REKLAMI GEÇ

TÜRKİ̇YEM UYAN, DÜŞÜN

25 Mart 2016 Cuma

Hepimiz şapkamızı önümüze koyup şu gerçekleri görmek zorundayız.

3. Dünya Savaşı’nın içindeyiz. Ülkemiz de ciddi bir saldırı altında. Savaşın koşulları her zamankinden daha iğrenç, ahlaksız.

Her şey çok karmaşık. Örneğin, İŞİD dedikleri teröristlerin patronunu biliyor musunuz? Bir çete nasıl oluyor da dünyaya kafa tutabiliyor, Musul gibi kritik bir yeri ele geçirebiliyor?

Dünyanın tüm süper güçleri güya çaresiz gibiler. Onca teknolojik imkan, onca güç… hadi canım sende…

İnsanları vahşice katleden bu mikrop zihniyetin adına kim İslam örgütü diyor? Bir insanı öldürmeyi, tüm insanlığı öldürmek sayan bir din ile bu katilleri özdeşleştirmeye çalışıyor?

Şimdi durup düşünelim, bu devasa sorulara mantıklı, doyurucu cevabınız var mı? kem küm .. Yok, yok, yok..!!!

Bu durum bizi uyandırmaya yeter.Bu sorulara cevap bulamıyorsak büyükçe bir bit yeniği var..!!!

Cevabı bulamasak da ipuçlarına bakmak fikir verebilir. Bu terör örgütü ortaya çıktıktan sonra neler oldu?

Tüm emperyalist güçler Ortadoğu’ya iyice çöreklendi. Menfaatlerini katmerlendirdiler, işgallerini güçlendirdiler, İslam aleminde on binler katledildi. Türkiye’ye bölücü tehdit çok daha büyütüldü.

Amerika’nın yeni başkan adaylarından biri açık açık Müslümanları ülkeden çıkaracağım, yeni gelenleri ülkeye sokmayacağım, camilere ajanlar yerleştireceğim demekte ve bu insan müsvettesi bayağı oy toplayabiliyor.

Dilimiz varmasa da Haçlı saldırıları ve İslam düşmanlığı temelli bir savaş gözüküyor. Hep katledilen on binler, Müslümanlar.

Daha çok taze. Bosna’daki soykırımın suç ortaklarının tüm Avrupa yönetimleri, Hollanda ve Birleşmiş Milletler olduğunu unutmadık… Sırp katliamcı daha dün Lahey’de mahkum oldu, 40 yıl aldı.

Savaşın içindeki bir halkın temel ihtiyacı birlik beraberlik, akılcı davranışlardır. Birbirimizle didişmenin zamanı değildir. Buna dikkat etmeyen siyasilere yazıklar olsun.

Siyasiler bir yana tek tek hepimize de aynı görev düşüyor. Savaş zamanında birbirimizle ilgili eleştiriler, kişisel beklentiler ertelenmek zorunda. En azından ülkemizin elini zayıflatacak tutumları bırakmak zorundayız.

İç meseleler ajandamızda yazılı kalabilir, günü geldiğinde bunlar konuşulacak ve demokrasinin kuralları içinde herkes faturayı ödeyecektir.

Güneydoğudaki son durumun tekrar altını çizelim. Olup biten artık farklı bir terörist faaliyet.

Çok, çok, ama çok kesinki ülkemizi bölme amaçlıdır. Farklı bir değerlendirme söyleyenler ya zırcahil ya da katmerli vatan hainidir.

Bir siyasi partinin bu terör örgütünün yandaşı olduğu ve bunların istediği ile aynı şeyleri istediğinde zerre kadar şüphe yoktur. Türkiye partisi numaralarını yemiş olan vatandaşlarımızın üzülmesine gerek yok, ancak hala aynı yerdeyseler eyvah eyvah…

Özerklik lafı bile kuyruklu yalan. Amaç bölmek ve Kürdistan kurmak. Gerisi yalan laf, gerisi hain laf.

HDP kendini bunlardan ayırmalı söylemi dünyanın en komik dileğidir.

Bu bölücülüğü tüm batı ülkeleri destekliyor, gerisi yalandır. Avrupa adeta PKK ocağı. Amerika’nın bölmek hevesi de çok nettir.

Bunları bilmek, ona göre tutum almak zorundayız. Korkarım ki bize bizden başka dost yok.

Tekrar etmek zorundayım. Didişmeyi bırakalım, didişen siyasileri bizim partimizden bile olsa ayıplayalım, bu ayıpları da ajandalarımıza yazalım.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı