Kalp ve akciğer hastalarına farklı tedavi

Denizli Devlet Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. M. Murat Çubukcu, 2015 yılı Mayıs ayında hizmete başlayan ve kronik kalp hastalığı ile kronik akciğer hastalığı olanlar için hayati önem taşıyan Kardiyopulmoner Rehabilitasyon Ünitesi ile ilgili bilgi verdi.

TEDAVİDE EGZERSİZİN ROLÜ
Son yıllarda tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kardiyopulmoner rehabilitasyon uygulamalarına hak ettiği önemin verilmeye başlandığına dikkat çeken Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. M. Murat Çubukcu, 2015 Mayıs ayında Denizli Devlet Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Kliniğinde açılan Kardiyopulmoner Rehabilitasyon Ünitesi hakkında şunları söyledi:

“Kardiyopulmoner rehabilitasyon, kronik kalp hastalıklarında uygulanan kardiyak rehabilitasyon ile kronik akciğer hastalıklarında uygulanan pulmoner rehabilitasyonun ortak adıdır. Bu iki uygulama benzer bileşenlere sahiptir, her ikisinin merkezinde aerobik egzersiz uygulaması vardır ve hastanemizde olduğu gibi aynı ünitede uygulanabilmektedir. Kardiyopulmoner rehabilitasyon uygulamalarının bir çok olumlu etkisi gösterilmiştir. Ben burada çok önemli iki etkisinin altını çizmek istiyorum. Birincisi sekonder koruma, yani hastalığın yeniden oluşmasının veya alevlenmesinin önlenmesidir. Yapılan araştırmalar ile çok net şekilde ortaya konmuştur ki, kardiyopulmoner rehabilitasyon ile, önceden kalp krizi geçiren bir hastanın daha sonra kalp krizi geçirme ihtimali önemli ölçüde azalmakta, kalp damarları balon anjioplasti, stent veya koroner by-pass ameliyatı ile açılan hastaların damarlarında yeniden plak oluşumu daha az olmakta, kronik bronşit, amfizem, astım tanısı almış hastalarda daha seyrek atak gelişmektedir.”

Kardiyopulmoner Rehabilitasyonun ikinci çok önemli yararlı etkisinin ise efor kapasitesinin artması olduğunu anlatan Çubukçu, “Kronik kalp ve akciğer hastalarının efor kapasiteleri genellikle düşüktür. Çabuk yorulurlar. Bırakın merdiven çıkmayı, düz yolda bile kısa mesafe yürüdükten sonra dinlenme ihtiyacı hissederler. Dışarıdan bakınca kolay görünen bazı günlük yaşam aktivitelerini yaparken zorlanabilir ve daha fazla yardım ihtiyacı duyarlar. Böylece daha az hareket ederler ki, bu da efor kapasitesinin daha da azalmasına neden olacaktır. İşte bu kısır döngüyü kırmakta kardiyopulmoner rehabilitasyon uygulamaları son derece başarılı olmaktadır” dedi.

KİMLER BU ÜNİTEDEN YARARLANABİLİR
Kardiyopulmoner Rehabilitasyon uygulamalarından başta kalp krizi geçirmiş hastalar, balon anjioplasti, stent veya koroner by-pass ameliyatı geçirmiş hastalar, kalp yetmezliği hastaları, kronik bronşit, amfizem gibi KOAH hastaları, astım hastaları olmak üzere birçok kronik kalp ve akciğer hastalarının yararlanabildiğini vurgulayan Çubukcu, “Kardiyopulmoner Rehabilitasyon Ünitesi’nde öncelikle hastaların mevcut efor kapasiteleri belirlenmekte ve her hasta için bireye özgü bir rehabilitasyon programı oluşturulmaktadır. Ünitede yapılan egzersizler, evde veya spor merkezinde yapılabilecek egzersizlerden farklıdır. Kalp hızı kontrollü şekilde, monitörize halde, kan basıncı, oksijen saturasyonu sürekli takip edilerek uygulanmaktadır. Egzersizlerin süresi ve yoğunluğu giderek artırılmaktadır. Rehabilitasyon uygulamasının sonunda efor kapasiteleri artmış hastalar daha uzun mesafe yürüyebilmekte, daha kolay merdiven inip çıkabilmekte, günlük yaşam aktivitelerini korkmadan ve daha bağımsız olarak sürdürebilmektedirler” diye konuştu.