Afrika’da başladı dünyaya yayılıyor

Özel Denizli Tekden Hastanesi Başhekimi Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Yusuf Polat, konuyla ilgili açıklamasında, Afrika ülkelerinde ebola virüsünün hızla yayıldığına, Avrupa ülkelerinde de vakalar tespit edilmeye başlandığına dikkati çekti.

Enfeksiyonun net bir tedavisi ve aşısının henüz olmadığını, bu noktada temel korunmanın öneminin ortaya çıktığını belirten Polat, hastalığın “ateş, baş ağrısı, kas ağrısı, halsizlik ve eklem ağrısı” gibi klasik viral enfeksiyon belirtileriyle başladığını ifade etti.

Sudan, Reston ve Fildişi Kıyısı olarak adlandırılan üç ebola virüsü türü olduğunu kaydeden Polat, “Virüs insanlara enfekte hayvanların organ, kan ve vücut sıvılarıyla yakın temasla bulaşmaktadır. Afrika’da enfekte şempanze, goril, maymun, meyve yarasası ve antiloptan bulaştığı kayıt altına alınmış durumda. İnsandan insana geçiş, bütünlüğü bozulmuş deri veya mukozanın, enfekte insanların kan ve vücut sıvılarıyla direkt teması sonucu oluşuyor. Hastalık, ayrıca su gibi çevresel materyalle de bulaşabiliyor” dedi.

Ebola virüsünün bağışıklık sisteminde çökmeye yol açtığını belirten Polat, “Virüs vücuda girdikten sonra ortalama 5-10 gün içinde hastalık gelişmektedir. Hastalık tipik olarak ani başlangıçlı yüksek ateş, üşüme, titreme ve bitkinlik şeklinde başlamaktadır. Diğer belirtiler şiddetli baş ağrısı, kas ağrısı, bulantı, kusma, ishal ve karın ağrısıdır. Hastalığın ileriki dönemlerinde tansiyon düşmesi, ciltte döküntüler, vücudun çeşitli yerlerinden kanamalar meydana gelmektedir. Hastalığın ileri dönemlerinde böbrek yetmezliği de gelişmektedir” diye konuştu.

Polat, hastalığı önlemenin en önemli uygulamasının ellerin düzenli yıkanması, eldiven kullanılması, ölü hayvanlarla temastan kaçınılması, yerel pazarlarda tüketim için satılan vahşi hayvan eti tüketilmemesi olduğunu sözlerine ekledi.