An be an ölüme nasıl gitti?

YENİ ÇALIŞMA ODASINDA ÖLDÜ
Nuri Sözkesen, yıllarca idari binadaki mavi odasındaydı. Tüm çalışmalarını, bu odada yapıyordu. Taa ki yaklaşık üç ay önce, boyahanede yeni çalışma odası yaptırana kadar. Kapanan Funoto’daki odasının mobilyalarını taşıtarak oluşturduğu yeni çalışma odası, onun muhtemelen planladığı ölümü için bir tabut oldu.

SABAH 06.30’DA GELDİ
Sözkesen sabah 06.30’da geldi fabrikaya. Takım elbisesi ile fabrikayı dolaştı. Karşılaştığı personeline meşhur gülümsemesiyle selam verdi. Öyle uzun dolaştı ki, boyahanedeki odasına geldiğinde saat 09.00’u geçiyordu. Telefonlarını kapattı. Dışarıdan telefon bağlanmamasını istedi. Bitkin görünüyordu.

SAAT 11.00’DE FARKEDİLDİ
Uzun süre içeriden çıkmayan ve telefonlara yanıt vermeyen Sözkesen’in ölüme yolculuğunu ilk kez asistanı fark etti.
Saat 11.00 sularıydı. Asistanına yalnız kalmak istediğini söyledi. Kapıyı içeriden kilitledi.

KORKUNÇ GERÇEK!
Asistanının Sözkesen’in odaya kendini kilitlediği haberini vermesinin ardından boyahaneye gelen Güvenlik Müdürü ve yakın koruması korkunç gerçeği o an öğrendi. Patronu, çalışma masasının çekmecesinde duran silahı gizlice almış, odaya öyle girmişti. Emekli Astsubay Hüseyin Avcı ve o an holdingde bulunan yönetim kademesindeki bir kaç isim Sözkesen’in bulunduğu kapıyı zorlayınca, içeriden “Zorlamayın şu an elimde silah var. Kendimi vururum” cümlesi duyuldu.

6 SAAT BOYUNCA İKNA EDİLMEYE ÇALIŞILDI!
Boyahanedeki çalışma ofisinin kapısı önünde bekleyen üst düzey yöneticilerin, içeride ağır ağır ölüme yaklaşan Sözkesen’i ikna uğraşı neredeyse 6 saat sürdü. Yapılan tüm uyarılar ve ikna girişimlerine olumsuz tepki gösteren Sözkesen kararlıydı. İşte korkunç olaydan sonra holdinge gelen Vali Yavuz Erkmen de, çıkışta yaptığı açıklamada “İhmal var” derken bunu kastediyordu. İntihar edeceği bilinen Sözkesen’in durumu ne emniyet güçlerine ne de sağlık ekiplerine duyuruldu. Kimsenin aklından o an polisi aramak geçmiyordu.

VE KORKUNÇ AN!
Saat 17.00’ye yaklaşırken içeriden bir el silah sesi duyuldu. Denizli’nin en kurumsal ve büyük çaplı yatırımlarının altına imza atan Sözkesen, 1985 yılında iş hayatına atıldığı gözbebeği FUNİKA’da ve ne gariptir ki yaklaşık üç ay önce kurduğu, boyahane bölümündeki çalışma odasında yaşamına son verdi. 24 yıllık tarihi geçmişi olan ve özellikle son yıllardaki atılımlarıyla adından sıkça bahsettiren FUNİKA, Denizli’nin marka olmuş işadamı Sözkesen’in onur intiharı için tercih ettiği mekan oldu. Gençlik yıllarında tanıştığı Japonya’ya ve japon işletmeciliğine hayranlığını her fırsatta söyleyen, işletmesinde bile japon modeli bir işletmecilik uygulayan İş adamı Sözkesen, tıpkı bir Japon gibi öldü. Şirketinin iflasını onur meselesi yapan ünlü İş adamı, iş hayatındaki ilk yenilgisini kaldıramayarak, yaşamına bir onur intiharıyla son verdi.

VE GERİDE BIRAKTIĞI MEKTUP!
Ve Sözkesen, geride bir de mektup bıraktı. Polisin Denizli’yi yıkan olayın yaşandığı odada yaptığı incelemeler sırasında, masa üzerinde bir de mektup bulundu. İş adamı Sözkesen, mektubunda silahı korumasından habersizce aldığını, onun boş yere suçlanmamasını yazıyor, ölümünden dolayı kimsenin zan altında bırakılmamasını istiyordu. Mektupta başka nelerin yazdığı şu an bilinmiyor. Denizli’yi yasa boğan, şok eden bu intiharı seçen ünlü iş adamı Sözkesen’in o an yaşadıkları, beyninin içinden geçenler ise, mektubun satırları arasında saklı…