UMUT
DAĞLAR OYNAR MI YERİNDEN?
DOĞU’NUN İNCİSİ…
Nuran Çağdaş Ören, 77 parçayla 2. kişisel sergisini açtı
PROVANS KÜLTÜR KONSEPTİ
Kültür konseptlerini bir dizi olarak işlemeyi düşünüyorum. Bu makalem de bu dizinin ilkidir. Provans, Fransa’nın güneyinde lavanta yetiştiriciliği ile tanınmış güneşli ve ılık bir bölgedir. Başlıca şehirleri; Marsilya, Nice, Cannes ve Toulon’dur. Kuzeyden güneye üç kuşaktan oluşur: Yaylalar, dağlar ve kıyı şeridi. Provans Kültür Konseptini ayrıntılarıyla işlemeden
AYVA SARI, NAR KIRMIZI SONBAHAR
Yine İstanbul’dayım. Evlat özlemi, insanı sıcak koltuğundan koparabilen en güçlü duygu. Atlayıp gidiyorsun burnunda tüten kokusunun peşi sıra nereye gittiyse; ha İstanbul, ha Fizan. İki valiz var yanımda, biri minnacık bütün şahsi eşyalarım içinde. Diğeri kocaman bilmem kaç gözlü, büyütme fermuarı bile açılmış olduğu halde tıka basa
BİTİŞ…
Hiçbir zaman bitmez… Ölüde biten şeyler, ölümle anlamlandırılan kalışlarda hüküm sürer… Her an yeniden başlayan ve görünmese de biter sandığımız akış farklı formlarda devam eder… Her şey ama her şey sessizce yaşamını sürdürerek ilerler, ölür ve bu ölümden farklı yaşam formları meydana gelir… Bitmez efendim… Bitiş dediğimiz
TOPLUMSAL KÜLTÜRÜMÜZ NEREDE BAŞLAMALI
“Türkiye Cumhuriyetinin temeli kültürdür.” Cumhuriyet bayramımızı kutlamış olduğumuz şu bir haftalık dönemde, Atatürk’ümüzün bu sözlerini anımsamanın tam zamanıdır kanısındayım. Toplumların ve insanların kültürü doğru yerde, doğru zeminde başlatmaları gerekir. Bu doğru yer ya da zemin neresidir ya da nedir? Ruh mu, akıl mı, beden mi? Davranış mı,
SONBAHAR
Zamanını yaşayan her şeyin içinde kımıl kımıl bir hareketin titreşimleri gizlidir… Titreşimlerin kımıltısında; çürüyen, aşınan, azalan ve giderek ölümüne yaklaşan bir dinginliğin de şarkısı duyulur… Anı duyarak ve hissederek kavramanın iç sesinde ise ne çok renkler gizlidir. Solan, sararan, kızaran ve yeniden yeşerecek bir iklimin sonrasına akışan…
“Çekirge Sanat” sanat kervanına katıldı
Denizli sanat yaşamı, sezonla birlikte renkli açılışlara sahne olmaya başladı. Geçtiğimiz yaz boyunca hazırlıklarını süren Çekirge Sanat Merkezi, yaptığı açılışla atölyeler kervanına katıldı. Sanat çevresinin yakın ilgi gösterdiği açılışta dernek ve atölye kurucu üyeleri misafirlerini kapıda karşılayarak atölye hakkında bilgi verdi.
ÇOCUKLARI BANA VERİN…
Çocuk dediğiniz zaman bana, içimde bir kelebek aniden havalanır. Yumuşak karnım çocuklar benim. İsterim ki bütün çocukları bana versinler, yüreğimde hepsine yer bulurum. Sunay Akın bir gösterisinde “siz olmuşsunuz, çocukları bana verin” demişti, işte öyle! Bana verin hepsini. Hele bir de eşekarısı sokası dilimizle “engelli”, “özürlü”, “sakat”,
İNSAN HER DAİM KENDİ ACZİYETİNİN PENÇESİ ALTINDADIR…
Haksız olduğunu iyi bilir. Bu bilinçtir ki daha çok şiddete, daha çok susmaya ve daha çok ters yöne bakmayı yeğler… Acizdir, aşağılıktır, kendi mahcubiyetinin şiddeti altında duraksızın ağrır ama yine de bir baskı ve güç gösterisinin tahakkümü altında bir o kadar da acımasızca saldırı halindedir… Çünkü acziyetini
Ömür Eke 20. kişisel sergisini açtı
Denizlili ressamlardan, üretken sanatçı Ömür Eke son sergisi ile sanatseverlerin karşısına çıktı. Resimlerinde kadın imgesi öne çıkan, kadının tarihi, kültürel ve sosyolojik varoluşuna çok yönlü yorumlar getiren tablolarıyla tanıdığımız sanatçının 20. kişisel sergisi, İstanbul Göztepe’de, Venüs Sanat Galerisi’nde 25 Ekim tarihine kadar açık kalacak.
DÜN AĞRISI
Hafızamız dışında neye sığınabiliriz eyy okur… Ne şimdi denen kocaman bir genişlikte yaşanır bir yurdumuz var… Ne de gelecek denen belirsizliğin sancısında umut kırıntılarımız… Bu yaşam denen serüvende neye tutunduysak bir sabun köpüğü misali kayıp gidiyor elimizden… Zamanını ve mekanını yitirmiş, kendi hayatının aktörü olamayan biz insan
Önder Focan kültür-sanat için Denizli’ye geliyor
Denizli Rotary Kulübü, kent genelinde gerçekleştireceği kültür sanat faaliyetlerine gelir sağlamak amacıyla Türkiye’nin en ünlü jazz sanatçısı Önder Focan’ı Denizli’de ağırlamaya hazırlanıyor. Önder Focan, rotaryenlerin projesi için Çarşamba Günü Rout’ta sahne alacak.
YANSIMA
Bazen, çakıl taşlarına binmişim de mavinin mihmandarlığında şıkır şıkır taşıyorlar beni gibi oluyor hayat. Nereye götürürlerse gıkım çıkmıyor. Ufka damlatılmış bir damla şarap ya da buluta asılmış gümüş bir tül fark etmiyor benim için. Ufuktaki şaraptan bir yudum almaya da, buluttaki gümüşten bir tutam saçıma takmaya da
DENİZLİ KENTİ NASIL PLANLANMALIYDI?
Değerli okurlarım; bu makaleyi, alanında yüksek lisans yapmış ve uluslararası mesleki seminerlerden başarı sertifikaları almış bir kent ve bölge plancısı olarak kaleme aldım. Ayrıca; kimilerinizin bileceği gibi, Denizli kentinin yerlisi bir hemşerinizim. Kentimizde de çeşitli mesleki görevlerde bulundum. Denizli’yi ve kentimize ilişkin nazım planlama süreçlerinin çoğunu yakından
SON VE ÖTESİ- Yol ve Ötesi-XXI
Gitmek için ölümü göze almak değil maharet, kalbini göze alıp gitmek… Gitmek üzerine kurulu bir ömrün yolları çakıl taşlarıyla süslüdür. Her an yıkılıp yoldan çıkmanın bütün tuzaklarını da göze almak gerekir giderken. Gitmenin sadece gitmeyle de bir derdi yok. Gitmenin içinde dipdiri soluk alan gidememek nasıl da
DANS ETMEK GEREK, KİMSE YOKMUŞ GİBİ…
Dün akşamüzeri günün yorgunluğunu atmak, havanın pusunu dağıtmak niyetiyle bir fincan kahve ikram ettim kendime. Balkonda ayaklarımı uzattım, bilgisayarı da açtım ne var ne yok gezineyim diye. Bir video çıktı karşıma, bir anda kendimi balkonda dans ederken buldum. 12 yaşında bir kız çocuğu, sevimli bir Kore melezi,