İranlı mülteci Robin: “Bekleme süresi intihara sürüklüyor”
Denizli’de yaşamını sürdüren İranlı mülteci LGBTli Robin, yurt dışına çıkmak için sıra beklerken ABD’nin yeni Başkanı Donald Trump’ın Müslüman mültecilerin ABD’ye girişini yasaklamasının şokunu yaşadıklarını söyledi. Bu karar ile umutsuzluğa düşen mültecilerin daha zor durumda kaldığını anlatan Robin, “Bu belirsizlikler mültecileri intihara sürüklüyor” dedi.
Büşra Kuru / DENİZLİHABER / 6 Şubat 2017 Pazartesi, 15:26
Dünyanın dört bir yanından ABD’ye gitme hayali kuran mülteciler, ABD’nın yeni başkanının aldığı şoku yaşıyor. Suriye’den gelecek mültecilerin ABD’ye girişleri süresiz olarak durdurulurken, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın mülteci kabul programı da 120 günlüğüne askıya alındı. Ayrıca “terörle bağlantılı olduğu düşünülen” Irak, Libya, Suriye, Iran, Sudan, Somali ve Yemen’den gelenlerin 90 gün boyunca ABD’ye kabul edilmeyeceği de bildirildi.
Yapılan bu açıklamanın ardından Amerika’ya gitmek için sıra bekleyen mültecilerde hayal kırıklığı yarattı. Bu karardan da en çok eşcinseller etkilendi. Daha iyi ve özgür bir yaşamak için genellikle Kanada ve Amerika’ya gitmek için sıra bekleyen İranlı LGBTliler, kararın ardından ümitsizliğe kapıldı.
Yaşamlarını ve beklentilerini Denizlihaber.com muhabiri Büşra Kuru’ya anlatan Robin, ABD’nin yeni Başkanı Donald Trump’ın Müslüman mültecilerin ABD’ye girişini yasaklamasının ardından gelinen süreci değerlendirdi.
İranlı LGBTli 34 yaşındaki Robin, arkadaşlarının Amerika ve Kanada’ya gitmek için uzun zamandır beklediğini, bekleyişinde bir süre sonra psikolojik sıkıntı yarattığını söyledi.
“İŞ BULAMIYORUZ BULSAK DA HAKKIMIZI VERMİYORLAR”
Denizli’de 8 bin İranlı’nın olduğunu, kayıt dışı ile bu rakamın 12 bin civarına yükseldiğini söyleyen Robin, “Ben 1.5 yıldır Türkiye’de yaşıyorum. 7 aydır da Denizli’de kalıyorum. Denizli’ye gelmemdeki sebep arkadaşlarım ve burada iş bulma imkanım vardı. Eskiden Birleşmiş Milletler para veriyordu, artık vermiyorlar. Verseler ben çalışmak istemem. Neden diye sorarsanız LGBTli olduğumu öğrendiklerinde bana hayvan, haram gözü ile bakıyorlar, iş vermiyorlar. Verseler bile normal çalışanın yarısını bile alamıyoruz” dedi.
“YAŞADIKLARI MEMLEKETİN YAŞAM TARZINA AYAK UYDURMALILAR”
Bazı İranlılarla bakışının çok farklı olduğuna değinen Robin, “Bazı İranlılar çok açık giyindikleri için belli oluyorlar, dikkat çekiyorlar. Cinsiyet bulaştırılmamış bir görüntü ile farklı tarz giyinmeyi seviyorum. Mesela trans kadınlar burada giyinme tarzlarıyla bunun altını çiziyor. Daha çok dikkat çekebilmek, kendilerini gösterebilmek için trans kadınlar kadınlığını daha çok gösteriyorlar. Burada yabancıyız, kendi bölgemiz değil o yüzden daha rahatlar. Trans kadınlarla sokakta gezdiğimde çok olumsuzluklarla karşılaşıyorum. Yanımda trans kadın olduğunda giyim kuşamı abartılı olduğu zamanlar çoğu kez şiddet gördüm. Biraz daha kaldıkları memleketin yaşam tarzına saygılı bir şekilde giyinmelerini, hareket etmelerini istiyorum” diye konuştu.
İranlı mültecilerin yaşadıkları yerin dilini öğrenmek için çaba sarf etmeleri gerektiğini ifade eden Robin, “Bana arkadaşlar ‘Türkçeyi iyi konuşuyorsun. Biz konuşamıyoruz psikolojimiz bozuluyor’ diyorlar. Ben de diyorum ki ‘3 sene boyunca bu memlekette yaşayacaksın. 6 ay git kursa Türkçe’yi öğren. Rahat devam et hayatına’ diyorum. Bazıları öğrenmek istemiyorlar. Öğrenseler hayatları daha kolay olacak” dedi.
“İNSAN GİBİ YAŞAMAK İSTİYORUM”
İranlı LGBT’lilerin sorunlarını çözmek yerine daha çok yüzeysel baktıklarına dikkat çeken Robin, “Günü birlik yaşıyorlar, o günü kurtarma derdindeler. Çok çabalamadan çok param olsun derdindeler. Bu düşüncelerden arınsınlar. Ben bir insanım ve Türkiye’den çok şikayetim yok. Ben İngiltere’yi çocukluktan seviyorum. Akan denizim olsun, odundan evim olsun istiyorum, insan gibi yaşamak istiyorum. Lüks bir hayat istemiyorum. Başka bir isteğim yok” dedi.
“BAZI MÜLTECİLER LGBTLİ OLDUĞUNU SÖYLEYEREK YALAN SÖYLÜYOR”
Bazı mültecilerin daha kolay yurtdışına çıkabilmek için LGBTİ yalanını söylediğini de anlatan Robin, “Aslında bazı mülteciler LGBTli değiller, yalan söylüyorlar. Benim ve benim gibilerin hakkını yiyorlar. Buradan çıkıp gidiyorlar. Ben 2 sene boyunca Kanada kapalı olduğu için bekledim, şimdi de ABD’yi bekleyeceğim. Türkiye’den çok memnunuz çünkü bize böyle bir yer verdi. Diğer ülkede kapılar açılıncaya kadar burada yaşayalım. Ne İran’a dönebiliyoruz ne de Amerika’ya gidebiliyoruz. Ortada kaldık” diye konuştu.
“İŞ BULABİLDİĞİMİZ YERDE İMZALARIMIZI ATALIM”
Mültecilerin kaydoldukları şehirde haftada bir imza vermek zorunda olduğunu dile getiren Roben, ıslak imza yerine elektronik imza uygulanmasını istedi.
Robin, “Gözlerimiz ile bir tarama yapsınlar sonuçta gözlerimizi başkası kullanamaz. Kayıtlı olduğumuz şehirden başka bir ile gittiğimizde orada da imza verebilelim. Her hafta imza atmak için kayıtlı olduğumuz şehre gitmek zorundayız. Bunu biraz daha kolaylaştırabilirler” dedi.
“PSİKOLOJİK SIKINTILAR YARATIYOR”
ABD’nin aldığı kararın ister istemez psikolojik bir sıkıntı yarattığına değinen Robin, “Bir arkadaşım var 3 seneden bu yana burada. Sıkıntısı var, psikolojisi de iyi değil. İsmi çıkmış, uçak bileti bekliyor. Kanada 2 bin kişi almış. 2 sene boyunca açık değil diyorlar. İnsanın psikolojisi bozuluyor. Şimdi de Amerika kararı geldi bu arkadaşım gene bekliyor. Başka ülke açık olursa seni öyle gönderecekler. İster istemez ruhsal bunalım yaşıyorsun” dedi.
“BİR ARKADAŞIM VARDI 5 SENE KALDI ARTIK İNTİHAR NOKTASINA GELDİ”
Siyahileri ABD dışında başka yere göndermediklerini belirten Robin, “Şimdi mülteciler olarak belli bir hedef ile yola çıkıldı. O hedefe çabuk ulaşılmak isteniyor. Süre uzadıkça insan psikolojik olarak yıpranıyor. Bir arkadaşım vardı 5 sene kaldı artık intihar noktasına geldi. Denizli’de 6 İranlı intihar etti. Bu intihar ise sadece gidemedikleri için değil imkansızlıklar da daha çok yıpratıyor. İş olmaması, para olmaması ve bazı maddi manevi nedenler yıpratıyor. Onun için mültecilere psikolojik destek de gerekiyor” dedi.