Stres yine stres…
İş hayatı, ev, çocuklar, ödenecek fatura, kredi kartı borçları ve okul taksitleri gibi şeyler, büyük şehirlerde yaşayanlarımız için kalabalık, trafik, gürültü, ekonomik sorunlar derken bu kadar koşuşturmaca arasında kendimize, hobilerimize ve en önemlisi sevdiklerimize yeteri kadar zaman ayıramamak yaşantımızda gün geçtikçe artan bir stres faktörünün oluşmasına zemin hazırlamaktadır.
/ DENİZLİHABER / 7 Nisan 2007 Cumartesi, 00:00
Aslında stres bir hastalık değildir ve kontrol altında tutulduğunda yeni alternetifler yaratmak konusunda düşünmeye sevk edici, aynı zamanda hayatı daha üretken hale getirmek için motive edicidir. Ancak aşırı stres zihinsel, ruhsal ve fiziksel açıdan sağlığımızı olumsuz yönde etkileyen bir tehdit unsurudur. Yoğun ve uzun süreli stres altındayken dolaşım sistemine adrenalin ve stres hormonları salgılanır, bu hormonlar kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi sağlık açısından risk yaratabilecek problemlere neden olabilirler. Ayrıca aşırı stres altındaki kişilerde yeme- içme bozuklukları, uykusuzluk, huzursuzluk, sinirlilik, iştah kaybı ya da aşırı yeme eğilimleri, sigara ve alkol bağımlılığının artması, konsantrasyon eksikliği, isteksizlik, sürekli yorgunluk, gibi iş ve sosyal yaşantımızı son derece olumsuz etkileyecek belirtiler de görülmektedir.
İnsanları strese sokan faktörler ve bunlarla mücadele yöntemleri kişiden kişiye göre değişiklik gösterse de, genellikle hayatımızda alışık olmadığımız ve ilk kez karşılaştığımız olaylar evlilik, boşanma, hamilelik, doğum yapmak, sevilen birinin ölümü, sağlık problemleri, işten çıkarılma, yeni bir ortama adapte olmayı gerektiren yeni bir işe girme, farklı bir şehir ya da ülkeye taşınmak çoğu insan üzerinde strese yol açmaktadır. Ayrıca hipertiroid, aşırı hareketsizlik ve kötü beslenme gibi unsurların da strese yol açtığı göz önünde bulundurulmalıdır.
Stresten Korunmak İçin:
Dengeli ve sağlıklı bir beslenme programı uygulayın
Fazla kilonuz olduğunu düşünüyorsanız ki bu da sizin görüntünüzden ve giyim şeklinizden hoşnut olmamanıza yol açacağı için, ayrıca hareket kapasitenizi sınırlayacağı için sizi strese sokacaktır. Bu konuda bir diyetisyene müracaat ederek yardım almalısınız. Kesinlikle sizin vücut yapınıza uygun olmayan ve çok düşük kaloroli şok diyetler uygulamayın. Beslenmenizde omega 3 ve omege 6 yağ asitleri açısından zengin olan balık, protein açısından zengin olan et ve süt ürünlerine, seratonin hormonu salgılanmasına yardımcı olan karbonhidratlara ve lifli gıdalara özellikle yer verin. Hergün düzenli olarak 1,5 lt kadar su tüketin ve özellikle stres altındayken terlemeden dolayı su kaybını ve ağız kuruluğunu önlemek için su için. Haftada 3 gün egzersiz yapın, en azından 1 saat kadar yürüyün . Özellikle açık havada yapılacak egzersizler stresle başa çıkmada etkili olan hormonların salgılanmasına yardımcı olur. Hergün çok geç saatlerde olmamak kaydıyla belirli bir saatte yatmayı ve sabahları belirli bir saatte kalkmayı alışkanlık haline getirin. Uykunuzu yeterince aldığınıza emin olun. Hatta daha kaliteli bir uyku için yatmadan önce ılık bir duş alın, sıcak bir bardak süt ya da bitki çayı için, rahatlatıcı müzik dinleyin ya da hoşunuza gidecek birşeyler okuyun. İşle veya ertesi gün yapacaklarınızla ilgili hiçbir şey düşünmeyin.
Çok yoğun bir tempoda çalışıyorsanız, belirli aralıklarla mola verin, dik oturun, gözlerinizi kapatın ve 10 dakika kadar zihninizi boşaltın. Sevdiğiniz şeyleri ve olmak istediğiniz bir yeri hayal edin. Belirli aralıklarla iş yerinde dolaşın, yürüyün ya da merdiven inip çıkın bu kan dolaşımınızın harekete geçmesine yardımcı olacaktır.
Ne olursa olsu eve iş getirmeyin.
Eşinize, sevdiklerinize, çocuklarınıza mutlaka zaman ayırın. Bu süreleri dolu dolu, kaliteli bir şekilde geçirin. Aile birliğinin korunmasına ve aile bağlarının güçlendirilmesine önem verin. Düzenli aralıklarla aile büyüklerinizi arayın ve ziyaret edin. Gün içinde kendinize ve hobilerinize zaman ayırın. Bu kitap okumak yada müzik dinlemek, yürüyüş yapmak, sevdiğiniz bir arkadaşınızla bir kafede oturup sohbet etmek de olabilir. Evde ya da iş yerinde yapabileceğinizden fazla sorumluluk almayın. İşlerinizi daima aciliyet ve önem sırasına göre yapın kimse aynı anda herşeye birden yetişemez. Zamanınızı iyi kullanın gerek evde gerek iş yerinde günlük ve haftalık plan ve programlar yapmak size yardımcı olacaktır. “Hayır” diyebilmeyi başarmalısınız. En yakınlarımız bile bazen içinde bulunduğumuz stresi ve koşturmacayı gözardı ederek çok talepkar ya da bencil olabilirler.
Sizi zorlayan, samimiyetine inanmadığınız ve size keyif vermeyen kişilerle bir arada olmayın. Bu eskiden çok samimi olmanıza rağmen şimdi size hiçbirşey ifade etmeyen bir okul arkadaşınız bile olabilir. İnsanların boş yere vaktinizi çalmasına izin vermeyin.
Sizin için stres kaynağı olan olaylara ya da öfkelendiren durumlara farklı açılardan bakmayı deneyin. Neden sonuç ilişkileri üzerinde düşünün. İnsan İlişkilerinde empati kurabilmeyi öğrenin. Unutmayın her zaman biz haklı olamayız. Stresiniz ve öfkeniz ile başa çıkmayı öğrenin. Acele karar vermeyin, nefes alma tekniklerini deneyerek sakinleşmeye çalışın, sonradan pişman olacağınız sözler sarf etmeyin. Gerekirse bir süre bulunduğunuz ortamı terk edin ve sakin kafa ile durumu yeniden değerlendirin. İyimser olmayı, gülümsemeyi ve esprili olmayı ihmal etmeyin. Sıkıntılı anlarınızda başarılarınızı kendinize hatırlatın ve gelecek için neler yapmak istediğinizi liste yaparak planlayın. Unutmayın ki şu anda sizi çok üzen ya da kızdıran bir olayı bir yıl sonra muhtemelen hatırlamıyor olacaksınız. Geçmişte olanlarla çok fazla uğraşmayın. Gelecek için planlar yapın ancak bunun için kafanızı çok yormayın. En önemlisi içinde bulunduğunuz anı yaşayın. Belirli aralıklarla tatile çıkın. Özellikle doğa ile içiçe olabilecek imkanlar yaratın. İnançlarınızı güçü tutun. Bu iç huzurunuz açısından önemlidir. İhtiyacı olanlara maddi, manevi yardım edin. Bu sizin kendi gözünüzdeki değerinizi arttıracaktır. Her yolu denemenize rağmen stresiniz ile başa çıkamıyorsanız mutlaka bir uzman psikolog veya psikiyatristten yardım alınız.