Tekden Başhekimi Polat’tan karne uyarısı

Özel Denizli Tekden Hastanesi Başhekimi Uz. Dr. Yusuf Polat, eğitim-öğretim döneminin sonuna gelinmesi ve karnelerin alınacak olması nedeniyle ailelere uyarılarda bulundu. Son dönemlerde anne ve babaların gelecek endişesi nedeniyle çocuklarının eğitimine daha çok önem verdiğini ifade eden Polat, ailelerin sadece okullarla yetinmeyip çocuklarını dershaneler, etütler, özel dersler ve hocalarla desteklemeye, bu amaçla zaten kıt olan ekonomik güçlerini çocuklarının eğitimine harcamaya çalıştığını kaydetti.

Polat, “Bu durum anne ve babaların arzu ve isteklerini kamçılamakta, yüksek not ve iyi karne için çocuklarına daha fazla yüklenmelerine yol açmaktadır. Bir yandan toplumun değer yargılarını alt üst eden popüler kültür, diğer yandan her şeyin maddi olarak değerlendirildiği sosyal çevrede yaşayan çocuk, dershane-sınav kısır döngüsüyle her geçen gün daha çok kaygı ve gerilim yaşamaktadır. Anne ve babaların hatta okul ve dershanelerin yoğun başarı beklentisi bu gerilimin üzerine eklendiğinde çocukta geriye dönülmez ruhsal sorunlar ortaya çıkmaktadır. Başlangıçta ders takibi ve notları iyi olan çocuklar bir süre sonra duyarsızlaşmaya, sıkılmaya, kaygı ve endişeye kapılmaya başlamaktadır” dedi.

İNTİHARA BİLE SÜRÜKLEYEBİLİR
Sınavlar ve karnede oluşabilecek herhangi bir başarısızlığın çevrenin de etkisiyle çocuk ve ergende utanç, küçük düşürülme, sosyal dışlanma, ret edilme, öfke ve zorbalığa maruz kalmaya neden olabileceği uyarısı yapan Polat, “Maruz kalacağını düşündüğü bu durumlarda çocuk ve ergende endişe, depresyon, intihar düşünceleri gibi ruhsal uyku ve iştah bozuklukları, karın ve baş ağrısı gibi bedensel belirtiler ortaya çıkar. Bu belirti ve bulgular anne ve babaların dikkat etmesi gereken önemli uyarıcılardır ve bunların varlığında mutlaka bir uzmanla durum görüşülmelidir” dedi.

“DÜŞÜK NOT TELAFİ EDİLEBİLİR”
Uz. Dr. Yusuf Polat, ailelerin karne almadan önce çocuklarında herhangi bir ruhsal değişiklik olup olmadığını incelemelerini ve bu aşamadan itibaren çocuğa yapıcı, onun kaygılarını giderici şekilde davranmalarını gerektiğini belirterek, “Düşük notlar her zaman telafi edilebilir ancak çocukta oluşabilecek ruhsal sorunlar telafi edilemeyebilir. Karnedeki notlar ne olursa olsun bunun kritiğini yapmamalı, düşük notlar için azar tehdit ya da aşağılama yolu seçilmemelidir. Ortada bir başarısızlık varsa bu durumu çocuğunuz ile oturup konuşmalı, değerlendirmelisiniz. Kötü karnenin nedenlerini araştırıp bir sonraki dönemde daha iyi bir başarı için çocuğunuzu motive etmelisiniz. Şüphesiz bir öğrencinin başarısızlığı tek başına ona ait değil birçok nedene bağlıdır. Tatili hem öğrenciler hem de aileler, dinlenerek yoğun ders temposundan uzak, sportif, kültürel uğraşlarla doğa ile iç içe geçirmelidir. Bu durumda çocuklar bilgisayar, internet, oyunlarından uzak tutulmalı daha çok deşarj olabilmeli. Fiziksel aktivitelere yönlendirilmelidirler. Okul başarısı tabi ki önemli ancak önemli olanın hayat başarısı olduğu unutulmamalıdır. Önemli olan çocukları hayata hazırlamak olmalı ” diye konuştu.