REKLAMI GEÇ

Gözakademi uzmanlarından Opr. Dr. Hüseyin Aslankara az görme hastalığını anlattı, tavsiyelerde bulundu

Gözakademi uzmanlarından Opr. Dr. Hüseyin Aslankara az görme hastalığını anlattı, tavsiyelerde bulundu

Özel Gözakademi Hastanesi uzmanlarından Opr. Dr. Hüseyin Aslankara ile “Az görme rehabilitasyonu” üzerine konuştu. Opr. Dr. Aslankara az görme olgusunu, bu sorunu yaşayan hastaların yapması gerekenleri ve gerçekleştirdikleri tıbbi müdahaleleri anlattı.

Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 12 Mayıs 2017 Cuma, 09:46

Denizlihaber: Az görme nedir?

Opr. Dr. Hüseyin Aslankara: “Görme fonksiyonu diğer tüm duyular gibi bireyin fiziksel ve sosyal çevresi ile bağ kurma ve duyu girdisi sağlamada oldukça önemlidir. Uygulanan ilaç ve cerrahi tedavilere ve bunun üzerine kullanılan gözlük ve kontakt lense rağmen düzeltilemeyen görme yetersizliğine az görme adı verilir. İki gözüyle birden veya iyi gören gözüyle %30’dan az gören kişilere az gören denmektedir.”

Denizlihaber: Az görme hangi hastalıklarda ve hangi yaş grubunda olur?

Opr. Dr. Hüseyin Aslankara: “Az görenler her yaş grubunda görülmektedir. Herediter retinal distrofiler(doğumsal göz hastalıkları), retinitis pigmentosa (tavuk karası), prematüre retinopatisi, albinizm, serebral palsi gibi bebeklik ve çocukluk çağı hastalıkları sonucu az görme oluşabilmektedir. Özellikle yaşın ilerlemesiyle az görenlere daha sık rastlamaktayız. 60 yaşından sonra en sık sarı nokta hastalığı (yaşa bağlı makula dejenerasyonu) görme azalmasına yol açmaktadır. Daha sonra, katarakt, göz tansiyonu (glokom), şeker hastalığına bağlı göz içi kanama (diyabetik retinopati) ve göz arkası yırtıkları (retina dekolmanı) gibi hastalıklar sonucunda az görme oluşmaktadır.”

Denizlihaber: Az gören hastalarda nelere dikkat ediyorsunuz?

Opr. Dr. Hüseyin Aslankara: “Göz hekimi olarak birincil görevimiz göz hastalıklarının tanısını koymak ve tedavisini yapmaktır. Tüm tedaviye rağmen görmesini arttıramadığımız hastalarda bu durum kişilerde büyük ruhsal çöküntü yaratmaktadır. Hastalar fatura okumakta, tırnak kesmek gibi hijyenik işlerinde, gazete ve kitap okumada, dışarıda bineceği otobüsün numarasını okuyamama gibi günlük işlerini idame ettirmede oldukça zorlanmaktadır. Çoğu zaman bu hastalara yapacak bir şey yok, bu şekilde göreceksin denmektedir. Bu aşamada hastalarımıza görme kalitesini arttırmak için çeşitli yöntemler uygulamaktayız. Fakat ülkemizde yaygın olarak bu yöntemler kullanılmamaktadır.”

Denizlihaber: Az görme hastalığında yardımcı yöntemler nelerdir?

Opr. Dr. Hüseyin Aslankara: “Az görenlere yardımcı cihazlar optik olan ve optik olmayanlar olarak 2 grupta toplanır. Optik olmayan yöntemlerde öncelikle çevre aydınlatmasını arttırmak gerekmektedir. Aydınlatma genellikle düşük kontrastlı cisimlerin belirginleşmesini sağlar. Günlük yaşamda az görenin en zorlandığı durumlar merdiven inmek, yüzleri tanımak, yağmurlu günde yürümek, beyaz fincana süt dökmek gibi durumlardır. Hastanın yaşadığı çevreyi yüksek kontrastlı renklerden oluşturmak kontrast sorunlarını azaltır. Merdiven kenarlarına, dolap kenarlarına koyu renk şerit koymak, pilavı siyah tabakta yemek, siyah masa örtüsünün üzerine beyaz tabak kullanmak gibi optik olmayan birtakım önlemler az görenin görme kapasitesitesini arttırmaktadır.

Optik sistemlerde ana prensip cisimlerin boyutunu büyütüp gözün bu büyümüş görüntüyü algılamasını sağlamaktır. Yakında ve uzakta görüntüyü büyütmek için hastalarımıza çeşitli araç ve gereçleri uygulamaktayız. Görüntüyü yakında 6-8 kata kadar arttırabilen el büyüteçleri öneriyoruz. Büyüteçlerin elle tutulan veya elden bağımsız ayaklı olan çeşitleri mevcuttur. Son zamanlarda cepte taşınabilen görüntüyü 50 kat büyütebilen elektronik büyüteçler de çıkmıştır. Bunların avantajları hastaların yanında taşıyabilmeleri, kullanım kolaylığı ve daha ucuz olmalarıdır. Dezavantajı ise daha dar bir alanı göstermeleri ve okunacak mesafenin göze çok yakın olmasıdır. Ayrıca yakın görme için hastalarımıza 14 numaraya kadar çıkabilen yakın prizmatik gözlükler deniyoruz. Bunlarla okuma mesafesi biraz daha uzamaktadır. Teleskopik gözlükler hem yakın hem de uzak görmede kullanılmaktadır. Bu sistemlerin en büyük avantajı okuma mesafesini arttırmasıdır. Dezavantajı ise görme alanının darlığı ve derinlik hissinin azalmasıdır. Teleskopik sistemler görüntüyü çok büyüttüğü için özellikle uzak görmede hastalar otururken kullanmayı tercih etmektedirler. Bu gözlükleri kullanmaya alıştıkça hastalar yürürken de bu gözlükleri kullanabilmektedirler.

Özetle bu yardımcı tıbbı cihazlar az görenlere daha iyi bir görme sağlama açısından başarılı bir şekilde kullanılmaktadır.”

İLETİŞİM:
ADRES: Merkezefendi Mah. 29 Ekim Bulvarı 438 Sok. No:15 Merkezefendi/DENİZLİ
4449193
www.gozakademi.com.tr
info@gozakademi.com.tr

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı