21 STK türbana karşı birlik oldu

Ortak basın bildirisini okuyan Eğitim İş Denizli Şube Başkanı Dikmen Onat, aralarında saf dindarlarında bulunduğu çoğunluğu bir takım tarikatların yönlendirmesi ile meydanlara inenlerin asıl hedeflerinin baş örtüsünün serbest bırakılması değil, laiklik olduğunu ileri sürdü. Baş örtüsü zulmü sloganları ile saf dindarların inançlarının sömürüldüğünü iddia eden Onat, “Türbanın siyasi malzeme olarak nasıl kullanıldığı, kadınlarımızın, kızlarımızın baş örtüsüyle kimlerin oynadığını rakamlar ortaya koymaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine türbanla ilgili şikayet başvuruları, 2002 yılında 333 kişi, 2003 yılında 18 kişi, 2004 yılında 12 kişi, 2005 yılında 3 kişi ve 2006 yılında hiç şikayet başvurusu yapılmamıştır. Ne değişti de artık cami önlerinde toplanıp bağırmıyorlar. Acaba malum odaklar sessiz kalmaları yönünde talimat mı verdiler. ‘adım adım gideceği’ diyorlar açıkça. Üniversiteler her türlü inancın özgürce yaşandığı yerler değil, her türlü inancın bilimsel açıdan özgürce tartışıldığı yerlerdir. Siyasi bir sembol olan türbanın laik ve bilimsel eğitim felsefesi ile bağdaşması mümkün değildir. Üniversitelerde yapılacak bu değişiklikle, türban ileride tüm eğitim kurumlarına ve kamu alanlarına yayılarak devletin ve toplumun temel ilkelerini tehdit eden bir noktaya gelecektir” dedi.

Ekonomik sorunlar türbanla örtülüyor

Türkiye’nin hiç yatırım yapmadan borçlanan bir ülke haline getirildiğini anlatan Onat, “Ulusal kaynaklarımız bir bir satılırken, cari açık en üst seviyeye ulaştı. 4 milyon kişi işsiz, 24 milyon kişi yoksulluk sınırının altında, 40 milyon kişi de borçlu. Sosyal güvenlik reformu altında, sosyal devletin tasfiye edilmeye çalışıldığı ülkemizde türban kadınlarımızın başına mı? yoksa ekonomik, sosyal ve siyasi geri kalmışlığımızı ve başa çıkamadığımız sorunlarımızı mı örtecektir?. Bu gerçeği bir örtü ile örtmek istiyorlar. O örtünün adı ‘türban’dır ve asıl gerçek ülkemizin içine düşürülmüş olduğu ekonomik sosyal siyasi tablodur. Üniversitelerde türbanın serbest bırakılmasına yönelik anayasa ve yasa değişikliği teklifini Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkeleri ve Atatürk Devrimleri ile bağdaşmayan kaygı verici bir girişim olarak değerlendiriyoruz” dedi.