Mimaride sorun diyalog eksiği
Yüksek Mimar Yücel Gürsel, Denizlili mimarlar ile buluştu, mimaride yaşanan sıkıntının diyalog eksikliği ve kıskançlıktan kaynaklandığını söyledi. Gürsel, hastaneler, huzurevleri ve cezaevlerinde oluşan sorunların önüne mimarların geçebileceğini ifade etti.
Büşra Kuru / DENİZLİHABER / 10 Ekim 2015 Cumartesi, 09:56
Mimarlar Odası Denizli Şubesi tarafından Dünya Mimarlar Haftası etkinlikleri kapsamında Yüksek Mimar Yücel Gürsel’in konuk olduğu konferans düzenlendi.
20. Yüzyıl mimarisini anlatan Gürsel, gelişmekte olan ülkelerin, nüfusu yoksul olan yaklaşık yarısının yaşam çevresini, mimarlıkla tanışmadan kendisinin oluşturduğunu belirterek, bu olgunun gelişmiş ülkelerde de göz ardı edilmeyecek oranda olduğunu söyledi.
Mimarların konut sahipleri ile birebir diyalog içerisinde olmadan yapılar ortaya çıkarmasının sıkıntılar yarattığını dile getiren Gürsel, konut çevreleri insanların birbirine yabancılaşmalarına, kreşlerin çocukların sevgisiz kalmasına yol açtığını, huzurevlerinin de yaşlıların terk edilmişliğine çözüm olamadığını kaydetti. Hastaneler tedavi için yeterli moral ortamı oluşturulmadığını dile getiren Gürsel, hapishanelerin suçluları topluma kazandırmak bir yana, profesyonel suçları ürettiğini, eğitim kurumlarının büyük çoğunluğunun, tek taraflı vaaz yönetimine göre planlandığını vurguladı.
ETİK YAPILAN HER İŞ GÜZEL PLANLAR OLUŞTURUR
Bir mimarın mesleğini yaparken etik davranması gerektiğini aktaran Gürsel, “Etik ve ahlaklı bir kişi yapıtlarına da o duyarlılığı yansıtır. Böylelikle mahalle içlerinde samimileşme ve komşu ilişkileri olur. Hastanedeki hastalar kaldıkları yapıtlar içinde huzur bulur. Cezaevlerindeki mahkumlar suç üretmek yerine kendini oyalayacak bir uğraş bulabilir. Burada en büyük görev mimarlara düşüyor” dedi.
MÜHENDİSLER İLE MİMARLAR BİRBİRİNİ KISKANMAMALI
Eski mimari yapıtlar ile şu anki yapıtların birbirine neden benzemediğini aktaran Gürsel, “100 yıl önce mühendisler ve mimarlar iç içe mesleklerini yaparlarmış ki böyle olması gerekiyor. Çünkü yapılan bir binada mutlaka bir mühendisin fikri alınmalı, mimar da ona göre işleme devam etmeli. Diğer bir sebep ise mimar yaptığı binanın sahibini bilmiyor. Kendine göre yapıyor ve bitiyor. Aslında bu yapıyı kullanacak kişi ile diyalog kurarak onun fikrine göre yol alınması ortaya daha farklı bir plan çıkartabilir. İşte günümüzde yapılmayan bu uygulamalar geçmiş zamanlardaki o güzel mimarları ortaya çıkarmamaktadır. Bu yüzden mimarlar ile mühendisler birbirini kıskanmamalı, iç içe çalışmalıdırlar” dedi.