YASAL OLARAK YAŞAMIYOR

Adnan Kılıçer’e 43 yaşında mide kanseri teşhisi konuldu ve midesi alındı. Rahatsızlığından dolayı çalışma gücünü yitiren Kılıçer çareyi malulen emekli olmakta buldu. Mahkeme mahkeme dolaşan Kılıçer malulen emekli olabilmek için 9 buçuk yıl uğraştı.

Adnan Kılıçer, son olarak, Denizli 4. İş Mahkemesi’nden malulen emeklilik hakkını kazandığına ve 13 Mayıs 2006 tarihinden itibaren alacaklarının faiziyle birlikte ödenmesine dair karar çıkarttı. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) avukatı kararı temyiz ederek, Yargıtay’a taşıdı ve davacı lehine alınan karar bozuldu.

Kendi çabalarıyla sonuca ulaşamayacağını anlayan Kılıçer, Avukat Bekir Çapar’ın yanına geldi. Yeniden dava açıldı. Yeni davanın duruşma tarihi olan 17 Haziran 2015’ten 1 gün önce son durumu görüşmek üzere Avukatı Bekir çapar’ın yanına gelen Adnan Kılıçer, şok haberi aldı. Dava hakkında araştırma yapan Çapar, Yargıtay’ın bozma kararında Kılıçer’in ölü olarak kabul edildiğini ortaya çıkardı.

Yargıtay ilamında Adnan Kılıçer, ölü olarak kabul ediliyor ve hukuki sürecin bundan sonra nasıl işleyeceğine dair kararı şu ifadelerle veriyor:

“Yapılacak iş, Adli Tıp Genel Kurulunda sigortalının 2/3 maluliyetinin başlangıç tarihinin tespit ettirilmesi, sonucuna göre ölen sigortalının murisi olan davacılar hakkında bir karar verilmesinden ibarettir.”
Şimdi Adnan Kılıçer, tekrar yaşadığını ve çalışamayacak derecede hasta olduğunu ispat etmek zorunda kaldı. Bu da en az 2 yıllık bir süreç anlamına geliyor.

Çapar’dan öğrendikleri karşısında şok geçiren Kılıçer, “Hakiminden, Yargıtay’ına kadar hepsinden rahatsızım. Ne gerekiyorsa o yapılsın. Adalet mülkün temelidir deniliyor. Nerede mülkün temeli. Mülk adaletin temeli olmuş. O yazıyı adli binalardan indirsinler istiyorum” dedi.

SÜREKLİ KARAR BOZULDU
Adnan Kılıçer’in yüzde 60’dan daha fazla iş görememe durumu olduğunu kaydeden Avukat Çapar, “Davamızı müvekkilimin çalışma gücünün yüzde 60’ından fazlasını yitirmiş durum da olduğu için malulen emeklilik talebi ile açtık. 13 Mayıs 2006 ile 18 Haziran 2008 tarihlerinde maluliyet aylığı bağlansın diye mahkeme karar verdi. Bu tarihler arasında birikmiş maaşları ödeyin diye kuruma ek yükümlülük yükledi. Ancak bu karar Yargıtay 21. Hukuk Dairesince 17 Nisan 2012’de bozuldu. Yapılan yargılama sonucunda yeniden davanın Yargıtay kararının bozma nedenlerine uyularak kabulüne karar verildi. Adli Tıp Genel Kurulu’na kararın eksik olduğu bildiriliyor ve bu eksikliği yargı gideriyor. 2013 yılına gelindiğinde dava devam ederken müvekkilim tekrar adli tıpa sevk edildi. Adli Tıp 21 Kasım 2013 tarihinde müvekkilimin malul olduğuna karar verdi. Sonuçta 13 Mayıs 2006 tarihinden itibaren maluliyet aylığı bağlanmasına, gelmeyen maaşının tazminatı ile birlikte müvekkilime ödenmesine 2014’te karar verdi. Bu karar idare tarafından temyiz edildi. Yargıtay bir daha kararı bozma kararı aldı. Bozma kararını kendisi ile çelişik davacının maluliyet başlangıç tarihini tespit ettirmek için Adli Tıp Genel Kurulu’na rapor alınması diye bozdu. Ancak müvekkilimi Yargıtay yetkili dairesi ölü olarak kabul etmiş” dedi.

“EL YORDAMI İLE İNCELEMİŞLER!”
Dava dosyasının el yordamı ile incelendiği kanısına vardığını dile getiren Avukat Çapar, “Mağdur olan vatandaş. 2004’te hastalığı bulmuş, ameliyat olmuş, midesi yok ve kanser olan müvekkilim 2005’te rapor almış. 9 buçuk yıldır ise davası devam ediyor. Müvekkilim Adli Tıp Kurumuna başvuracak. Yargıtay müvekkilimi öldürmüş. Bu dava 2017 yılının Ocak’ına kadar anca biter” dedi.