REKLAMI GEÇ

Dünya Ruh Sağlığı Günü’nün konusu “İntihar”

Dünya Ruh Sağlığı Günü’nün konusu “İntihar”

Pamukkale Üniversitesi Hastanesi’nden Dünya Ruh Sağlığı Günü nedeniyle bir açıklama yapıldı. Açıklamada dünya genelinde ruh sağlığı sorunlarının farkındalığını artırmak ve ruhsal sağlığı destekleme çabalarını harekete geçirmek için bu yılki çalışma konusunun “İntiharı Önleme” olduğu belirtildi.

Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 10 Ekim 2019 Perşembe, 16:47

Dünya Ruh Sağlığı Günü nedeniyle Pamukkale Üniversitesi’nde toplantı yapıldı. Başhekimlikte yapılan toplantıya Başhekim Prof. Dr. İbrahim Türkçüer, Psikiyatri AD. Başkanı Prof. Dr. Figen Ateşçi, Prof. Dr. Osman Özdel ve Hastane Müdür Yardımcısı Mehmet İncetekin katıldı. Prof. Dr. Figen Ateşçi 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Gününün önemini vurgulayarak sadece ilaç tedavileri değil sosyal rehabilitasyonların ve desteklerin de önemli olduğuna dikkat çekti ve bu yılki ruh sağlığı temasının intiharı önleme olduğunu ve bu konuda çalışmalarının devam edeceğini belirtti.

PAÜ Hastanesi Psikiyatri AD. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Özdel ise günün önemi hakkında konuşarak, “Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 2015 yılında Dünya’da 800.000 kişinin intihar sonucu öldüğünü bildirmiştir. Bu sayı dünyada her 40 saniyede bir kişinin intihar sonucu yaşamını kaybettiğini göstermektedir ve 2030 yılında bu sayının dünyada bir milyonun üzerine çıkacağı öngörülmektedir. Türkiye İstatistik Kurumu 2018 yılında Türkiye’de intihar hızının yüz binde 3.8, intihar sonucu yaşamını kaybeden kişi sayısının ise 3.161 olduğunu bildirmiştir. İntihar sonucu yaşamını kaybedenlerin yakınlarının yaşadığı ruhsal acı da düşünüldüğünde intiharın toplumun önemli bir kısmını etkileyen ciddi bir halk sağlığı problemi olduğu nettir” dedi.

Prof. Dr. Osman Özdel konuşmasının devamında ise şu konulara değindi:

Ülkemizin ölçülebilir hedefleri olan, etkinliğinin değerlendirilebildiği, tüm toplumu kapsayan ve süreklilik gösteren ulusal intihar önleme programlarına ihtiyacı bulunmaktadır. Bu programlar halk sağlığı uygulamalarının bir parçası olarak yürütülmelidir. İntihar davranışında genetik, psikolojik, sosyal ve kültürel birçok değişken etkilidir. Bu nedenle bu alanda yapılacak önleme programlarının birden çok alanı kapsayan, çalışanların ve uzmanların dahil olduğu şekilde planlanması gereklidir. İntihar önlemede yöneticiler, ruh sağlığı çalışanları, eğitimciler, medya, aile ve arkadaşlar hep birlikte çalışmalıdır. Tek bir disiplin tarafından uygulanan önleme programlarının belirgin bir etkisi olmazken, birden fazla kurumun içinde yer aldığı programların sinerjik etki ile çok daha etkin sonuçlar sağladığı çalışmalarla gösterilmiştir.

Diğer taraftan ruhsal bir hastalığa sahip olmanın intihar için önemli bir risk yarattığının da altını çizen Prof. Dr. Osman Özdel, “Ruhsal hastalıkların erken dönemde saptanması, intihar riski olan bireylerin uygun tedavisi önemlidir. Ruhsal hastalıklar ve intihar ile ilgili önyargılar intihar düşünceleri olan kişilerin uygun ruh sağlığı hizmetlerine ulaşımını engellemektedir. Toplumun her bireyinin bu konuda bir sorumluluğu bulunmaktadır. İntihar ve ruhsal hastalıklar konusunda kendi önyargılarımızın farkında olmak, etrafımızdakileri ve kendimizi bu konuda eğitmek ve geliştirmek, intihar riskinin arttığı durumları öğrenmek ve yakınlarımızda bu riski gördüğümüzde uygun hizmetlere yönlendirmek hepimizin sorumluluğu olmalıdır” diye konuştu.

Prof. Dr. Özdel toplumun her bireyinin intiharı önlemeye bir katkı sağlayabileceğini ve her bireyin bu konuda bir sorumluluğunun olduğunun unutulmaması gerektiğini, bu farkındalığın, intihar önleme çalışmalarının etkin ve süreğen şekilde gerçekleşmesini sağlayacağını da vurgulayarak,
Denizli Valisinin koordinasyonunda Sağlık Müdürlüğü ve Üniversite Psikiyatri ve Adli Tıp AD.’nın iştirakiyle intiharı önleme komitesinin kurulduğunu ve çalışmaların başladığını dile getirdi.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı