REKLAMI GEÇ

MOZAİK KÜLTÜREL YAPIMIZ VE MUTLULUK

18 Mart 2016 Cuma

Hep dillendirdiğimiz bir zenginlik Türkiyemiz ‘in etnik açıdan mozaik bir yapıya sahip. Farklı kökenlerden gelen bir toplumuz. Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Rum ve çok sayıda kimlik…

Büyük çoğunluğu Müslüman ama farklı inanışlardan vatandaşlarımızın olduğuda bilinir.

Gerçekten bunlar bir toplum için zenginlik. Yaşama dair bilgilerimizin, değerlendirmelerimizin geniş bir açıda oluşabilmesi için çok kıymetli. Karşılıklı geçişkenlikler yarar sağlamakta.

Mozaik yapı, çeşitli özellikte insanlar konusunun başka bir cephesi var. Toplumun her üyesi bir parça genlerinden gelen, ama daha çok da aileden aldığı terbiye, değer yargıları, ülkenin çeşitli dönemlerdeki eğitim yapısının etkisiyle çok farklı karakterler olarak önümüze çıkıyor.
Bu oluşumda içinde yaşanılan çevrenin etkisi de her geçen gün daha çok pay almakta.
Netice olarak insan karakterleri olarak ülkemiz çok zengin…

Gerçekten insan gibi insan, ilkeli, var oluş gayesini kavramış olanlarımız var. Sözüne her şeyine güvenirsin…
Diğer yandan her türlü şeytanlıkla bezenmiş, etik değerlerden nasibini almamış olanlarda hiç az değil.
Ne idüğü belirsiz olanlarımız nerdeyse ezici çoğunluk. Gündüz camide, akşam nerde? Mikrofonda adalet timsali, kasanın, musluğun başında hırsızın önde gideni.
Her türlü ahkam kesip tam tersi bir hayat sürenlerimiz o kadar çok ki.
Ama yine iyiye dönelim, tam sufi, pırıl pırıl insanları göz ardı etmek mümkün değil.
Bayağı farklı hale geldik. Mayamız pek sağlam iken biraz moral bozucu bir durumdayız velhasıl.

Bu saptamaların içinde kendimizi iyi hissetmenin, mutluluğun yolunu bulmak kolay değil ama mümkün.
Bir parça çaba gerekiyor bunun için. Genelleme yapmak kolaycılığına kaçmamak gerek.

Kime güveneceğimizi, kime nasıl yaklaşacağımızı bilemediğimiz doğru. Ama başarmak zorundayız. Çaba ve özen ile iyiyi kötüyü ayrıştıracağız. Kurunun yanında yaşda yanar demiyeceğiz.
Bu devirde kimseye güvenilmez demek asla yol değil. Bu devirde güvenilmezlerin sayısı fazla hepsi bu.

Buralardan geçip kendimizi iyi hissetmenin ilk adımı şu temel anlayış. “Bu dünyada iyilik diye bir güzellik var, bu kavramla kaynaşmış insanlarda var.Bende bunlardan biri olacağım.”
Emin olun, mutluluğun anahtarlarından biri bu. Sen iyi olacaksın, çevrendekilere hiç takılmadan, kötülük örneklerine kör ve sağır olarak..

Belki bir parça kontrollü, tedbirli olacaksın, zarar görüp ezilmemek için kendini muhafaza edeceksin. Ama iyi şeyleri görmeyi, onları yüceltmeyi, bu yolda çaba sarfetmeyi asla ihmal etmiyeceksin,
İyi olacağız, iyilik yapacağız, güzellik üreteceğiz, hayırlı söz, hayırlı iş yapacağız.

Bu insanlar niye böyle kötüler diye sormanın hiç manası yooook. Sen tam zıttı misyon icra eyle. İyilik halkasını büyüt..
Sende güç oluşturmayı başarıp kötüye kötülükle cevap vermek gafletine düşme. Bir şeye yaramaz. Mutluluğu böyle yakalayamazsııın.

İyi şeyler, iyilik karşıdakiler için gibidir. Ama şunu hiç unutmayınız. İyiliklerin, güzelliklerin asıl faydası kendimizedir. İyilik kendimize iyilik yapmaktır.
Kimse aksini iddia etmesin, aldanır, yanılır..
Mutluluk iyiden, iyilikten, güzellikten geçer..

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı