REKLAMI GEÇ

Protokolden Çanakkale Zaferi mesajları

Protokolden Çanakkale Zaferi mesajları

18 Mart Şehitleri Anma ve Çanakkale Zaferi’nin 107. yıldönümü onur ve gururla anılıyor.

Haber Merkezi / DENİZLİHABER / 18 Mart 2022 Cuma, 09:00

Türk tarihinin en büyük zaferlerinden biri olan ve 250 bin şehit verdiğimiz 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 107. yıldönümü. Tüm Türkiye 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin önemini her geçen gün daha fazla anlarken, Denizli protokolü de böyle önemli bir günde yaptıkları açıklamalarla tek vücut oldu.

İşte Denizli protokolünün 18 Mart Şehitleri Anma ve Çanakkale Zaferi’nin 106. yıl dönümüne dair açıklamaları:

ALİ FUAT ATİK (DENİZLİ VALİSİ)

Bugün, dünya tarihinde eşine az rastlanır bir kahramanlık destanının yazıldığı, Türk milletinin yokluğa, tükenmişliğe, üzerinde oynanan her türlü oyuna rağmen en seçkin, en yetişmiş, en verimli nesillerini feda etme pahasına birlik, beraberlik, iman ve inançla küllerinden doğduğu gündür.

Bugün, 1915’te esaret zincirini Türk milletine dolamak için Çanakkale’ye gelenlerin, askerlerimizin kanıyla örülmüş bir duvarla karşılaştıkları andır. Bu duvarın her tuğlasında büyük kahramanlarımızın adı vardır: Mustafa Kemaller, Yüzbaşı Hakkılar, Seyit Onbaşılar, Niğdeli Aliler ve nice kefensiz yatanlar… Çanakkale, işte bu kahramanların sağlam ruhunun, birlik ve beraberliğinin, millet olma bilincinin en net tezahürüdür.

Hayallerini, umutlarını kalbine gömerek Çanakkale ruhunun neleri değiştirilebileceğini bizlere gösteren aziz şehitlerimiz, Sultan Alparslan komutasında, Malazgirt Ovası’nda Anadolu topraklarını bizlere yurt etme uğruna son nefesini veren yiğitler, Ecdadın araladığı kapıyı Miryakefalon’da sonuna kadar açarak bu toprakları bizlere vatan yapan toprağa düşmüş cengaverler, Kosova’da gaza aşkının ateşiyle at koştururken o toprakları kendine ebedi yurt edinen bahadırlar,  İstanbul’un aşılmaz surlarını yerle yeksan ederek çağ kapatıp çağ açan şehit civanmertler,  Akdeniz’de kesilen sakalın bedelini, Kıbrıs’ta alınan kol ile ödetirken soğuk suları kendine ebedi istirahatgâh edenler,

600 yıllık çınarı, hasta adam sanarak hücum edenlerin karşısına adeta bir kale gibi dikilip vatan toprağının mayası olan cesur savaşçılar, “Sana aguşunu açmış duruyor peygamber!” sözüyle övgülerin, müjdelerin en güzeline layık görülüp Peygamber Efendimizin yanına koşarak giden kahramanlar,  “Ya istiklal ya ölüm!” emriyle cennet bahçesine girercesine şehit olanlar, Maraş’ı kahraman, Antep’i gazi, Urfa’yı şanlı yapanlar, Sakarya’yı şahlandırıp bütün sath-ı müdafaa yolunda vatan toprağını canı pahasına savunurken şahadet şerbetini içenler,

Aziz vatanımızın bir karış toprağını dahi alamayacağını anlayamayan gafilleri, İzmir’de denize dökerken kendini feda edip gönüllere gömülenler, Aziz milletimizin birliğine kasteden terör odakları ile mücadele ederken seve seve can verenler, 15 Temmuz gecesi cumhuriyet ve demokrasimize sahip çıkmak için göğsünü mermilere siper eden, bedenini tanklara yol eden cesur yürekler,

Bu toprakların bedelini ödeyerek bizlere vatan kıldınız. Karşılığını ne yapsak ödeyemeyeceğimiz asil kanlarınızla, bayrağımıza renk olup onu göklerin, gönüllerin hâkimi yaptınız. Sizler vatan, millet, bayrak ve mukaddesatımız uğruna canınızı feda ederek yüce dinimizce bir insanın yükselebileceği en yüksek mertebe olan şehadet makamına ulaştınız. Gözünüz arkada kalmasın, âli makamlarınızda rahat uyuyunuz!

Bizler, sizlerin kanlarıyla sulanan bu kutsal emaneti, Ulu Önder Atatürk’ün izinde daha güçlü, daha modern, daha müreffeh bir hale getirmek için var gücümüzle çalışmaya devam edip “Asım’ın Nesline” emanet edeceğiz. Aziz hatıralarınız önünde bir kez daha saygıyla eğiliyor, geride bırakıp bizlere emanet ettiğiniz aileleriniz ve yakınlarınıza daima sahip çıkacağımıza söz veriyoruz.

Bu duygu ve düşüncelerle, Çanakkale Deniz Zaferi’nin 107. yıl dönümünü kutluyor, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere, Çanakkale Savaşı’nda, Kurtuluş Savaşı’nda, terörle mücadelede, 15 Temmuz hain darbe girişiminde ve sınır ötesi operasyonlarda şehit düşen kahramanlarımızı rahmet ve minnetle yâd ediyorum.”

OSMAN ZOLAN (DENİZLİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI)

Tarih boyunca istiklal ve bağımsızlığını, milli birlik, beraberlik ve dirliğini her şeyin üstünde tutan necip milletimiz hiçbir zaman esaret altında yaşamamıştır. Kadim Türk milleti tarihin her sayfasında vatanını canıyla, kanıyla son nefesine dek korumak için mücadele etmiştir. Çanakkale Zaferi’nin unutulmaz kahramanı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’müzün bu savaştaki başarısı Milli Mücadeleye ışık olmuş, aziz milletimize de büyük bir güven kazandırmıştır. Bu destansı zafer Milli Mücadele ruhunun ilk meşalesi olmuştur.

Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un, ‘Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor. Bir hilal uğruna ya Rab, ne güneşler batıyor!’ mısralarında anlattığı eşi benzeri olmayan mücadeleyi ecdadımız şanlı zaferi, tarihine altın harflerle kazımıştır. Tarihin akışını değiştiren bu zaferle tüm dünya kahraman Türk askerinin düşmanına dahi gösterdiği merhamete şahit olmuştur. Dünya durdukça Çanakkale destanı unutulmayacaktır. Bu vesilelerle başta Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, İstiklal mücadelemizin tüm kahramanlarını, geçmişten bugüne bu vatan için gözünü kırpmadan canını veren tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum. Ruhları şad, cennetteki mekânları âli olsun.”

PROF. DR. AHMET KUTLUHAN (PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ)

“Çanakkale, tarihi nice şanlı zafer ile dolu olan aziz milletimizin, dünyada eşine rastlanmamış bir mücadelenin ardından kahramanlık destanını yazdığı yerdir. Çanakkale, sarsılmaz bir imanla vatanını canı pahasına koruyan, kader birliği yapmış bir ulusun vatan evlatlarının şehit düştüğü, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sözleriyle: ‘Bugünümüzü kurtaran, maziye kahramanlığını ve büyüklüğünü iade eden, bu toprakları bize ebedi vatan yapan’ zaferin adıdır. Sonuçları itibariyle yalnız bizim için değil, dünya tarihi için bir mihenk taşı ve bir dönüm noktası olan bu zafer, İstiklal Savaşı’nda elde edilen zaferin adeta bir ‘ön sözü’; tarihten silinmek istenen bir milletin, bütün yokluk ve imkânsızlıklara rağmen vatanını canı pahasına nasıl savunduğunun bir belgesidir.

18 Mart 1915 tarihinde ‘Çanakkale geçilmez’ diyerek yazılan bu destanla, vatan toprağı içinde kardeşliğin ve ulus olma bilincinin tohumları atılmıştır. Çanakkale’yi geçilmez yapan Milletimizin vatan sevgisi ve onun bağımsız yaşama isteğidir. Bu istek, geçmişimizden bizlere bir miras, gelecek nesillere bırakacağımız müstesna bir emanettir. Bugün aziz milletimiz, ‘Çanakkale Ruhu’ bilinciyle birlik ve beraberlik içinde hareket ederek, geçmişte olduğu gibi bugün ve gelecekte de ülkemiz üzerinde oynanmak istenen her türlü kirli oyunu bozacak kudrete sahiptir. Bugün sadece biz değil, bütün dünya biliyor ki Çanakkale Boğazı biz Türk milletinin elinde olduğu sürece savaşarak geçilemez.

18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 107’nci yıl dönümünde, şehitlerimizin kanı ile canı ile bizlere emanet edilen bu kutsal vatan topraklarının korunması, al bayrağımızın göklerde özgürce dalgalanması ve atalarımızdan aldığımız birlik, beraberlik, kardeşlik ve millet olma bilincinin gelecek kuşaklarımıza miras bırakılması adına bugün bizlere önemli sorumluluklar düşmektedir. Gelecek nesillere müreffeh bir ülke bırakmak, bizlerin, şehitlerimize olan minnet borcumuzdur. Bu aziz topraklarda, bilimin önderliğinde sanayiden teknolojiye, sanattan spora, eğitimden sağlığa pek çok alanda ülkemizin kalkınması ve dünyada önde gelen devletlerden biri olması adına Üniversitemiz, üreten üniversite misyonu ve hayata rehber olma vizyonu ile Pamukkale Üniversitesi’nin tüm fertleri ile birlikte azimle yılmadan çalışmaya devam edecektir.

Bu şanlı zaferin 107’nci yıl dönümünde, milletimizin 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü’nü en kalbi duygularla kutluyor; başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere bu toprakları bizlere mukaddes bir vatan olarak emanet eden tüm şehitlerimizi saygı, rahmet ve şükranla anıyorum. Ruhları şâd, mekânları cennet olsun.”

AVNİ ÖRKİ (PAMUKKALE BELEDİYE BAŞKANI)

“107 yıllık bir destan olan Çanakkale Deniz Zaferimiz kutlu olsun. Aziz şehitlerimizin ruhu şad olsun. Çanakkale Zaferi öyle bir destan ki, bir milletin bağımsızlığına, bayrağına, vatanına olan sahip çıkışın göstergesi, Türk milletinin uyanışı olmuştur. Bu destan, tüm dünyaya Türk Milleti’nin varoluşunun haykırışı oldu. Bizler bugün vatan toprağımızda özgürce dilimizi konuşabiliyor, al yıldızlı bayrağımız altında İstiklal Marşı’mızı okuyabiliyorsak, 107 yıl önce kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla omuz omuza tüm aziz şehitlerimizin verdiği kutlu mücadele sayesindedir. Türk Milleti olarak dün düşmanlarımıza karşı verdiğimiz mücadelenin gururunu hala yaşıyorken, o gün vermediğimiz tavizi bugün ve yarın da vermeyeceğiz. Çanakkale ruhu her zaman bizimle olacak. Ecdadımızın emaneti olan vatanımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz. Bu duygularla, 107 yıllık bir destan olan Çanakkale Deniz Zaferimizi kutlar, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşları olmak üzere, bağımsızlığımız, bayrağımız, vatanımız için hiç tereddüt etmeden can veren Aziz Şehitlerimizi minnetle anıyor, Kahraman Gazilerimizi şükranla yâd ediyoruz. Tüm şehitlerimizin ruhları şad olsun.”

ŞENİZ DOĞAN (MERKEZEFENDİ BELEDİYE BAŞKANI)

Vatan toprağı için gösterilen cesaretin, umudun, özgürlük ve bağımsızlık inancının en yüce göstergesidir Çanakkale. Türk Milleti’nin bağımsızlık mücadelesinde çok önemli bir zafer olan Çanakkale Zaferi, ulusumuz için en büyük gurur günlerinden biridir. Eşsiz kahramanlığın tüm dünyaya ilan edildiği Çanakkale Zaferi’nin 107’nci yıldönümünü kutlamanın haklı gururunu yaşıyoruz. Çanakkale savaşları, çocuk yaştaki askerlerden yiğit kumandanlara, cepheye mermi taşıyan analardan kıyafet diken genç kızlara kenetlenmiş bir milletin mücadelesi ve zaferidir. 18 Mart 1915’in anlamı ve önemi çok büyüktür. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ifadeleriyle, ‘Çanakkale Zaferi, Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muharebesini kazandıran bu yüksek ruhtur!’ İşte bugün bizler de Çanakkale ruhu, azmi ve kararlılığıyla milletimiz ve ülkemiz için çalışıyoruz, çalışmaya da devam edeceğiz. Vatan toprağı için yüz binlerce şehit verdiğimizi unutmadan, çocuklarımızın geleceği için, aydınlık yarınlar için, kardeşlik ve barış için adımlar atıyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle 18 Mart Şehitleri Anma Günü’nün ve dünya tarihinin akışını değiştiren Çanakkale Deniz Zaferi’nin 107’nci yıldönümünü kutluyor, bu vesileyle Başkomutanımız Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile silah arkadaşlarını ve vatan uğruna şehit düşen tüm şehitlerimizi rahmetle, kahraman gazilerimizi minnetle anıyorum.”

YÜCEL GÜNGÖR (AK PARTİ İL BAŞKANI)

18 Mart 1915’te Çanakkale’yi geçilmez kılan, milletimizin vatan sevgisi ve bağımsızlık aşkıdır. Çanakkale zaferi vatanı ve milleti için canlarını feda eden yüz binlerce kahramanın yazdığı destandır.

Çanakkale Zaferi Akif’in ’Bedr’in aslanları ancak bu kadar şanlı idi’ dediği gibi imanın ve teslimiyetin vücut bulduğu bir imtihandır. Çanakkale Zaferi asıl mesleği ormancılık olan Seyit Onbaşı’nın 276 kilogramlık top mermisini imanın gücüyle sırtlayarak düşman gemisini batırdığı, hakkın batılı, birliğin ve imanın küfrü yerle bir ettiği, ölümü bile öldüren şühedanın mührüdür.

Çanakkale ruhu birkaç dakika sonra öleceğini bildiği halde en ufak bir tereddüt göstermeden şehadete koşan kahramanların ruhudur. Bu ruh, 260 kilogramlık top mermisini tek başına kaldıran, yüzbinleri bir araya getirerek tek yürek, tek yumruk yapan inancın, azmin ve kardeşliğin bir sembolüdür.

Eli nasırlı anaların, kağnısındaki mermiyi bebeğinin kundağıyla örterek ona bir zarar gelmesin düşüncesine sahip olan anaların zafere yürüyüşüdür

Çanakkale’de yatan yüz binlerce aziz şehidimizi yâd ederken, kahraman ecdadımızın bizlere miras bıraktığı bu vatana layıkıyla sahip çıkmak, istikbalimizden, istiklalimizden ve özgürlüğümüzden hiçbir şekilde taviz vermemek bizim en önemli görevimiz olduğunu da ifade etmek istiyorum.

Bu duygu ve düşüncelerle, Çanakkale Deniz Zaferi’nin 107. yıl dönümünü kutluyor, 18 Mart Şehitler Günü’nde bu toprakları bize mukaddes bir vatan olarak emanet eden tüm şehitlerimiz olmak üzere tüm kahramanlarımızı rahmetle, minnetle ve şükranla anıyorum.”

SÜLEYMAN EKİCİ (İL MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRÜ)

Bugün, bağımsızlık mücadelesini azimle, çabayla ve fedakârlıkla buluşturan 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 107. yıldönümünü kutlamaktayız. Çanakkale Zaferi,  hepimize kutlu olsun.

Çanakkale Zaferi, Türk ve dünya tarihinin en büyük kahramanlık destanlarından biridir. Bu destan; kalpleri vatan, millet, bayrak ve bağımsızlık sevgisiyle dolup taşan kahraman şehit ve gazilerimizin sarsılmaz azim ve kararlılıklarıyla yazılmıştır. Çanakkale Zaferi, yüksek vatan sevgisi ve millet olma bilincinin izah edilemez yüce sembolüdür. Bu büyük sembol, “Çanakkale Geçilmez” sözüyle ifadesini bularak gönüllerdeki yerini almıştır.

Vatan toprağının her karışı şehitlerinin kanıyla yoğrulmuş olan Türk milleti, kendisine bırakılan mirasın önemini ve değerini her daim ruhunda yaşatmaktadır. Mehmet Âkif,  “Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda” mısralarını kaleme alarak bu ruhun sonsuza kadar var olacağını haykırmıştır. Onun bu haykırışı, bizlerin bugün büyük bir çalışma azmiyle çalışmamız gerektiğine işaret etmektedir. Bugün milletimizin her bir ferdi ülkemizi muasır medeniyetlerin de üst noktalarına taşımanın gayretiyle çalışmakta, manevi hayatla birlikte bilim ve teknolojide üstün atılımlar gerçekleştirmektedir.

Çanakkale’de ifadesini bulan sarsılmaz vatan sevgisi, Türk milletinin en büyük zenginliği ve gücüdür. Bu sevgi ve güç dün olduğu gibi bugün ve gelecekte de kutsal vatan toprağımızın teminatı olacaktır. Mustafa Kemal Atatürk Conkbayırı, Arıburnu, Kireçtepe ve Anafartalar cephelerinde büyük bir savaş dehası ortaya koymuştur. Atatürk’ün ortaya koyduğu bu deha, aydınlık yarınlarımızın ışığı olarak sonsuza kadar varlığını sürdürecektir.

“Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın/Bu toprak, bir devrin battığı yerdir/Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın/Bir vatan kalbinin attığı yerdir.” dizeleri Çanakkale Zaferi’nin ruhunu ifade etmektedir. Kahramanlık, vatanseverlik, fedakârlık, cesaret, iman ve inanç gibi eşsiz faziletlerle oluşan bu ruh, nesillerimizin ruhunun da ifadesi olmuştur.

Bu duygu ve düşüncelerle Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, aziz şehit ve gazilerimizi bir kez daha rahmetle ve minnetle yâd ediyor, 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü’nün 107. yıldönümünü en içten duygularımla kutluyorum.”

MÜJDAT KEÇECİ (DENİZLİ SANAYİ ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI

“Tarih boyunca istiklal ve bağımsızlığını, milli birlik ve bütünlüğünü her şeyin üstünde tutan, bu uğurda büyük bedeller ödeyen aziz milletimiz, hiçbir zaman esaret altında yaşamayı kabul etmemiş, canından aziz bildiği kutsal vatan topraklarını, canı pahasına korumasını bilmiştir. Bizler de millet olarak, bu toprakların nasıl vatan yapıldığını asla aklımızdan çıkarmamalıyız.

Çanakkale Zaferi’nin 107. yıldönümünde başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm kahramanlarımızı, vatanı uğruna canlarını feda eden tüm şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum.”

BRAHİM TEFENLİLİ (DENİZLİ TİCARET BORSASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI )

“107 yıl önce yedi düvele karşı kazandığımız Çanakkale Zaferi, bir milletin kaderini, dünya tarihinin akışını değiştiren, geçmişten günümüze eşi benzeri olmayan destandır. Bu destan, imkansızlıklar içerisinde, yok olmanın eşiğinde olan bir milletin vatanı uğruna canını ortaya koyduğu, düşmana dur diyerek yeniden ayağa kalktığı destandır. Bugün, sahip olduğumuz topraklarımızı, bayrağımızı ve bağımsızlığımızı başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, geri dönmeyeceğini bilerek cepheye koşan binlerce isimsiz kahramanımıza borçluyuz. Toprak diyerek üzerine bastığımız bu vatanı, işgalci emperyalistlerden hangi imkansızlıklar içerisinde koruduğumuzu daima hatırlamalı, gelecek nesillere de bunu aktarmalıyız.

Geçmişten günümüze olduğu gibi gelecekte de bu vatana sahip çıkmak, bilimde, sanatta, eğitimde, üretimde ve ekonomide çok çalışarak bu cennet ülkemizi kalkındırmak Atalarımıza olan en büyük borcumuzdur.

Bu duygu ve düşüncelerle, canları uğruna Çanakkale’de vatanımızı savunan ve tarihin en büyük destanını yazan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm kahramanlarımızı şükran ve minnetle anıyorum.”

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı