Hükümete yakın sendikadan üniversite önünde ‘mobbing’ eylemi

Pamukkale Üniversitesi Hüseyin Bağ’ın talimatı ile FETÖ soruşturması geçiren PAÜ İlahiyat Fakültesi Genel Sekreteri Mustafa Baysal’a sendikası sahip çıktı. Eğitim Bir Sen 2. Nolu Şube Başkanı olan Baysal geçirdiği soruşturma sonrasında yargıya gitmiş ve soruşturmadan aklanmıştı.
Baysal’ın başkanı olduğu Eğitim Bir Sen’in de bağlı olduğu Memur Sendikaları Konfederasyonu’nun

(Memur Sen) çağrısı ile bugün Pamukkale Üniversitesi girişi önünde eylem yapıldı.

Memur Sen’e bağlı sendikaların Denizli’deki temsilcilerinin de katıldığı eylemde Memur Sen Genel Başkanvekili ve Eğitim Bir Sen Genel Sekreteri Latif Selvi, Memur Sen Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Kolukısa, Eğitim Bir Sen Denizli 1 Nolu Şube Başkanı Feyzullah Özelmiş ve soruşturma geçiren Eğitim Bir Sen Denizli 2 Nolu Sendika Başkanı Mustafa Baysal hazır bulundu.

SORUŞTURMA AÇILMIŞTI
PAÜ yerleşkesinin yanında yer alan Ahmet Hulusi Efendi Camii’nde kurulacak kütüphane için İlahiyat Fatültesi’nden de destek istenmişti. Kurulacak kütüphane içinde yer alacak kitapların arasında terör örgütü FETÖ/PDY’yi övücü yayınların bulunması gerekçe gösterilerek fakülte dekanı ve genel sekreteri hakkında soruşturma açılmıştı.

Memur Sen üyeleri soruşturmanın güvenlik amaçlı değil bir mobbing uygulaması olduğunu öne sürerek eylem kararı aldı. PAÜ Rektörü Hüseyin Bağ’ı üniversiteyi çiftlik gibi yönetmekle suçlayan sendikacılar adına Memur Sen Genel Başkanvekili Latif Selvi açıklama yaptı.

AÇIK HAPİSHANE VURGUSU
Selvi üniversitelerin bilim üretmesi gerektiğini belirtirken, milletle ve akademik personeli ile barışık bir yönetim anlayışına sahip olması gerektiğini kaydetti. Buna karşın Pamukkale Üniversitesi’ni bir ‘açık hapishane’ olarak nitelendiren Selvi, “Bir üniversite asla skandallarla, garip soruşturmalarla, ceberrüt uygulamalarla anılmamalıdır. PAÜ, hukuksuzluk, aymazlık ve keyfiliklerle anılan bir üniversite haline geldi. Rektör bu tutumu ile kişisel meselelerini üniversitenin meselesi haline getiriyor. Bu derebeylik yönetim şeklinden her gün şikayetler geliyor” dedi.

KİMSE BU GİDİŞATA TESLİM OLMAZ
Başkanvekili Selvi, personelin bir takım kirli odaklarla ilişkilendirilerek yıpratılmaya çalışılmasının bir yönüyle FETÖ ile mücadeleye de zarar verdiğini ve sulandırdığını ileri sürdü. Rektör Bağ yönetiminin iftiralar ve manipülasyonlarla mobbing uyguladığını söyleyen Selvi, “Eğer ben yetkiliyim diye düşünüyorsa bu burada asla kalmaz. Kimse bu kirli gidişata teslim olmaz” dedi.

AKADEMİK PERSONEL HUZURSUZ
Pamukkale Üniversitesi’nde keyfi uygulamalar nedeniyle hem idari hem de akademik personelin huzursuz olduğunu söyleyen Selvi, “Üniversite korku kültürü, derebeylik ile yönetiliyor. Bize her gün yeni bir şikayet geliyor. Birçok üniversite personeli gerçekleştirilen keyfi atamalar, psikolojik şiddet, keyfi görev değişiklikleri ve FETÖ soruşturmaları ile mobbinge maruz kalıyor. Bunu söylemekten utanıyorum ama mahkeme kararı ile mobbingden ceza alan tek rektör Hüseyin Bağ’dır” diye konuştu.

BAYSAL’A İFTİRA ATILMIŞTIR
Eğitim Bir Sen Denizli 2 Nolu Şube Başkanı Mehmet Baysal’a FETÖ iftirası atıldığını kaydeden Selvi, “Mehmet Baysal’a açılan soruşturma skandalın zirvesini oluşturmuştur. İlahiyat Fakültesi’ne bağlanan, Cami Derneği ve İl Müftülüğü’nün de sorumluluğunda olan salondaki atıl kitaplar arasında güya FETÖ iltisaklı yayınlar bulunduğu gerekçesi ile fakülte dekanı ve sekteri şube başkanımıza soruşturma açmıştır. Öyle bir skandal durumla karşı karşıyayız ki; bina müftülüğe ait sorumlusu biir boyutu ile cami derneği. Burada bir kütüphane kurulacaksa fakülte destek üzere buraya katılmış ancak orada maalesef görevi dini hizmetleri vermek olan biri fotoğraf çekiyor sonra rektöre atıyor. Rektör de bunun üzerinden soruşturma başlatıyor. Eğer burada soruşturmalık bir konu varsa soruşturulacak kişi müftünün kendisidir. Eğer burada bir soruşturma yapılacaksa oranın ana yetkilisi kimse ona yapılmalıdır” dedi.

ÜNİVERSİTENİN KÜTÜPHANESİNDE FETÖ’YÜ ÖVEN KİTAPLAR VAR
Selvi sözlerini şöyle sürdürdü: “Peki ortada ne var? Ortada bir kütüphane filan yok. Bunu kurmamışlar. Bazı kişiler kitap bağışında bulunmuş. Koliler içinde duruyor. İşlevleri yok. Güya FETÖ ile mücadele çerçevesinde biz bunu yapıyoruz diyorlar. O zaman şunu sormamız lazım; üniversitenin kendi kütüphanesinde envantere FETÖ’yü öven kitaplar var. Cami kütüphanesi ile ilgileneceğine önce üniversitenin kütüphanesi ile ilgilen.

Tüm bunları ne için yapıyorlar? Burada bir baskı düzenini sürdürelim, üniversiteyi istediğimiz gibi çiftlik olarak yönetilmesini temin edelim, herkesi yıldıralım istiyorlar”