Bebeklerin ilk 3 ayda en büyük sorunu bu

Servergazi Devlet Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Tuba Gezgin Akhan, yeni doğan bebeklerde en sık rastlanan sağlık problemlerinden biri olan ve bebekte ağlama nöbetine yol açan kolikum infantum (gaz sancısı) konusunda bir açıklama yaparak annelere bazı önerilerde bulundu.

Gaz sancısının, sağlıklı pek çok bebekte hayatın ilk üç ayı içinde sıklıkla görülen bir durum olduğunu belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Tuba Gezgin Akhan, “Üç haftadan fazla, haftada en az üç gün, günde üç saati aşan huzursuzluk ve ağlama nöbetleri olarak tanımlanan kolikum infantum yani gaz sancısı; doğumu izleyen, ilk üç ayda çok sık rastlanan bir yakınmadır. Bu krizlere ‘ilk üç ay koliği’ adı verilmektedir. Bu durum bebeklerin % 5-25’inde görülür. Genellikle doğumdan sonra ikinci-üçüncü haftalarda başlar, altıncı-sekizinci haftalarda artar ve üçüncü- dördüncü aylarda kendiliğinden düzelir. Kolik ağlaması, normal ağlamadan farklıdır; bebek sakinleştirilemeden saatlerce ağlayabilir. Pek az çocukta ağlama, 24 saat boyunca sürer. Nöbetler genelde öğleden sonra veya akşam saatlerinde gözlenir. Genellikle kolik ağlaması her gün yineler, bazen bir gece ara verdiği görülür. Nöbetler sırasında bebeğin yüzünde bir ağrı ifadesi oluşur, yumruklarını sıkar, ayaklarını karnına çeker. Karakteristik nöbet ani başlar, yüksek sesle ve sürekli ağlama gözlenir. Bebeğin yüzünde kızarma veya ağız çevresinde solukluk gözlenebilir. Nöbet bebeğin dışkı veya gaz çıkarması ile sonlanabileceği gibi tamamen yorulması ile de bitebilir. Ailelere verilmesi gereken en önemli mesaj, koliğin anne babanın tutumları sonucunda ortaya çıkmadığıdır. Anne ve baba her şeyi doğru yapsa bile durum tamamen aynı olabilir” şeklinde konuştu.

BEBEĞİNİZ SÜREKLİ AĞLIYORSA BUNLARA DİKKAT!
Dr. Akhan, uzun süren ağlama nöbetlerinde bebeklerin, kolik dışında şiddetli ağlama krizlerine yol açan başka hastalıklar açısından ayrıntılı bir muayene edilmesi ve gerekirse tetkik yapılması gerektiğini ifade etti.

Dr. Akhan, “Bebekler, orta kulak enfeksiyonu, idrar yolu infeksiyonu, gastroözofageal reflü, gözde yabancı cisim, inek sütü alerjisi, kalp hastalıkları açısından muayene edilmelidir. Tedavide ilk olarak davranışsal taktikler denenebilir. Bebek kucakta, pusette, yatağında, 6 haftalıktan büyükse otomatik bebek salıncağında ritmik şekilde sallanabilir, ancak çok sert sallama boyunda yaralanmaya yol açabileceğinden dikkatli olmak gerekir. Arabasıyla gezdirilebilir, Bebeğin kanguru içinde ya da annenin/babanın kucağında tutulması fayda sağlayabilir. Sarılmak, bebekte güven hissi uyandırır. Bu arada, sırtına, hafifçe, aralıklı olarak minik vuruşlar uygulamanın da yararı olur. Karına sıcak havlu uygulanabilir. Ilık banyo yaptırılabilir. Birçok bebek vantilatör ya da elektrik süpürgesinin sesiyle, rahim içinde duyduğu guruldamaların teyp kaydıyla, doğadaki seslerle ya da babalarının sesleriyle sakinleşebilmektedir. Okşanmaktan ve dokunulmaktan hoşlanan bebekler için masaj, sakinleştirici olabilir. Bitkisel çayların kolik tedavisinde etkili olduğunu gösteren çalışma az sayıdadır. Rezene, meyan kökü, papatya kolik tedavisinde en sık kullanılan bitkilerdir. Probiyotikler fayda sağlayabilir. Diyet uygulamaları ilerleyici ve diğer yöntemlerden fayda görülmeyen durumlarda denenebilir. Tek başına anne sütü ile beslenen bebeklerde diyet değişikliği yapmaya gerek yoktur. Anne sütü başlıca koruyucu faktördür . Her öğünde iki memeyi birden emzirmeye çalışmak bebeğin laktozdan zengin önsütü aşırı almasına neden olduğu için gaz sancılarına yol açabilir. Bu nedenle bebek bir memeyi tamamen bırakana dek o memeden emzirilmelidir. Anne ağlamaların belirgin biçimde kendi yediklerinden etkilendiğini belirtiyorsa bazı besinleri diyetinden çıkarabilir. Eğer bebek mama ile besleniyorsa bazı özel mamalara geçilebilir. Hiçbir tedavi şeklinin etkisi tam olarak kanıtlanmamıştır. Bu durum geçicidir. 3.- 4. aylardan sonra kaybolur, doktorunuzla birlikte bebeğinize özel bir yaklaşım ve tedavi uygulanabilir” dedi.