Bİ’ KAHVE ALIR MIYDINIZ?

Gün içinde iş, okul, stres derken çok yoruldunuz veya arkadaşlarınızla güzel bir muhabbet içindesiniz…

O anda genellikle bize yol arkadaşlığı yapan, enerjimizi yerine getiren şey ”KAHVE” değil midir?

Eğer siz de bir kahve tiryakisi iseniz bu yazı tam size göre!

Eskilerin deyimiyle ”Bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı var ” dediği gibi bir o kadar da yararı vardır.

Kahve; Afrika, Güney Asya gibi ülkelerde yetişen, tropikal bir iklimi seven aslında bir meyvedir. Kahve meyvesi; küçük küçük kiraz gibi kırmızı renklidir. Bu kırmızı renkli kahve meyvesi sağlık açısından çok yararlı olduğu için ”SİHİRLİ MEYVE” olarak da geçmektedir.

Peki; kiraza benzeyen kahve meyvesi; nasıl oluyor da mis gibi kokan kahveye dönüşüyor?

Kahve meyvesi kavrulma gibi birçok işlemden geçerek; o mis gibi kahve kokusunu veren KAFEOL adında bir bileşik oluşturmaktadır.

Kahve; kafeinin yanında bir çok antioksidan bileşikler, aromatik bileşikler de içerir. Kahve çeşidine göre de içerdiği kafein miktarları farklılık göstermektedir:

1 fincan Türk Kahvesi= 30 mg; filtre kahve 240 mg; hazır kahve; 70-80 mg kafein içerir.

Kahve çeşitlerindeki kafein miktarlarının farklı olmasında; kahvenin cinsi, kavrulma süresi, kahve miktarı gibi birçok faktör etkilidir.

KAHVENİN YARARLARI:

1) Yüksek antioksidan içeriği sayesinde DNA nın zarar görmesini engeller ve kansere yakalanma riskini azaltır.

2) Parkinson; alzeimer gibi sinirsel rahatsızların oluşmasını önler veya geciktirir.

3) Yapılan çalışmalarda kahve tüketimi ile siroz(karaciğer yağlanması) arasında ters bir ilişkinin olduğu görülmüştür.

4) Ayrıca yeterli kahve tüketimi ile Tip 2 Diyabet arasında ilişkinin olduğu görülmüştür. Yani kahve tüketiminin şeker hastalığına karşı da önleyici bir etkisi vardır

5) Kan basıncı ve vücut ısısını arttırarak, metabolizma hızını arttırır.

6) Niasin içeriği ile vücuttaki DOPAMİN salgısını arttırır. Böylece kahve içince kendimizi daha enerjik ve zinde hissederiz. Ayrıca zihinsel perfonması da artırarak yaptığımız işlere de daha iyi odaklanmamızı sağlar.

7) Cilt sağlığını geliştirir ve selülit oluşumunu önler.

Kahvenin bunların yanında daha birçok faydası vardır. Ancak her şeyde olduğu gibi kahvenin fazlası da zararlıdır.

Sağlığımız için günlük kafein alımı 300-400 mg’ ı geçmemelidir. Bu da yaklaşık maksimum 2-3 fincan kahveye denk gelmektedir. Ancak kişinin kahve tüketim durumu, fiziksel özelliği, hastalıkları gibi bazı durumlara göre bireyler arasında da kafeini tolere etme durumu da değişiklik göstermektedir

FAZLA KAHVE TÜKETMENİN SAKINCALARI:

Kahvede bulunan KAFEİN maddesi tıpkı sigara-alkol bağımlılığı gibi vücudumuzda bağımlılık yapar.

1) Fazla kahve tüketimi(yaklaşık 2-3 fincandan daha fazla) kemiklerden KALSİYUM kaybına sebep olup; ”KEMİK ERİMESİ” oluşturabilmektedir. Ayrıca fazla kahve, çay tüketmek; ”DİÜRETİK” etki gösterir ve vücudumuzdan fazla vitamin-mineral kayıplarına  yol açar.

2) Yemeklerden en az 45 dk- 1 saat sonrasında içilmelidir. Yoksa besinlerle aldığımız DEMİR in bağırsaklardan emilimini azaltıp, atımını kolaylaştırır.

3) Migren ataklarını tetikler.

4) Yapılan çalışmalarda fazla kafein alımının doğurganlığı da olumsuz etkilediği görülmüştür.

5) Fazlası kan basıncını ve tansiyonu çok yükseltebileceği için özellikle kalp-damar rahatsızlığı ve tansiyon problemi yaşayan bireylerin kahve tüketimine çok dikkat etmeleri gerekmektedir.

6) Alınan kafein miktarı ve zamanı; uyku hormonu olarak bilinen MELOTONİN salgısını azaltacağı için uyku kalitesi ve düzenini bozabilmektedir. Bu durum da beraberinde anksiyete, sinirlilik ve huzursuzluk durumu oluşturabilmektedir.

Özellikle; Gebe, emzikli, tansiyon ve kalp-damar hastalığı gibi özel durumda olan bireylerin bu önerilere çok dikkat etmeleri gerekmektedir.

Daha sağlıklı bir yaşam için; kahve tüketim durumu ve miktarınıza dikkat etmelisiniz.

Bir sonraki yazıda buluşmak dileğiyle sağlıklı, mutlu ve enerjik günler dilerim…