REKLAMI GEÇ

UMUT

12 Kasım 2018 Pazartesi

Umut nedir?

Umut, yıllar önce fani dünyayı terk etmiş babanın cep telefonunu hala kayıtlı tutmaktır.
Umut, çaresizliğin reddidir.
Umut, kaç nefesin kaldığını düşünmeden, bugünkü nefese şükretmektir.
Umut, ölümü bilmek, yine de geldiği güne kadar yok farz etmektir.
Umut, savaşa rağmen barış,
kötülüğe rağmen iyilik,
cehalete rağmen bilgelik,
karanlığa rağmen aydınlıktır.
Umut vaz geçmemektir!
Andaki gerçeğe rağmen, hayal kurmayı bitirmemektir.
Umut, kanayan dizine aldırmadan yürümeye devam etmektir.
Ağrılar içinde kıvranan yüzün bir kıyısında gülücük bulabilmektir.
Direnmektir umut!
Göğü yırtan yıldırımların içindeki müziği,
Buruş buruş bir ihtiyarın kalbindeki bebeği,
Diktatörün içindeki şebeği görebilmektir umut.
Bir hayata dokunmanın, başka hayatlara da dokunmak olduğunu bilmektir umut.
Umut ayaklarınla toprağı, ellerinle bulutları tutmaktır.
Kaçmak değildir, yakalamaktır.

Öleceğini bile bile yaşamak,
Biteceğini bile bile başlamak!

Kendini kandırmak değil, zihnini diri tutmaktır umut.
Duaya batırılmış hayal gücünün, yüreğe serilmiş halidir umut.
Uçurumun kıyısında, ellerine uzanan minicik dal parçasıdır umut.
“Koşmazsan düşersin” dir umut.
“Yazmazsan körelirsin” dir.
Kaldırım taşları arasından inatla boynunu uzatan gelinciktir.
Umut ölürse, tevekkül ölür, isyan öksüz kalır,
hayat durur vakitsiz, saatler zembereğinden boşalır.
Umut çocuktur, gençtir hiç yaşlanmayan.
Umut, uçurtmanın bileğine bağladığın ipidir.
Ne kadar uzun, o kadar yüksek!
Umut, Nazım gibi yetmişinden sonra zeytin ağacı dikmektir.
Umut hayata galip gelmek, ölümle berabere kalmaktır.
İçimde büyür, dışıma vurur
Yeşildir,
Mavidir…

UMUT

Babamın giderken
şefkatle üstüme örttüğü
gölgesidir umut.
Askıda unuttuğu ceketinin
burnumu sızlatan kokusudur.
Her açtığımda gıcırdayan kapıyı,
İnatla yağlamayışımdır umut.
Telefonumdan adını
Israrla silmeyişimdir.
Okuduğum kitaptan bir cümleyi
sessizce ona söyleyişimdir.
Kahveyi hep
Onun fincanından içip,
içimden yüzüne karşı
sohbet etmemdir umut.
O seviyor diye
sarmaşık gülüne meftun olmam
bana diktiği mavişi
beyaz saksılarda
çoğaltmaya çalışmam
üstünde bir kuru dala bile dayanamayıp
her gün tek tek ayıklamamdır.
Ayaklarım ona benziyor diye mutlu olmam
yaptığım her güzel şeyi
ona adamamdır.
Boşluğuna düşüp,
dizimi öpsün diye beklememdir umut.
Dualara doldurduğum denizi
her gece ona yollamamdır.
İyi geceler babacım…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı