REKLAMI GEÇ

KIYMALI YUMURTA

18 Eylül 2017 Pazartesi

Gece olmuş saat 01.00…

Gece sessiz ve karanlık, yine her şey uyumuş diyor bir segâh şarkı içimden bir yerlerden. Bir ben uyumamışım sanıyorum, ellerim klavyede boş boş bakıyorum ne yazayım diye.

Gecenin getirdiği siyahi çam kokusuna, bir anda beklenmedik bir kıymalı yumurta kokusu karışıyor.

Balkondan içeri merakla başımı uzatıyorum, oğlumu görüyorum ocağın başında, kendinden geçmiş yine her zamanki gibi, kıymaları şefkatle kavuruyor. Radyoda çalan eski bir film müziğine eşlik ederken, yumurtaları kıvrak bir el hareketiyle kırıyor nar gibi kızarmış soğanlı kıymanın üzerine.

“delikanlı!” diyorum otoriter bir ses tonuyla “bir yumurta da bana kırsana!”
Gülüyor, “tamam patron” diyor.

Bu gecenin “yat geber ekmeği” oğlandan geliyor. Domatesle şenlendiriyoruz geç ve eğlenceli yemeğimizi. Günün getirdiklerini, yarının ihtimallerine bulaştırmadan konuşuyoruz.

O konuşurken, bugün tavan arasında bulduğum oyuncaklarıyla oynuyor gönlüm bir yandan. ”Ne güzel bebektin sen, yaka iğnesi kadar” diyorum içimden yüzüne karşı. O anlattıkça bugünü, ben yirmi yıldır yanı başımda akan bir ırmakta yüzüyorum tatlı tatlı.

Bir yaşında kurduğu peltek cümleler geliyor aklıma. Mantıklı sebepler söylemediğim sürece asla ikna olmamasını, bağırarak emir kipiyle değil, konuşarak anladığını hatırlıyorum. Babamın bizi öyle dakikalarca konuşurken görüp “ben bunu size yapmamıştım” diye hayıflanışı geliyor gözümün önüne. Şu anda yemek pişiren delikanlının küçücükken, kendisi düşünce değil, gururu kırılınca ağladığını ve bunu yüzüme çarptığını hatırlıyorum sonra.

“İyi ki benim oğlumsun, başkasının oğlu olsan çok kıskanırdım” dediğimde, “haha bütün anneler böyle söyler ki!” demesi çınlıyor kulaklarımda.

Karşımızdaki parkın çimlerine uzanıp böcek incelediğimiz, zıplaya zıplaya el ele sokakları arşınladığımız, eşekli park dediğimiz oyuncaklı parkta su aygırını ona hipopotam olarak öğretip, onun bunu mükemmel telaffuz ettiği günlere kayıyor sonra aklım.

Parkın kum havuzunda toza tomara belenip, kendisi 3 yaşındayken, 2 yaşındaki bebelere abilik yapmasını hatırlayınca kocaman bir gülümseme yayılıyor yüzüme. Anaokulunda bir sürü küfür öğrenip, bunları söylemek istediğinde, onu klozetin başına götürüp küfürleri saydırmam ve sonra büyük bir zevkle sifonu çekmemiz ne şahaneydi diyorum içimden.

Kolluklarıyla denize atlamak isteyip de korktuğunda, bir anda onu denizin ortasına fırlattığımı, o heyecanla kıyıya kadar yüzüp, sonra da tekneye gelip kusarak benden aldığı intikamı düşününce hafiften utanıyorum, sonra iyi ki yapmışım diyorum.

Oda cezası verip, ”hadi çık cezan bitti “ dediğimde, “çıkmıycam, ben cezamı uzattım” diye bana ceza vermesini hatırlarken bir kez daha hayret ediyorum çocukların berrak zekâlarına.

Az palazlandığında, beni dansa kaldırması, etraftan gelen tehlikeli bakışlara karşı beni kollarıyla sararak koruması, tavlada beni yendiğinde gururlu sırıtması yirmi yıllık ırmağın serin suları oluyor.

O artık üniversiteli ve ayağı yorgandan çıktı. Evimin tatlı telaşlı misafiri oldu.
Yine gidecek, gelmeye gidecek.

Kanatlarını çok küçükken taktım omuzlarına, artık uçmaya gidecek.

Ben gelip konmasını değil, hep güzelliklere uçmasını isteyeceğim, şimdi olduğu gibi.

Uçarken bir tüy bıraksın haberci niyetine yeter…

DİYEMEDİKLERİM
Sen
benim yumuşak karnım,
karda açan çiçeğim,
çölde bir yudum suyum.
Kılına zarar gelse,
içimden çekilen kanım.
Her gece şükür duam,
her sabah günaydınım.
Tatlı mutfak telaşım,
yokuşta yoldaşım,
düzlükte arkadaşım,
yürekte iyi yanım,
aynadaki yüzüm,
yalansız özümsün.
Tavus kuşu kirpikli,
hurma gözlümsün.
Oğlumsun…
Canımdan içeri,
ruhumdan yukarı,
ilk çığlığım
son sözümsün…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

Göksel Altınışık   -  Bağlantı 18 Eylül 2017, 10:40

Aylinim, yazında benim için de ıyi annelik bileşenleri olan ne çok şey buldum. Yaşarken bir aramasından sonra benim de tanık olduğum bu yönün için seni ayrıca kutluyorum. Şiirin her zamanki gibi yüreklere dokunuyor. Güzel gözlün de çok şanslı…

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı