F. GÜLEN YAPILANMASI ACİL, AÇIK MEKTUP

Ülkemizin çook şey kaybettiği bu malum sıkıntıyı azaltmak için çaba sarf etmek gerekiyor.

Bu bağlamda bendeniz tüm içtenliğimle, anılan harekete sempati duymaya devam eden kardeşlerime çağrı yapıyorum. Lütfen şunları çok sakin inceleyiniz.

Fettullah Gülen yapılanması kabul etmeliyiz ki milyonların bilegeldiği cemaat ve dine hizmet faaliyetinden ötede bir şeydir. Geliniz bu harekete F.G. dünya insanlık hareketi diyelim ya da benzer bir ad, isim önemli.

Bu yapının yöneticilerinin, siyasetle ilgimiz yok sözüne inanmanızı istemek size büyük haksızlık. Çünkü yürütülen faaliyetlerin önemli kısmı politik hareketlerdir.

Bir ülkenin yönetimiyle ilgili işlere bu kadar dalmak politikadır. Politika ise bir parti faaliyeti olarak yapılmalıdır.

Hükümetlerden isteklerde bulunmak normaldir. Ama isteğinizi yapmayınca devirme çabalarına girmek bir dini cemaat iddiasında olanların işlerinden değildir. Bu mücadeleyi politikacılara bırakmak gereklidir.

F.G. yapılanması ÜST YÖNETİMİ bırakın ilgisizliği, politikayla ilgisini paralel bir devlet yapılanması kurmaya kalkışmaya kadar götürmüştür.

Bendeniz de çoğu insan gibi buraya küçükte olsa bağışlarda bulundum. Ancak devleti yönetenlerin mit müsteşarı tercihini beğenmeyip karşı çıkmayı,yönetime isyan boyutuna çevirdiklerini gördüğüm anda tepkimi verdim.

Ergenekon ve Balyoz türü davalarda yüzlerce günahsız insanın hapislerde harap edildiğini artık kabul etmeyenimiz yok!

Bu davalara gümbür gümbür, işi gücü bırakarak destek veren televizyon Samanyolu Tv idi. Bir dini değerler hizmeti, gönül faaliyeti böyle bir zulümün tetikleyicisi olamaz.

Zaman Gazetesi boğazına kadar politik bir yayın organına dönüşmemiş miydi?

Bu gerçekler karşısında artık bu yapıya destek vermenin bir anlamı yok. Bu dava ulvi bir mesele değil, vazgeçmeliyiz.

Cemaat, hizmet dediğimiz gönül faaliyetlerinde böylesine siyaset bulaşıklığını reddederek büyüdük hepimiz.

Bugünlerde hükümetin aldığı tedbirler tartışılabilir. Terör örgütü üyeliği iddiasının çoğu insanımız için çok yaralayıcı olduğu kesindir. Ama meşhur sözü, gerçeği hatırlayınız. “Kavgada yumruk sayılmaz”, maalesef.

Mühim olan bu kavgayı çıkarmamaktı. Siyasi iktidar durduk yerde, sadece güzel gençler yetiştiriyorsunuz diye mi müdahale etti?

Sakın hükümetin ayıplarıyla uğraşıldığı için demeyelim. Buna özrü kabahatten büyük olmak denir. Bir bakıma da gerçeği itirafta olur. İşimiz nesil yetiştirmek mi, siyasetçi kovalamak mı?

Milli değerlere bağlı nesil yetiştirmenin yolu, her türlü gevşekliğin olduğu politik alanda da cirit atmaktan geçmiyor.

Bu kavgayı çıkarmanın yanlışlığı bellidir. Ortada vazgeçilmeyecek ulvi bir dava yoktur.

Lütfen Allah rızası yolundaki hizmetlerinizi başka kanallarla yapınız.

Bizim sesimiz hiç değilse Denizli’de duyulur. Parmağı incinse kahrolacağımız dostlarımıza zarar gelmesi ihtimali kahrediyor.

Değmez. Mesele şirazesinden çıktı. Ortada arkasında durulacak ak pak bir hizmet faaliyeti olmadığı çok net.

Bu satırları yazmak yerine susmak daha kolay. Ama bunu tercih etmeyip, yazmak daha iyi.

Lütfen iyi irdeleyiniz. Bunları görmemek kaybettiriyor, kaybedecek.