REKLAMI GEÇ

Öztürk: Diğerleri kötü, onun için İyi Parti

Öztürk: Diğerleri kötü, onun için İyi Parti

İyi Parti Kurucular Kurulu Üyesi Yasin Öztürk, hareketin ortaya çıkışını, kuruluş sürecini, ulusal ve yerel bazdaki hedeflerini ve yol haritalarını Denizlihaber.com’a anlattı. Türkiye’nin uzun süredir beklediği bir oluşumun yola çıktığını belirten Öztürk, “Neden İyi Parti?” sorusuna, “Diğerleri kötü onun için İyi Parti” yanıtını verdi.

Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 30 Ekim 2017 Pazartesi, 12:54

İl Başkanlığını yaptığı MHP’yle yollarını çalkantılı bir sürecin ardından ayıran Yasin Öztürk, Meral Akşener tarafından kurulan İyi Parti’nin kurucular kurulu üyeleri arasında yer aldı.

MHP’den kopuş ve yeni hareketin oluşumu sürecini tüm detaylarıyla Denizlihaber.com’a anlatan Yasin Öztürk, mahkemelerin MHP içinde yaşanan kongre süreciyle ilgili kararının ardından 20 Haziran itibariyle Meral Akşener istişarelere başladığını söyledi.

Öztürk, “Ramazan ayı içindeydi ve her iftarda farklı gruplar ile bir araya geldi, yeni bir parti kurulmasıyla ilgili genel kanı ortaya çıktı. Yelpazeyi geniş tutmak ve tüm Türkiye’yi kucaklayan bir parti olması gerekiyordu. Bu doğrultuda çalışmalar başlandı, parti tüzüğü ve programları hazırlandı, bağımsız ekipler çalıştı. Son taslak çalışmalarını da Meral Akşener kendisi yaptı. 3 Ekim’de taslak programı için Bursa’da çalıştay gerçekleştirildi. Programın ana metni de burada oluştu. Normalde Kasım ayı içinde partinin kurulması düşünülüyordu. Ancak biraz daha erkene aldık ve Ekim ayı içinde kuruluş çalışması tamamlandı” dedi.

“HAZIRLIKSIZ YAKALANMAK İSTEMİYORUZ”
Kurucular kurulu ile ilgili çalışmayı da Meral Akşener’in kendisinin yaptığını belirten Yasin Öztürk, “200 üye belirledi. 25 Ekim’de partinin kuruluşu ve kurucular kurulu üyeleri tanıtıldı. Kurucular kurulu GİK’i tespit etti, Genel İdare Kurulu da Başkanlık Divanı’nı oluşturdu, görev dağılımı yapıldı” diye konuştu.

İl ve ilçe teşkilatlarının oluşumunda Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı’nın yetkilendirildiğini ifade eden Öztürk, “Bu aşamadan sonra lokal yetkilendirmeler başlayacak, il başkanları belirlenecek. Başkanlar da kendi yönetimlerini ve ilçe teşkilatlarını oluşturacak. Partiye üye olma süreci de bundan sonra başlayacak. Yeni kurulan bir partinin belirli bir süre içinde kongrelerini yapması gerekiyor, bunun için de üyelerin belirlenmesi zorunlu. Muhtemelen Kasım ayının sonuna kadar il ve ilçe teşkilatları atanmış olacak. Kasım sonundan itibaren de hızlı bir şekilde üye kayıtları yapılacak, kongre tarihleri belirlenecek. 45 günlük yasal prosedür var. Bunu hızlı yapmaktaki amacımız, olası bir erken seçime hazırlıksız yakalanmamak” dedi.

Ocak ayı sonunda da Genel Merkez Kongresi’ni yapmayı planladıklarını dile getiren Öztürk, “İl başkanı, ilçe teşkilatlarını oluşturacak. Denizli İl Başkanı halen belli değil. Kurucu üyelerin il başkanı olmaması da söz konusu. Bunu genel İdare Kurulu ile belirlenecek. Kurul henüz böyle bir karar almadı. Bizlerin tavsiye ettiği arkadaş, il başkanı olacaktır” dedi.

“KADINLARA POZİTİF AYRIMCILIK VAR”
Meral Akşener’in kurucular kurulunu belirlerken tabandan gelen istekleri dikkate aldığını belirten Öztürk, “Halk kurucuların kurulunda önemli isimleri görmek istiyor. Meral Akşener, Kurucular Kurulu’nu oluştururken, geleceği parlak yeni isimleri, daha siyasete atılmamış isimleri, siyasi tecrübesi olanları, kamuoyuna mal olmuş kişileri ve özellikle kadınları harmanlayarak belirlemek istedi. Şahsen benim, kendisine kurulda olmak için özel bir talebim olmadı. Kendisi, toplumun içinde, tabanla iletişime geçebilecek, siyasi lokal tecrübesi olan kişileri de değerlendirmek gerektiğini düşündü ve bu anlamda bizleri de böyle seçtiğini düşünüyorum. Parti tüzüğümüzde de yazılı, partinin bütün kademelerinde, ilçe yönetimleri, il yönetimleri, Genel İrade Kurulu, Kurucular Kurulu ve divanda en %25 kadın olma zorunluluğu var. Kurullarda 50 kadın bulunuyor. Aynı zamanda Genel İdare Kurulu’nun da seçmiş olduğu kişilerin 15’i kadın” diye konuştu.

“DİĞERLERİ KÖTÜ PARTİ, ONUN İÇİ İYİ PARTİ”
İyi Parti isminin başlangıçta tam olarak kavranamadığını, bunun da normal karşılanması gerektiğini anlatan Yasin Öztürk, “Başlangıçta çok basit geldi diye düşünülebilir ama gündelik hayatta kullanılan bir kelime olduğu için, sonrasında insanlar çok çabuk bir şekilde alıştı ve hoşlarına da gitmeye başladı. İyi Parti olmasının akılda kalıcılık anlamında da çok etkili olduğunu düşünüyorum. Amblemimiz aslında güneşin sekiz ışığı ile beraber kayı boyunun işaretini anlatıyor. Partimiz, Türk’e göre milli bir kuruluş prensibinde olduğu için bundan rahatsız değiliz. Çoğu insan ‘Neden İyi Parti’ diye soruyor. Diğerleri kötü parti de ondan” dedi.

Erken seçimin her zaman ihtimal dahilinde olduğunu, ancak şu anda Türkiye’nin hem ekonomik şartları, hem de dünya konjektürünün bir erken seçimi öngörmediğini ifade eden Yasin Öztürk, “Bizler olası bir erken seçime karşı tedbirlerimizi almış durumdayız. A planı, B planı hatta C planımız bile var” dedi.

“HEDEFİMİZ 50+1”
İyi Parti’nin hedeflerini de anlatan Yasin Öztürk, “Hedefimiz 50+1. Şu andaki mevcut sistemde, yeni devlet başkanı sisteminde, sadece mecliste çoğunluğu elde etmekle olmuyor. Aynı zamanda başkanlık sistemiyle de 50+1’i alabilmek önemli. Öncelikli hedefimiz, ikinci tura kalabilmek. İkinci tura kalındığında, biz Meral Hanım’ın başkan seçileceğine inanıyoruz ve herkesin oyunu alabileceğini düşünüyoruz” dedi.

Siyasetteki kişisel hedeflerine ilişkin değerlendirmeler de yapan Öztürk, siyasetin hedefsiz olmayacağı gibi hırslı bir hedefin de yanlış olduğunu kaydetti. Öztürk, “Takdir neyse o olur. Nasipsiz hiçbir şey olmaz. Nasibin yoksa dayak bile yiyemezsin. Zaman her şeyi gösterecek” diye konuştu.

“FARKINDA OLMADAN ARI KOVANINA ÇOMAK SOKMUŞUZ”
MHP içinde atılan adımın kendilerini buraya kadar getirdiğini ifade eden Öztürk, masumane bir çıkışın geldiği noktayı da çarpıcı sözlerle değerlendirdi.

Öztürk, “Süreç başlangıcındaki niyetimiz, eski partimizin içinde olağanüstü kongre yapabilmekti. Bunun da sebebi, 1 Kasım seçimlerinde çıkan tablo çok kötü görünüyordu. Genel Başkan’ın olağanüstü kongrede, Milliyetçi Hareket Partisi’nde oylanması maksadıyla bir çıkıştı. Meğerse bizler farkında olmadan arı kovanına çomak sokmuşuz. Bahçeli, Milliyetçi Hareket Partisi’nin koltuğundan indiğinde, şu andaki Cumhurbaşkanı Tayyip Bey’in de koltuğundan olacağının farkında değildik. Çünkü birbirlerini destekler şekilde öne çıktılar. Biz farkında bile değildik açıkçası. Özellikle bu yeni sistemde, iki partili sisteme doğru döndürülmeye başlandığının farkındayız. İkinci tura kalındığında, özellikle o arkadaşlarımızın, Meral Akşener ile Tayyip Erdoğan’ın sorusuna nasıl cevap vereceklerini merak ediyorum. Geçmişimizden hiçbir şekilde utanmıyoruz. MHP’de kalan arkadaşlarımızla bir gün yeniden beraber olacağımıza inanıyorum. Eski partimden kalan arkadaşlarla polemiğe girmek istemem. Çünkü orada ikinci turda, Meral Akşener’e oy verecek büyük bir kitlenin olduğunu düşünüyorum” dedi.

“SİYASETTE HER YOL MÜBAH DEĞİLDİR”
İyi Parti’nin ve genel başkanından sade üyesine kadar herkesin bir duruş göstereceğini söyleyen Yasin Öztürk, “İyi Parti Türk Milleti’nin ülkesi ve devleti ile bölünmez bütünlüğünü korumayı, Kurtuluş Savaşımızın eşsiz ve kahraman başkomutanı, Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Atatürk‘ün ilkelerini esas almayı, Türk Milleti’ni milletler topluluğunun bağımsız, egemen, şerefli itibarlı bir üyesi olarak etkin bir bölgesel güç ve lider ülke yapmayı, böylece bölge ve dünya barışına katkıda bulunmayı amaç ediniyor. İyi Parti, Cumhuriyetimizin kurucu iradesini, anayasanın ilk 4 maddesinde yer alan temel niteliklerinin varlığını, devletimizin bekasını teminatı olarak kabul ediyor. İyi Parti, Demokrasi, insan hakları, adalet, eşitlik, özgür düşünce, hür irade, riyakat, bağımsız ve tarafsız yargı, denge ve denetim sistemleri ile demokratik hukuk devletlerinin temel kavram ve ilkelerinin benimsemek, evrensel insan hakları beyannamesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ndeki ilkeleri, bireysel hak ve hürriyetlerin gerçek manasıyla evrensel değerler kapsamında uygulayacak. Egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milleti’ne ait olduğu, kuvvetler ayrılığının tesis edildiği, hukukun üstünlüğü ilkesi özümsendiğini bir devlet bekçisini zaruri görüyoruz. Bunun için çok partili demokratik parlamenter sistemi geliştirerek, uygulanması gerektiğine inanıyoruz. Laikliği, din ve vicdan hürriyetinin teminatı olarak görüyoruz. Milli geliri daha hızlı büyütebilmeyi, refahı arttırmayı, adil paylaşım ile refahın tabana yayılmasını ve toplumsal huzuru tesis etmeyi hedefliyoruz. Dolayısıyla ‘siyasette her yol mübahtır’dan ziyade, bir ilke ve duruş sergileyerek, siyasete etik kuralları geri getirmeyi, Türk Milleti’nin refahı için, milli duruşlar sergilemeyi tercih ediyoruz” dedi.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı