ÇOCUKLARIMIZI KORUMANIN YOLU

Çocuklar insanoğlunun en güzeli. Çünkü hesapsız, saf, insan gibi. Aldatmaca, cambazlık, yalan, hile yok. Varsa da ancak insanca, azıcık, kabul edilebilir oranda.

Çocukları korumak çok önemli. Onlar her şey, bizim, ülkemizin, insanlığın daha aydınlık günleri için onlar çok önemli.

Yaşamın 2. parçası içinde önemliler. Arkamızdan bize dua ederek katkı verebilir onlar.

Onlar bize Allah’ın (C.C) emaneti. Büyüklerimiz kaç çocuğun var diye sorulduğunda, “elinizden öper 2 emanet ” diye cevaplardı.

Çocuklarımızı korumanın yolu güncel polemiklerden, hatta taleplerden geçmiyor. Siyasetçilere sövgü ya da övgü ile varılacak bir sonuç yok.

Korkarım siyasetçiler de hiç değilse bazen çocuk istismarcısı. İyi düşündüğümüzde bu acı gerçeği görürüz. Sanırım farkında değiller.

Sevgili dostlar bunca yozlaşmışlığın içinde çocuklarımıza dair iğrenç haberler ne kadar sürpriz? Hiç.

Alın size bir çocuk istismarcısı örneği. Bazı yayın organları. Konuyu neredeyse reyting fırsatı saymaktalar.

Çocuklarımızın geleceği, onları her açıdan korumanın anahtarı bizde. Onları iyi yetiştirmek zorundayız.

Anne baba çocuklarının 0-3 yaş aralığında, her bir şeyi 2. sıraya atıp “önce çocuğum” diyecek. 3-6 yaş arasında da öyle.

Genç kardeşlerim. Dönün bu paragrafı tekrar tekrar okuyun. Keşke birisi bize de anlatsaydı. Bendeniz bu gerekliliği öğrendiğimde çocuklarımın en küçüğü 15’i geçmişti.

Uzmanlar derki, 0-3 yaş arasında çocuklar MÜTHİŞ bir gözlemci, süper bir öğrenci. İyi kötü ne verirsen hepsini ama hepsini alıyor. Bu dönemde aldıkları temel oluyor. Biraz da 3-6 arasındakiler.

Sonraki yıllar da verdiklerimiz, eğitim kurumlarının yeterli yetersiz tüm katkıları bu temel üzerine şekilleniyor.

En iyi kariyer çıktısı iyi yetiştirilmiş bir çocuk. Burada çuvallarsak dünyayı devirsen anlamı yok.

İlerleyen yıllarda çocuklarımızda yetersizlikler ya da sorunlar gördüğümüzde onlardan şikayet etmeye hiç hakkımız yok. Onlar bizim eserlerimiz. Ne vermişsek onu sergiliyorlar. Onlar bir hamur, biz şekillendiriyoruz.

Böylesi sonuçlarda onlara kızmaya hakkımız yok. Tam aksine özür borcumuz var.

Günümüzde insan kalitesi adına çok canımızı sıkan örnekler var. Bu durum önümüzdeki yıllarda daha da kötüye gidecek.

Bugünkü toplum bir dönemin, şu ya da bu dönemin meyvesi.

Yeniden üretim, organik, genetiği ile oynanmamış ürünler ortaya çıkana kadar durum böyle.

Biz dinazorlar bunları dillendirmeli, yeni nesil anne baba adayları uzmanların sesine kulak vermeli.

Gençler kalplerinizi ideallerinizi daha çok öne çıkarınız,Çook güzel ve asıl korunak unsurlarıyla bezenmiş çocuklar yetiştirmek ve bunun yanı sıra kariyer planı mümkün.

Sıkıştığınız noktada “kariyerin canı cehenneme” dediğinizde bile sizi yeni ufuklar, yeni kariyerler, yeni mutluluk öğeleri karşılayacak.