REKLAMI GEÇ

SENİ BAŞKAN YAPTIRMAYACAĞIZ

5 Şubat 2016 Cuma

Dostlarımdan bazıları ikaz ediyor, yazılarınızın reytinginden emin misiniz?
Böyle light, Üstün Dökmen, Doğan Cüceloğlu tarzı yazılarla nereye kadar?
Beyaz TV de Kütahyalı şair Rasim, Ahmet Çakar’a bir çaktı mı? ATV sporun Serkan’ı, Erman’a topu atıp, Toroğlu “bak argadaş ” dedi mi reytingler tavanda.
Olmaz ki böylede yapılmaz ki, (ya da yatılmaz ki) deyip etrafa biraz sallamak iyidir iyi…

Bendenizin reyting durumumu hiç sormadım sevgili yönetmenimiz Engin Ünal kardeşime. Utanırım zaten… Bilmem belki de kötü sonuçtan korkuyor olabilirim.
Bayağı kafam karıştı, biraz polemik deneme zamanı galiba…
Yok yok benimki polemik olmaz, belki biraz heyecan, biraz sos…
Hadi bi deneyelim bakalım.

Meclis’te anayasa çalışmaları başladı. Yine bol bol başkanlık sistemi tartışmaları bizi bekliyor.
Tam da bu noktada şu etnik kimlik üzerinden halkımızı parçalara ayırıp, çakallara yem etme aymazlığındaki parti, çeşit başkanlarıyla Sn Kılıçdaroğlu’nun ortak söylemi akla geliverdi.
“Seni başkan yaptırmayacağız.”
İki cins başkanlı, deşifre partiyi konuşmaya gerek yok ama Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu söylemi bırakması iyi…
Neden mi?
Biri çıkar derki, “Yaa değerli genel başkanım, yıllarca başbakan yaptıran siz, cumhurbaşkanı olamazsın diye heryolu deneyip yine cumhurBAŞKANı yaptıran siz.. Şimdi seni BAŞKAN yaptırmam deyip durmanın elle tutulur yanı var mı? Ayrıca bu trend yine sizin Sn Recep Tayyip Erdoğan’ı BAŞKAN yaptıracağınızı gösteriyor Sn Genel başkanım.”

Kılıçdaroğlu ve CHP için bundan da vahim bir durum var aslında.
Türk halkı nerdeyse 70 yıldır CHP’ye ısrarla ” Seni iktidar yapmam, seni başbakan, başkan yapmam ” diyor.
Bu gerçek önünüzde dururken…
Yani, siz çıkın… Seni başkan yaptırmam!..
Trajikomik bi durum bu.
Bu duruma kafa yorulsa ülkem de kazanacak.

Çarşamba akşamı Sanatçı Özdemir Erdoğan şehrimizdeydi. EGS Kongre salonunu dolduran topluluğu pek mutlu etti. Dost meclisinde hep birlikte çalıp söylemek gibi bir ortamdı.
Güzel şarkılarıyla yetinmedi, sanatından daha çok cazibesiyle, aşkı meşkiyle ortada dolaşan kişileri parlatan medyaya, genel toplumsal erozyona, yozlaşmaya epey dokundurdu.
“ Rüzgar gibi geçti” diyemeyiz, yaş 75…
Gönlümüzü içimizi ısıttı, gitti.
Yeni çıkan CD’sinden alsak iyi…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı