REKLAMI GEÇ

Cerrahi Hastanesi hekimlerinden Prof. Dr. Saçar’dan aşı çağrısı

Cerrahi Hastanesi hekimlerinden Prof. Dr. Saçar’dan aşı çağrısı

Özel Denizli Cerrahi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Suzan Saçar, koronavirüs aşısı olmayan vatandaşları aşı olmaları konusunda uyardı. Dr. Saçar “Koronavirüs aşısı, hastalığa yakalanmamıza gerek kalmadan vücudumuzun koronavirüse neden olan virüse karşı bağışıklık geliştirmesine yardımcı olur” diye konuştu.

Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 16 Eylül 2021 Perşembe, 16:30

Özel Denizli Cerrahi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji branşında görev yapan, Prof. Dr. Suzan Saçar, koronavirüs aşıları hakkında merak edilenleri cevapladı.  Koronavirüs hastalığının bulaşıcı ve ölümcül bir hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Saçar, Dünya Sağlık Örgütü’nün bu hastalığı bir pandemi ilan etmesinden sonra bilimsel yayınların ve sağlık bakanlığının kılavuzları doğrultusunda hareket ettiklerini söyledi. Prof. Dr. Suzan Saçar, “Hastalık kişiden kişiye çok farklı şekilde seyrediyor. Bazı risk faktörleri hastalığın daha ağır seyretmesine neden oluyor. Örneğin; ileri yaş, bağışıklık sistemi bozukluğu, kanser tedavisi, organ nakli, madde bağımlılığı, kortizon gibi bağışıklığı baskılayan ilaçların kullanımı, obezite, kalp, şeker, tansiyon hastalığı, astım gibi kronik rahatsızlıkları daha ağır seyretmesine neden oluyor. Hastalığın kimde nasıl seyredeceği ile ilgili yüzde yüz öngörülemiyor. Bazı hastalarda belirtisiz seyrederken bazı hastalarda ölüme sebep oluyor. Hastalığa bakmak gerekirse üst ve alt solunum yolları enfeksiyonları (pnömoni), kalp enfeksiyonları, ritim bozukluğu, kalp yetmezliği, kalp dokusunun enfeksiyonları, karaciğer, böbrek yetmezliği, miyokardit ve ani ölümlere sebep olmaktadır” diye konuştu.

“HASTALIKTAN KURTULMANIN EN ÖNEMLİ ETKENİ AŞI”

Hastalıktan kurtulmanın en önemli etkenlerinden birinin aşı olduğunu belirten,

Prof. Dr. Saçar “Bu söylemler tamamen bilimden uzak bir argüman ve ağırlıklı olarak mRNA aşılarını hedefliyor ama tabii ki bununla sınırlı değil. Komplikasyonlara gelince Covid-19 aşılarının komplikasyonları enfekte ilk 8 haftada iki gün içinde olmak üzere görülüyor. Uzun vadede görülen bir aşı komplikasyonu yok. Aşının miyokardit yani kalpteki miyokard kasının iltihaplanması ya da enfeksiyonuna sebep olduğuyla ilgili çalışmalar var ama kabaca 1 milyonda bir kişide rastlanıyor. Korona virüsle enfekte olan hastalarda ise en az yüzde 4 kişide görülüyor. Aşılama sonrası miyokardit olan biri de hemen basına düşüyor ve haber oluyor. Bu da aşı karşıtlığına sebep oluyor. Oysaki bizim bu hastalıktan kurtulmak için şu anda en önemli ve en etkili yöntemimiz aşılanmadır. Bu sebeple aşı son derece önemlidir. Ülkemizde uygulanan korona aşılarının en az iki doz yapılması gerekiyor. Şimdilerde 3. ve 4. dozlar için de haklar oluşmaya başladı. İsteğe bağlı olarak 3 dozu olmayı talep edilebilir. Gerekli durumlarda da 4. doz uygulanabiliyor. İlk iki doz arasında da 3 haftayla bir ay olması gerekiyor. Bununla birlikte iki aşı arasındaki sürenin 42 güne kadar uzatılabileceği de belirtilmekte ama diyelim ki bugün aşı olduk, 2. dozu olmayı unuttuk sonra 2-3 ay aklımıza geldi. Bu durumda aşılanmaya kaldığımız yerden devam ediyoruz” dedi.

“12 YAŞINDAN BÜYÜK HERKES AŞI YAPTIRABİLİR”

Prof. Dr. Saçar, 12 yaşından büyük herkesin aşı yaptırabileceğini söylerken şu ifadelere yer verdi “Gebeler ve emzirme döneminde ki anneler de dahil olmak üzere herkes aşı yaptırabilir. Birinci dozu olmuş ve ciddi alerjik reaksiyonlar geçirenler, çok ciddi olmasa da aşıdan sonra dört saat içerisinde solunum sıkıntısı ve döküntü gibi ani alerjik reaksiyon geçirenlerin aşı olmamaları ya da tekrar değerlendirilmeleri öneriliyor. Aşının içerisinde etik olmayan hiçbir şey yok. Coğrafyamızda etik kabul edilmeyen domuz ürünleri yok. Aşılarda genelde yumurta hücresi bulunur bu aşılarda o da yok. Yumurta alerjisi olanlarda aşılama yaptırabilir. Korona aşılarında embriyo hücreleri de yer almıyor. Aşıların hiç birinde içerisinde etik olmayan bir şey yok o yüzden vatandaşlarımızın içi rahat edebilir. Hiçbir aşı şimdiye kadar kısırlığa neden olmuş değil korona virüs aşıları için böyle bir şey söylemek doğru değil. Yani üretilen aşılar kısırlığa sebep olmadığı gibi hastalık da kısırlığa neden olmuyor. Şimdiye kadar milyonlarca insan aşı yapıldı ama hiçbirinde uzun ve kalıcı yan etki görülmedi. Hepsi kısa süreli ve geçici etkiler oldu” diye konuştu.

“HASTALIĞI ATLATANLARIN DA MUTKALA AŞI OLMASI GEREK”

Prof. Dr. Saçar, koronavirüsü atlatan bir kişinin mutlaka aşılanması gerektiğini belirtti.

Saçar “Hastalığı geçirdikten sonra antikorların kişiyi ne kadar koruduğuyla ilgili net bir bilgi yok. Burada aşı bağışıklığı güçlendiriyor. Aşı olan bir kişi aşıdan birkaç gün sonra hastalığa yakalanabilir bu aşıya bağlı değildir. Çünkü aşının içerisinde virüse ait bir materyal yoktur. Dolayısıyla hastalık oluşturacak bir durum yoktur. Korona virüs enfeksiyonu daha bir süre bizlerle birlikte olacaktır. Bir süre daha korona virüs ile birlikte yaşamaya devam edeceğiz. Sadece aşı korunmada yeterli değil tabi ki iki doz aşı yaptırmış kişiler açık alanlarda maske takmasa da olur ama kalabalık ve kapalı alanda ise yine risk altında olunabilir. Maske takmaya bir süre daha devam etmek gerekiyor” diye konuştu.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı