu şekilde düzeltilebilir.
Soldan sağa oturanlar:
Memişoğlu-Hüsnü Örnek-Halil Bektaş-,,,,
Ayaktakilaer:
M.Salih Tıkıroğlu-Mehmet Baykent-Sait Ekinci-,,,,,
Meydan resminde görülen havuzu, ben Fen İşler Müd. iken projelendirip yapmıştım. 27 Mayıs ihtilalinden sonra da, DP yazısı plana aksetmiş diye dedikodu yapıldı ve Rahmetli Örnek havuzu molozla doldururken, dönemin Valisi engel olmuş ve havuzlu meydan düzenlemesi yıllarca kalmıştı.
Ayrıca Meserret Otelinin yerine işhanı inşa edilmek üzere kooperatif kuruldu, Cengiz Bektaş projeci oldu ama, Sayın Ahmet Acar başkanken izin verilmedi ve Meserret Oteli de istimlak edilip bina yıkıldı gitti.
Sayın Ataman’a başarı diler teşekkürler ederim.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı