REKLAMI GEÇ

Ayhan’dan resesyon uyarısı

Ayhan’dan resesyon uyarısı

Milliyetçi Hareket Partisi Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan, ekonomideki yavaşlamaya önlem alınmazsa Türkiye ekonomisinin resesyona doğru gittiğini söyledi.

/ DENİZLİHABER / 16 Haziran 2012 Cumartesi, 10:30

Türkiye ekonomisinin ciddi biçimde yavaşladığını kaydeden Ayhan, “ İlk çeyrekte yüzde 2,7 artan sanayi üretimi, ikinci çeyreğe iyi bir başlangıç yapamamıştır. Nisan ayında sanayi üretimi geçen yıla göre sadece yüzde 1,8 artmıştır. Kapasite kullanım oranı verileri Mayıs ayının da çok parlak olmadığını göstermektedir. Mayıs ayında kapasite kullanım oranı geçen yılın aynı dönemine göre 0,5 puan düşmüştür. Ekonomideki yavaşlamayla birlikte ekonominin istihdam yaratma gücü zayıflamıştır. İşsizlik oranı geriliyor gibi gözükmekle birlikte istihdam oranındaki artış durmuştur.
2012 yılı Şubat döneminde işgücüne katılım oranındaki düşüşün de yardımıyla işsizlik oranı 1,1 puan azalarak yüzde 10,4’e gerilemiştir. Ancak, işgücüne katılım oranı 0,6 puan azalarak yüzde 47,9’a gerilemiş, istihdam oranı ise geçen yıla göre değişmemiş ve yüzde 42,9 seviyesinde gerçeklemiştir.
İç talepteki çöküş ekonomideki yavaşlamanın temel nedenidir. 2012 yılı Ocak-Mayıs dönemi otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı % 20,8 daralmıştır. İç talebin diğer bir göstergesi olan toplam ithalat 2012 yılı Ocak-Nisan döneminde yüzde 2,7 gerilemiştir. Mart ve Nisan aylarındaki düşüşler ise sırasıyla yüzde 4,8 ve yüzde 8’i bulmuştur. Krediler yavaşlamaktadır” dedi.

İHRACATÇIMIZIN BAŞARISINI SÜRDÜRMESİ ZOR
Ekonomiyi şu an için resesyondan kurtaran gelişmenin ihracatçıların alternatif pazar bulma başarısı olduğunu kaydeden Ayhan, “ 2012 yılı Ocak-Nisan döneminde toplam ihracatımız ılımlı bir düzeyde yüzde 10,9 seviyesinde artmıştır. AB’de yaşanan sorunlar nedeniyle AB’ye ihracatımız yüzde 6 azalmıştır. Dünya ekonomisi yavaşlamaktadır. İrlanda, Yunanistan, Portekiz’den sonra İspanya’da kurtarılan ülkeler arasına girmiştir.Ancak sorun bitmemiş, sırada İtalya mı var? tartışmaları başlamıştır. AB dışındaki ülke ekonomileri de yavaşlamaktadır. Çin uzun bir aradan sonra faiz indirmiş, ABD için yeni bir parasal gevşeme tartışmaları yapılmaya başlanmıştır. Dünya ekonomisindeki yavaşlamayla emtia fiyatları hızla gerilemiştir. Sonuç olarak, ihracatçımızın başarısını sürdürmesi zor gözükmektedir. Ekonomimiz yavaşlayınca cari işlemler açığı da azalmaya başlamıştır. Cari işlemler açığı Ekim 2011’den itibaren gerilemektedir. Cari işlemler açığının azalmaya başlaması ne yazık ki bir başarı değildir. Çünkü ülkemizde iktisadi faaliyetler yavaşladıkça cari işlemler açığı da azalmaktadır. Nitekim milli gelirin yüzde 4,8 küçüldüğü 2009 yılında, cari işlemler açığı 41,5 milyar ABD dolarından 13,4 milyar ABD dolarına gerilemiştir” diye konuştu.

YAVAŞLAMAYA ÖNLEM ALINMALI
Ekonomideki yavaşlamaya bir an önce önlem alınması gerektiğini kaydeden Ayhan şunları söyledi: “ İç talebin ciddi biçimde gerilediği bu dönemde bile yılsonunda cari işlemler açığının milli gelire oranının yüzde 8 gibi çok yüksek bir seviyede gerçekleşmesi beklenmektedir. Türkiye ekonomisinin yapısal olarak bir diğer klasiği ise cari işlemler açığının gerilemeye başladığı dönemde bütçe açığının artmaya başlamasıdır. 2011 yılı Ocak-Nisan döneminde bütçe 3,1 milyar TL açık vermişken, 2012 yılı Ocak-Nisan döneminde 5 milyar TL açık vermiştir. Geçen yıl sonundan itibaren yüzde 10’nun üzerinde seyreden ve Nisan ayında yüzde 11’lere ulaşan enflasyon oranı ise Mayıs ayı itibarıyla yüzde 8,3’e gerilemiştir. Mayıs ayında enflasyonun gerilemesinde baz etkisi rol oynamıştır. Büyük ihtimalle Haziran ve Temmuz aylarında enflasyon oranı bir miktar yükselecektir. Yıl sonunda ise piyasa aktörleri tarafından enflasyonun, yüzde 5’lik hedefin üzerinde yüzde 7,5’e yakın gerçekleşmesi beklenmektedir. Durgun iç piyasa ve düşen petrol fiyatları önümüzdeki dönemde enflasyonun gerilemesine katkıda bulunsa bile, büyümeye ilişkin önemli aşağı yönlü riskler vardır. Ekonomideki yavaşlamaya önlem alınmazsa Türkiye ekonomisi resesyona doğru gitmektedir. Hükümet ise sanki ekonomi tıkırında gidiyor gibi kürtaj ve başkanlık gibi yapay gündemler oluşturmakta, ana muhalefet partisini de arkasına alarak bin yıllık kardeşliği yıkacak yıkım projeleri hazırlamakla meşgul olmaktadır. Hükümet ne yazık ki ekonomide bunca sıkıntı varken ve dünya ekonomisinin çalkalandığı bu dönemde en önemli kurumlarımızdan olan BDDK’ya başkan bile atayamamaktadır.”

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı