DESİAD’dan terör saldırısına sert tepki

DESİAD Yönetim Kurulu, açıklanan son rakamlara göre 41 kişinin hayatını kaybettiği, 239 kişinin de yaralandığı Atatürk Havalimanı’nda 3 ayrı noktada gerçekleştirilen canlı bomba eylemlerini, yerel medyaya verdiği ilanlar ile kınadı.

Saldırıya tepkinin yer aldığı açıklama metninde üzüntü, tedirginlik ve beklentiler ifade edildi.

DESİAD’ın yayınladığı mesajda şu görüşlere yer verildi:

“TEDİRGİNİZ:
İçine düşürüldüğümüz durumdan tedirginiz. Ortalama olarak her ay meydana gelen terör eylemlerinden, geleceğimiz olan canların kalleşçe katledilmesinden, huzur için gerekli herşeyi yapmamıza rağmen din, ideoloji, ırk adına cinayetler işlenmesinden ve bu konuda olaylar olduktan sonra faillerin peşinden koşan bir topluluk olmaktan dolayı ciddi anlamda tedirginiz..

BIKKINIZ:
Her terör eyleminden sonra kınama mesajı vermekten, yurtiçi ve yurtdışı müşterilerimize birşey yokmuş gibi davranarak güven vermeye çalışmaktan, çocuklarımıza korkmayın bunlar geçecek demekten, genç nesillere dinimizin kardeşlik dini olduğunu ve bu tip eylemleri yapanların insanlıkdışı olduklarını anlatmaktan.

ÜZGÜNÜZ:
Komşularımızın, dostlarımızın çocuklarının, kardeşlerinin, analarının-babalarının anlamsızca öldürüldüğünü görüp bir şey yapamamaktan, birlik beraberlik için her türlü iyi niyet genlerimizde olmasına rağmen göz göre göre bölünmekten.

RAHATSIZIZ:
Devlet televizyonunda ülkenin en büyük havalimanı bombalanırken klipler oynatılmasından, devletin hangi kademesinde ne iş yaptığını bilmediğimiz danışman olarak lanse edilen kişilerin bu tip vahşi olaylar olduktan sonra bu olayların dünyanın her tarafında olduğunu ve bu yüzden doğal karşılamamız gerektiğini söyler açıklamalarından, basının gerçeği doğru düzgün değil bulunduğu taraftan vermesinden, devlet kurumlarının her geçen gün çaresizleştiğini görmekten.

BEKLİYORUZ Kİ:
Bu tip eylemler olmadan istihbarat teşkilatlarımız, kolluk güçlerimiz, dış işlerimiz, iç işlerimiz ile birlikte tüm hükümetimiz bunları engelleyecek verimlilikte bir alt yapıya sahip olsun. Seçim vaatlerinde istikrarı, barışı ön plana alan tüm partiler şimdi bir olup içinde bulunduğumuz bize yakışmayan bu çaresizliği ortadan kaldırabilecek diyalog ortamını yaratsın. Bütün bu olanlardan sonra iktidarımız uygulanan dış politikamızı sorgulasın ve her güçlü devletin göstereceği çıkarını gözeten ilişkiler ağını kurabilsin.

ARTIK GÖRMEK ISTEMIYORUZ:
Televizyonda canlı canlı havaya uçurulan canlarımızı, bunlar olurken yaratılan anlamsız gündemleri, meclis çatısı altında sorun çözmek için yolladığımız milletvekillerinin yumruklu kavgalarını, komşuları ile kavgalı bir ülke olup verimsiz istihbarat teşkilatımızın çaresizliğini, kolluk güçlerimizin imkanlarının modern çağın gerisinde kalmasını, terör eylemi yapanları yaptıktan sonra yakalayan bir ülke olmayı.

İNANIYORUZ:
Bu tip olaylar bizlerin birlik ve beraberliklerinin sınandığı günlerdir. Bu acılar bizleri duyarsızlaştırmayacak ve bu tip barbarlıklar ile olan savaşımız biz galip gelene kadar devam edecektir.

Yakınlarını kaybedenler biziz. Bizim canlarımızdır yok edilenler. Allah hepimize sabır versin.

Bu ülke hepimizin…
Hepimizin başı sağolsun…”