Asırlık ardıç ağaçlarının bulunduğu alandan mermer çıkarılacak

Denizli’nin Burdur sınırındaki mahalleleri Çardak’ın Söğüt ve Gemiş yaylalarında bulunan ardıç ağaçları için alarm çanları çalıyor. Çünkü Burdur tarafından başlayan mermer işletmelerine verilen izin, Denizli sınırını geçti.

700 YILLIK ARDIÇ ORMANI
Madencilerin bu seferki hedefinde 2 bin rakımlı yaylada bulunan ve 700 yıllık olduğu tahmin edilen ardıç ağaçlarının altındaki mermerler var… Ancak mermer arama faaliyetinin başlaması, sayıları yüzlerle ifade edilen ardıç ağaçlarının hepsinin yok olmasına neden olacak.

MADENCİLİK FİRMALARI BÖLGEYE KAMP KURDU
Ulusal ve uluslararası madencilik şirketlerinin radarında olan bölgede izinler, son iki yıldır birer ikişer verilmeye devam ediyor. Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) yönetmeliğine göre, bazı maden türlerinde ÇED raporu alınması zorunlu değil.

İşte Denizli’nin gözlerden uzak olsa da ardıç ağaçlarıyla cennet köşesine dönen bölgesi de bu nedenle bölgenin mermer ocağı olacağını çevreye asılan tabelalardan öğreniyor.

ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR, HÜKMÜ
Denizli Valiliği, örneğin 2018’deki bir izinde; bir madencilik firmasına mermer çıkarma izni verirken “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” hükmüne dayanarak sadece vali imzasıyla izin verebiliyor.

İZİNLERİ VAR
Çevreciler, ÇED raporunun istenmeyeceği durumlarda özel firmaların yetkili kılındığını ve madencilik firmalarının bu firmalarda alacağı raporla valiliğe başvurabileceğini, yönetmeliğin 17’nci maddesi gereğince valiliğin incelemesi sonrası izin alınabileceğini söylüyor.

BÖLGE HALKININ HABERİ YOK
Durum böyle olunca da ne Söğüt’te, ne de Gemiş’te yaşadıkları bölgenin, yıllardır çıktıkları yaylanın mermer ocaklarına teslim olduğunu bilmeyen yöre halkı, sahipsiz bırakıldığını düşünüyor.

20 yıldan bu yana Pamukkale Arama Kurtarma Derneği (PAKDOS) ile birlikte Denizli’nin her köşesine doğa yürüyüşleri yapan Avukat Ali Koyuncu bu bölgeye özellikle dikkat edilmesini istiyor.

KOYUNCU’YA GÖRE ARDIÇ AĞACI: SİYAH İNCİ
Yıllar önce yazdığı ‘Siyah İnci’ başlığını taşıyan yazı ile ağacın bu topraklar için önemine dikkat çeken Koyuncu, ardıcı siyah bir inci olarak betimlediği o yazısında özetle şunları söylüyor:

“Ardıç ağacı dalından tutmaz, tohumundan doğrudan üremez. Ardıç kuşları bu ağacın meyvesini yerler, tohum midelerinde çatlayacak kadar yumuşar ama hazmedilmez. Kuşun saçtığı tohumla ardıç ağaçları kök salar ve büyür… Bölgede linyit madeni çoksa, ardıcın gövdesi oltu taşına dönüşür. Kadim Türklerde ve Alevilikte, filizleri tütsü olarak kullanılır, önemli kişilerin mezarlarının başına hep ardıç ağacı dikilirdi. Ve bir ardıç ağacı yüzlerce yıl yaşayabilir…”

BÖYLE BİR ARDIÇ ORMANI GÖRMEDİM
20 yıldır Denizli’nin her köşesine doğa yürüyüşleri düzenlediğini söyleyen Koyuncu, “O yürüyüşlerde Denizli’nin doğal tüm zenginliğine tanık oldum. Ama hiçbir yerinde Çardak Söğüt’teki kadar büyümüş, gelişmiş ve çok sayıda bir ardıç ormanı görmedim.

TABELALAR ASILMIŞ
Bölgeye yaptığımız doğa yürüyüşlerinde de gördük ki, mermer firmaları yüzlerce yıllık ağaçların olduğu yerlere yakında buraların kazılacağının işareti olan tabelalar asmışlar.

DOĞAL SİT ALANI OLARAK KALSIN
Biz diyoruz ki, ardıçlara kıymayın. Mermer ülkemiz için elbette ekonomik kazanç sağlayan önemli bir cevher ancak bu ardıç ormanı da kolay oluşmadı. Bölgenin doğal sit alanı olarak korunmasını umuyoruz” dedi.