Çocuklarınızı mutlaka dişçiye götürün!

Pedodonti biriminde 0 -14 yaş grubu çocukların süt ve kalıcı dişlerinin korunduğunu ayrıca çürük, travma, kalıtımsal ve benzeri etkenlerden oluşan hastalıkların tedavi edildiğini anlatan Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Pedodonti Uz. Dr. Ayşe Utku Köyoğlu, erken teşhisle dişsel anomalilerin tedavi edilebileceğini söyledi. Çocukların diş sağlığında eğitimin önemine vurgu yapan Köyoğlu, “Anne ve babalar, çocuğunun ağız ve diş sağlığının yanı sıra beslenme konusunda da bilinçli olması gerekir. Ağız hijyeni eğitimi, diş fırçalama alışkanlığının kazandırılması, ağız bakımında yapılan yaygın hatalar ve yapılması gerekenler çocuklara anlatılmalıdır” dedi.

ÇÜRÜME ÖNLENEBİLİR!
Çocuklarda ağız bakımında koruyucu uygulamaların önemine dikkat çeken Pedodonti Uz. Dr. Ayşe Utku Köyoğlu ağızda çürük oluşumunu önlemek için florlu uygulamaların önemli olduğunu anlatarak şöyle devam etti.“Erken süt dişi kayıplarında, alttan gelecek olan kalıcı dişin yerini korumak amacıyla yer tutucu olarak adlandırılan apareyler kullanılır. Yer tutucular, komşu dişlerin çekim boşluğuna hareket etmelerini ve bu yolla kalıcı dişin ya gömülü kalmasını ya da farklı yerden çıkmasını engeller. Dolayısıyla ileride ortodontin bozukluk oluşmasını önlemek için sağlıklı ve işlevsel olarak apareyler kullanılır. Aparey kullanılan çocukların küçük lokmalar halinde yemek yemeleri ve yapışkan gıdaları tüketmemeleri önerilir” dedi.

Koruyucu uygulamalardan bir diğeri olan fissür örtücünün azı dişlerin çiğneme yüzeylerini örten ve dişleri çürüğe karşı koruyan akışkan bir dolgu maddesi olduğunu açıklayan Köyoğlu, kalıcı dişlerin çiğneyici yüzeylerindeki derin ve çürümeye eğilimli olan olukların fissür örtücü ile kapatıldığını ve bakterilerin oluklara ulaşamadığını böylelikle çürük oluşumunun engellendiğini söyledi.
Diş çürüklerini önlemede bir diğer koruyucu uygulamanın flor uygulaması olduğunu ve bu uygulamada dişlerin çürümesini önlemek için dişlere flor sürüldüğünü anlatan Köyoğlu, ayrıca bebeklik döneminden kalan parmak emme, yutkunma bozuklukları ve dil taşması, uzun süreli emzik kullanımı, dudak ısırma, tırnak yeme gibi sorunların da dişsel anomalileri yaratan etkenlerden olabileceğini belirterek, “Bebeklik döneminde görülen bu tür sorunlar yutkunma sırasında anormal olarak dilin, alt ve üst dişler arasına girmesi bu bölgede dişleri birbirlerine doğru olan hareketlerini engelleyeceği için ön dişler arasında açıklıkların oluşmasına neden olur. Bu durumda yutkunma egzersizlerine başvurulur organik bir nedeni varsa giderilir. Buna örnek çocuklarda bademcik, geniz eti sorunları veya burunda tıkanıklı gibi solumun problemlerinin giderilmesi de koruyucu tedavi yöntemleri arasındadır” diye konuştu.