Uysal, Denizli’den iktidara yüklendi

Demokrat Parti Genel Başkanı, Afyonkarahisar Milletvekili Gültekin Uysal, parti teşkilatlarıyla yerel seçimleri değerlendirmek için geldiği Denizli’de Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaret etti, basın mensuplarıyla bir araya gelerek açıklamalarda bulundu.

İl Başkanı Aşkın Çelik ve bir grup partiliyle birlikte Denizli Gazeteciler Cemiyeti’ne gelen Genel Başkan Uysal, burada Cemiyet Başkanı Osman Nuri Boyacı ile bir süre görüştükten sonra İlyas Haytan Toplantı Salonu’nda basın toplantısı düzenledi. Uysal’a ziyarette İYİ Parti İl Başkanı Hasan Akgün de eşlik etti.

Mart ayında yapılacak yerel seçim hazırlıklarına başladıklarını belirten DP Genel Başkanı Uysal, Türkiye gündemi ile birlikte ekonomi, ABD ilişkileri, Türkçe Ezan konularında da değerlendirmede bulundu.

‘TÜRKÇE EZAN’ DEĞERLENDİRMESİ
CHP Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz’ın ‘Türkçe Ezan’ çıkışını aymazlık ya da provokasyon olarak nitelendiren Gültekin Uysal, “1950 sonrası CHP ve DP’nin Türkçe Ezan meselesini bir daha açılmayacak şekilde kapattığına inandık. Ancak CHP milletvekillerinden birisinin, Türkiye’nin bu kadar can alıcı meselesi varken dönüp dolaşıp kapattığımız defterleri açma niyeti kötü niyetli değilse bir aymazlık olarak ama kötü niyetliyse ciddi bir provokasyon olarak değerlendiriyorum” dedi.

“ABD’NİN KOYDUĞU ÖDÜL MİZAHİ VE İRONİK”
ABD yönetiminin PKK elebaşlarının başına ödül koymasını ‘zaytung’ (mizahi ve ironik) olarak değerlendiren Uysal, “Türkiye’nin 40 yıldır mücadele ettiği PKK terör örgütünün lider kadrosunun başlarına ABD tarafından ödül konulduğu kamuoyu ile paylaşıldı. PYD’ye binlerce TIR silah yardımı yapan ABD’nin, Türkiye’de PKK liderlerinin başına ödül koyması zannederiz ki bir ‘zaytung’ haberi. Samimiyeti sorgulamakla beraber, FETÖ terör örgütü liderlerinin ABD’de olduğunu göz önünde bulundurursak, müttefikliğin gereği olarak tüm terör örgütlerine yaptırımlar gerçekleştirmesini bekleriz” diye konuştu.

“ARTIK HALININ ALTINA SÜPÜREMİYORLAR”
Ülkede ekonomi alanındaki olumsuz gelişmelerin demokrasi, hukuk ve fırsat eşitliği gibi toplumsal taleplerden uzaklaşmakla çok yakından alakalı olduğunu sözlerine ekleyen Demıkrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, “Türkiye’nin ekonomik alt üst oluşlarıyla ilgili de görüşlerimiz var. 16 Nisan referandumu, ardından 24 Haziran seçimlerinde ve sonrasında, Türkiye’nin daha çok hukuk, daha çok demokrasi talebi vardı. Cumhuriyetin en temel değeri fırsat eşitliği başta olmak üzere herkesin hukukundan emin olduğu bir Türkiye’yi ortaya çıkartmak gerekirken, başta AK Parti lideri ve lider kadrolarının ülkenin ihtiyaçlarından ziyade kendi öncelikleriyle beraber, Türkiye’ye bir deli gömleği giydirme teşebbüsüyle karşı karşıya kaldık. Bu lider kadroları Cumhurbaşkanlığı Hükümet Modeli diye bir modeli getirdi. Maalesef buna engel olamadık. Ama keyfi yönetimin maliyetini bugün patlamış enflasyon, patlamış işsizlik ve 2019 yılında da bugünden öngörebildiğimiz şartlarda daha ağır bir faturayla milletimizin ödeyeceği ortadadır. Demokrasinin sadece sandık değil, şeffaflık ve denetlenebilirlik gibi bir takım değerleri de ihtiva ettiğini biliyoruz. Ama bugün her açıdan çürümüş iktidarın, iktidara gelirken ortaya koyduğu yoksullukla ve yolsuzlukla mücadele iddialarının altında kaldığını görüyoruz. Son olarak Sayıştay raporlarıyla beraber tüm kurumlarda azami düzeyde usulsüzlüğün ve yolsuzluğun halının altına süpürülemez hale geldiği bir gerçek” dedi.

“31 MART, 24 HAZİRAN’DAN BAĞIMSIZ DEĞİL”
31 Mart 2019’da yapılacak yerel seçimlerin 24 Haziran seçimlerinden bağımsız olmadığını öne süren Uysal, “Önümüzdeki yerel seçimler iktidarın denetlenebilmesi ve kendine çeki düzen vermesi açısından önemli. Bu seçimlerin de Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerden bağımsız olmadığı düşüncesindeyim. İktidarın yedeğine aldığı siyasi partilerle oluşturmaya çalıştığı bir ittifak, öbür tarafta Türkiye’de daha fazla demokrasi, hukuk, fırsat eşitliği diyen insanlar ve partiler var. Demokrat Parti olarak, 24 Haziran seçimlerinde de söylediğimiz gibi Türkiye’yi kutuplaştırmadan, vatandaşın gerçek gündemini konuşacak bir siyasi iklimin birinci önceliğimiz olduğunu söylüyoruz. 70 yılı aşan bir siyasi parti olarak tüm teşkilatlarımızla yerel seçimlere hazırlanıyoruz” dedi.

Bir soru üzerine, hukuki düzlemin 31 Mart Yerel Seçimleri’ne giderken ittifakı mümkün kılmadığını hatırlatan Uysal, “Genel seçimlerin aksine yerel seçimlerde hukuki düzlemde ittifakın önünü açacak bir düzenleme yok. Ama toplumun bu noktada talebi olduğunu biliyorum. Özellikle iktidarın karşısında kendini uzun süredir konumlandırmış toplumsal kesimlerin bu ortak paydaları genişletme talebini her seçim görüyoruz. 24 Haziran seçimlerinde bunu daha derinden hissettik. Bu aşamada siyasi partiler kendi öncelikleriyle belirli değerlendirmeleri elbette yapacaktır. Önümüzde makul bir zaman dilimi var. Bütün siyasi partiler kendi kurullarında geniş kitlelerin bu noktadaki taleplerini göz önüne alacaktır” diye konuştu.