REKLAMI GEÇ

Denizli Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Merve Öğüt kadın cinayetine sert tepki gösterdi

Denizli Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Merve Öğüt kadın cinayetine sert tepki gösterdi

Dün gece kadın cinayetlerine bir yenisi daha eklendi, 2 çocuk annesi Ummuhan Zerrin U. gözü dönmüş eşi tarafından önce eşarpla boğulmaya çalışıldı, ardından boğazından bıçaklanarak katledildi. Korkunç cinayete Denizli Barosu sert tepki gösterdi. Avukat Merve Öğüt, “Neden bu ülkede hiçbir kadının can güvenli yok” diye sordu.

Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 25 Ocak 2023 Çarşamba, 13:36

Baro önünde basın açıklaması yapan Denizli Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Merve Öğüt, siyah fona mor renkle kadın isimleri yazmaktan, kadın yaşamının isim ve soy isimden ibaret okunup geçilmesinden yorulduklarını söyledi.

Öğüt, “Medyada daha çok ‘tık’ almak için vurgulanan canice ayrıntılardan, hikayeleştirilen haberlerden, siyah beyaz fotoğraflarla yapılan ölüm güzellemelerinden, acaba kaç kez adli makamlara gitmiştir, gidebilmiş midir, koruma talep etmiş midir, ettiyse neden korunamamıştırı sorgulamaktan yorulduk” dedi.

“Neden bu ülkede hiçbir kadının can güvenliği yok” diye soran Öğüt, “Bizler hukukla, yasalarla, uluslararası sözleşmelerle teoride ‘Devletin kadın ve erkek eşitliğinin sağlanması için gerekli tedbirleri almakla yükümlü olduğunu’ pekala biliyoruz. Bildiğimiz, okuduğumuz hiçbir hukuk metni kadın cinayetlerinin bunca alenen ve cesaretle artışıyla örtüşmüyor. Hukuk bilgimiz artık yaşananları açıklamaya yetmiyor!” diye konuştu.

Bir hukuk devletinin bütün çarklarıyla bir kadının hayatını nasıl koruyamadığını soran ve cevap isteyen Öğüt, “Sistematik erkek şiddetinin nasıl son bulamadığını ve hatta erkek şiddetine dolaylı olarak nasıl cevaz verildiğini. Doğru düzgün uygulanmayan bir sözleşme salt varlığıyla dahi kadınların üstünde bir koruma kalkanıyken bir gecede nasıl ve neden vazgeçildiğini. Sözleşmenin feshinin hangi usule, hangi uluslar arası taahhüde uygun olduğunu. 1986’dan bu yana taraf olduğu Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’ne mi? 1999 İhtiyari Protokolü’ne mi? 2011’de ilk olarak Türkiye’nin imzaladığı Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’ne mi? T.C. Anayasası’nın 10. Maddesine eklenen; ‘Devletin, kadın erkek eşitliğinin yaşama geçmesini sağlamakla ve bu maksatla tedbir almakla yükümlü olduğu’ hükmüne mi? Sözleşme’nin feshinin ‘hukuka uygun’ olduğuna ilişkin Danıştay onama kararı, hukuk devletinin uluslararası anlaşmalarla taahhüt ettiği kadına yönelik şiddetle mücadele yükümlülüğünü ifa etmeyi reddetmektir! Daha açık anlatalım:

Danıştay kararı, kadınların şiddetsiz, güvende, insan onuruna yaraşır şekilde yaşama hakkının yargı erki eliyle ihlal edilmesidir! Sözleşme’nin feshi; kadın cinayetlerine zemin hazırlamaktır! Faillere ‘önden buyrun’ demektir! Denizli Barosu Kadın Hakları Komisyonu olarak bir kez daha tekrarlıyoruz ki; İstanbul Sözleşmesi’nden ve koruduğu haklardan vazgeçmeyeceğiz! Her bir kadın eşit, onurlu ve şiddetsiz yaşam hakkına sahip oluncaya kadar her gün daha yüksek sesle tekrarlayacağız: İstanbul Sözleşmesi bizimdir, vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı