Denizli İş Kadınları Birliği’nden kadın cinayetlerine tepki

Denizli İş Kadınları Birliği (DİKAB) Son dönemlerde yaşanan kadın cinayetleri ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada kadın cinayetleri ile ilgili yüzdesel örnekler verilirken kadına yönelik şiddet ve ayrımcılık ortadan kalkıncaya kadar mücadelelerinin süreceği belirtildi.

“23 Ağustos 2019’da kocası tarafından canice katledilen Emine Bulut’un acısı henüz içimizden çıkmadan, şehrimizde gene kocası tarafından canice katledilen Hafize Kurban’ın yaşam mücadelesine yenildiğini haberini büyük bir üzüntü̈ içerisinde öğrenmiş̧ bulunmaktayız” denilen açıklamada, kadına karşı şiddetin insan hakları suçu olduğuna dikkat çekildi.

Bunun hem yasada hem de yasaların uygulanmasında kadınlara karşı ayrımcılığın ve kadınlarla erkekler arasında süregelen eşitsizliklerin bir sonucu olduğunun dile getirildiği açıklamada, “Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini daha da derinleştirerek kadınların güçlenmesini, barış̧ içinde güvenli ve sağlıklı yasamalarını engeller. Kadın ruh sağlığı, kadınların yasamı çerçevesinde ele alınmalıdır. Kadınlar ‘yaşama hakkı’ başta olmak üzere temel insan haklarına eşit ölçüde erişemedikleri sürece yeterli bir sağlıklılık düzeyine ulaşılamaz. Kadına karşı erkek şiddetini anlamak, kadınlar ve erkekler arasındaki fiziksel, yasal ve ekonomik güç̧ eşitsizliklerini muayene etmeyi gerektirir” denildi.

Dünyada kadınların %30’unun erkek arkadaşları veya kocaları tarafından cinsel şiddete uğradığının belirtildiği açıklamada, “Orta yaşa gelindiğinde bu oran %40’a ulaşıyor. Kadınlar genellikle aynı evde yasadıkları ve sevdikleri birinden şiddet görüyorlar. Küresel düzeyde, öldürülen kadınların %55’i yakın partneri tarafından öldürülüyor. Şiddet görüp hayatta kalabilen kadınlar, daha fazla akut ya da kronik fiziksel ve/veya ruhsal sağlık sorunu yaşıyorlar. Kadına karşı şiddetin ayrıca aileler, mahalle, toplum ve ekonomi üzerinde de ikincil olumsuz etkileri oluyor. Şiddet piramidinin en tepesinde kadın cinayetleri, aşağıya doğru cinsel, fiziksel ve sözel şiddet, mağduru suçlama, ayrımcılık, nesneleştirme/insanlıktan çıkarma, katı geleneksel roller, tabanda ise ırkçı, cinsiyetçi, homofobik, transfobik nefret dolu aşağılayıcı dil ve şakalar yer alıyor. Yani masum gibi görünen şakalar ve fıkralar sonunda ölüme kadar gidebilen yolun ilk basamakları, şiddete neden olan zemini oluşturabiliyor. Kısaca; Kadınlara yönelik şiddet, kadınların ve kızların insan haklarının ihlalidir; maddi ve manevi bütünlük hakkı, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı, ifade özgürlüğü, eğitim hakkı, çalışma hakkı gibi birçok hak ihlallerini de içine almaktadır. DİKAB olarak, kadınların insan haklarının ihlallerine yol açan her türlü davranışa, tutuma karşı, kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığın ortadan kaldırılması mücadelemizi etkin bir şekilde sürdüreceğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz” ifadelerine yer verildi.