REKLAMI GEÇ

BAYRAM SONRASI GEÇMİŞLE HESAPLAŞALIM…

BAYRAM SONRASI GEÇMİŞLE HESAPLAŞALIM…

Tatlı ve acı hatıralarıyla bir Ramazan daha gerilerde kaldı. Aslında her birimizin yaş kütüğüne bir Ramazan daha eklendi. Yılların su gibi akıp gitmesi, her canlı için kaçınılmaz olan gerekli sona doğru biraz daha yaklaştığımızın kanıtıdır. Ramazanda elde ettiklerimizle hep beraber muhasebede (özeleştiride) bulunalım. Kendimize acımadan, gerçekleri görerek, ders almaya çabalayarak hayatımızı gözden geçirelim. Nerede hata yaptık, yapmamamız gereken neleri yaptık? Nerede doğru şeyler yaptık….

Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 3 Haziran 2019 Pazartesi, 09:31

Tatlı ve acı hatıralarıyla bir Ramazan daha gerilerde kaldı. Aslında her birimizin yaş kütüğüne bir Ramazan daha eklendi. Yılların su gibi akıp gitmesi, her canlı için kaçınılmaz olan gerekli sona doğru biraz daha yaklaştığımızın kanıtıdır.

Ramazanda elde ettiklerimizle hep beraber muhasebede (özeleştiride) bulunalım. Kendimize acımadan, gerçekleri görerek, ders almaya çabalayarak hayatımızı gözden geçirelim. Nerede hata yaptık, yapmamamız gereken neleri yaptık? Nerede doğru şeyler yaptık. Hangi doğruları hayatımıza taşıdık. Bu geçen Ramazan ayı içinde başkaları tarafından bilindiğinde “yüzümüzü kızartacak” neler yaptık. Hani kul bilmese de Allah (CC) biliyor ya! Hani kul unutur da Allah kandırılamaz ya! Hani kul kandırılabilir de Allah kandırılamaz ya! İşte kaç tane böyle günah, “bozuk ve kirli iş” yaptık acaba! Belki de hiç yapmamışız. Belki de manevi sicilimiz çok temizdir. Keşke böyleyim diyenlerden olabilseydik. Keşke Yüce Rabbin huzuruna hemencecik çıkabilecek kadar temiz ve duru olabilseydik

Doğru, hesaba çekileceğiz. Çok uzak olmayan yakın bir gelecekte. Herkesin hesabı kedisine ne de çok yakındır değil mi? Ameller de tartılacak. İyilikler ve kötülükler; günahlar ve sevaplar; zulümler ve affetmeler, hepsi tartılacak. Ters bir bakışımız veya sevgi dolu bir tebessümümüz. Hepsi, ama hepsi tartılacak

Ve mahşer gününde hesap için getirileceğiz. Yalan ve yanlışlık üzerine kurulan dostluklar o gün pek fayda sağlamayacak. Kuran-ı Kerim çok net bir ifadeyle bizi uyarıyor: “Dostlar o gün birbirlerine düşmandır, takva sahipleri hariç” (Zuhref, 67).

Yaşadığımız günlere hiç benzemeyen bir gün! Yaşadığımız dünyaya hiç benzemeyen bir âlem! İnsan çocuğundan kaçar mı? Bu dünyada belki kaçmaz ama o gün kaçacak. Acaba benden bir şey isteyecek mi diye! Bir günahını yüklemek ister mi diye, kaçacak. Baba ve anneden de kaçılacak. Kuran böyle diyor.

Ve o gün bütün sırlar ortaya saçılacak. Kimsenin gizlisi, saklısı kalmayacak. Aman duyulmasın dediğimiz her şey apaçık konuşulacak. Bilinmesin dediğimiz bütün gizlilikler ortaya konacak. İnsanlar kıskıvrak yakalanacaklar. İtiraz edecek bir makam da yok ki o gün. Kimi yalanlayacağız ki! Kime itiraz edebileceğiz ki! Allah’la muhatap olanın, başka muhataba ihtiyacı var mı? Ne dersiniz, yukarıdan beri yazdıklarım ürkütücü mü? Belki içinizden birazcık da olsa kızmışsınızdır. Bir bayram arifesinde zor cümleler bunlar diyeniniz olmuştur belki. O zaman ben sorayım; ne zaman yazılmalı bunlar. Yazmak için en uygun zaman dilimi hangisidir dersiniz. İç muhasebe için bugünlerden daha uygun olanı var mı? Veya yazıp okumasak, hatırlatmasak bunları, olmayacak mı, bütün bunlar.

Ramazan sonrası, Bayram sonrası yeni bir döneme tabiri caizse yeni bir yıla girerken tabii ki birbirimizi arayacak, yeni yıl hayırlar, güzellikler getirsin diyeceğiz. Sevineceğiz. Ama zamanımızdan birazını da muhasebeye ayıralım.

Bayramımız yeni bayramlar doğursun. Sevincimiz yeni sevinçlerin toprağı olsun. Huzurumuz nice huzursuzlukların çaresi, mutluluğumuz tüm insanlık ailesinin acılarına teselliler sunsun.

Bayramınız mübarek olsun.”

Selam ve dua ile…

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı