REKLAMI GEÇ

İKİ İYİ, BİR KÖTÜ

1 Mayıs 2019 Çarşamba

Şehrimizdeki okullarla ilgili iki iyi haberi sizlerle paylaşarak başlamak istiyorum. Ancak öncelikle belirtmeliyim ki okullar sadece öğrencilere bilgi aktaran kurumlar değildir. Bilginin yanında davranış, beceri ve özgüven kazandıran kurumlardır. Bu özelliklerde ders dışı etkinlikler dediğimiz spor, sanat, müzik, resim, edebiyat gibi sosyal etkinliler sayesinde kazanılır.

İlimiz Servergazi İMKB Kız Teknik ve Meslek Lisesi Bayan Futbol Takımı Okul Sporları Futbol Türkiye Finalleri’ne katılma hakkını gruplarda gösterdiği başarı sonucunda elde etmiş ve 27 Şubat-4 Mart 2019 tarihlerinde Kuşadası’nda yapılan Türkiye Şampiyonası’na katılma hakkını elde etmiştir. Burada da diğer gruplardan gelen 8 takımın katıldığı turnuvada Türkiye birincisi olmuş. Bu başarının devamında 6-14 Nisan 2019 tarihlerinde Sırbistan’ın başkenti Belgrad’da yapılan Dünya Şampiyonası’na katılmış ve 16 takımın mücadele ettiği turnuvada Dünya 9.su olarak ülkemizi ve Denizli’yi başarı ile temsil etmişlerdir. Bu başarıda emeği geçen okul idaresi, öğretmen ve öğrencileri yürekten kutluyorum.

İkinci güzel haber de yine spordan.
Bozkurt Spor Lisesi, Spor Genel Müdürlüğü tarafından organize edilen 2018-2019 Okul Sporları Futsal Gençler Türkiye Birinciliği’ni ilimize getirmiştir. 24- 28 Nisan 2019 tarihlerinde Trabzon’da gerçekleştirilen Türkiye finallerinde diğer gruplardan gelen takımlarla birlikte 8 takımın katıldığı turnuvada bütün maçlarını kazanan Bozkurt spor lisesi Futsal takımı Türkiye şampiyonu olarak Denizli’ye dönmüşlerdir. Bu başarıda emeği geçen okul idaresi, öğretmen ve öğrencilere teşekkür ediyorum. Başarılarının devamını diliyorum.

Bu tür başarıların gençlerin geleceğine çok önemli katkılar sağlayacaktır. Bu nedenle gençlerimizin gelişimine katkı sağlamak, onlara destek olmak sadece okul yönetimlerinin değil, şehirdeki bütün kurumların görevi olmalıdır. Çünkü bu başarılar kolay elde edilen bir başarı değildir. Türkiye şampiyonasına katılmak ve buradan Türkiye şampiyonu olarak çıkmak birkaç yıllık emek ister. Bu nedenle her iki okulumuzu da yeniden kutlarım.

Gelelim kötü habere.
İlimizde yaklaşık 20 yıldır eğitim veren Görme Engelliler Okulu son zamanlarda ne yazık ki kan kaybetmeye başladı. Bu kan kaybı hem eğitim kalitesi, hem öğrenci mevcudu, hem de sosyal anlamda olmaktadır.

Okulun kuruluşu yaklaşık 20 yıl önce Denizli’de eğitimden başka bir amacı olmayan ve bir çok güzel işe fedakarca çalışmaları sonucunda imza atan Eğitim Kurumları Yaptırma ve Yaşatma Derneği’nin girişimi ve çabasıyla gerçekleşmiştir. Milli Eğitim Müdürlüğü ile işbirliği halinde okulun açılmasına maddi ve manevi birçok desteği olan bu dernekle İl Milli Eğitim Müdürlüğüm döneminde birlikte çalıştığımız için okulun inşaatına ve açıldıktan sonraki okula katkılarına yakından tanık oldum. Özelliği gereği farklı fiziki yapıdaki bu okulun tamamlanması için gerekli ödenekleri çıkarmak için uğraşılarımız sırasındaki heyecanlarını çok iyi biliyorum. Dönemin Başbakanı rahmetli Bülent Ecevit’in Denizli ziyaretinde inşaat halindeki bu okulu da ziyaret edip birlikte geldiği Maliye Bakanı’na gerekli talimatı vererek okulun kısa sürede eğitime başlamasını sağlamıştı.

Bunları niçin mi anlatıyorum?
Ne yazık ki bu okulda öğrenim gören görme engelli ÖZEL çocukların barındığı, sosyal hayatı öğrendikleri, ailelerin çocuklarının güvenli bir yerde kaldıklarının rahatlığı ile evlerinde uyuyabilmelerini sağlayan okulun pansiyonu kapandı.

Gerekçe;
Tasarruf tedbirleri.
Sonuç mu?

-Okul mevcudu azaldı. Çünkü pansiyon kapanınca kalacak yeri olmayan şehir dışından gelen özel çocuklar okulu bırakmak zorunda kaldılar.

-Okulda başarı oranı düştü. Çocuklar pansiyonda kalırken etüt saatlerinde belletici öğretmenlerin desteğiyle çok güzel başarıları elde ettiler. Örneğin bu okuldan mezun olup da, fen lisesini kazanan, sosyal bilimler lisesini kazanan, Anadolu lisesini kazanan çocuklar oldu.

Sadece sınav başarısı değil, öz güven kazanmaları, kendi kendine yeterli hale gelmeleri, sosyal etkinliklerdeki başarıları okul pansiyonunda kalan öğrencilerin birbirleriyle dayanışmayı öğrenmeleri bu pansiyon sayesinde gerçekleşmiştir.

– Özel çocukların anne ve babaları şaşkın. Bu okula sadece Denizli ve ilçelerinden öğrenci gelmiyor. Farklı şehirlerden eğitim amaçlı okula gelenler, pansiyonun kapanması ile çocuklarının eğitimi için ne yapacakları konusunda şaşkınlık yaşadılar. Ekonomik şartları uygun olan birkaç aile şehirde ev veya apart kiralayarak çocuklarına destek sağlıyorlar. Bu özel çocuklar kendi kendine yetemeyeceği için aile parçalanıyor, ailenin bir kısmı memleketinde, bir kısmı Denizli’de.

Bu olanağı bulamayan daha fazla sayıda öğrenci ne yazık ki okulu bırakmak zorunda kalmış.

Bütün bunların nedeni bakanlığın tasarruf tedbirleri imiş!
Değer miydi?

Bu özel çocukları eğitimsiz bırakmak. Bu özel çocukların geleceğini tasarruf için feda etmek.

Bu özel çocukların eğitimi için çaba harcayan dernek zaten ciddi katkılar sağlıyordu. Gerekirse Denizli halkı da bunu karşılardı.

Merak ettiğim bir konuda; Bakanlık bu okulun pansiyonu kapatırken acaba bir inceleme yaptı mı? İlden bir görüş aldı mı?

Özel eğitimin ne olduğunu çok iyi bilen Sayın Milli Eğitim Bakanı’nın bu konuyu yeniden değerlendireceğini umuyorum. Bu okuldan ayrılan çocukları normal okullarda kaynaştırma eğitimi tavsiye edenlerin de bu düşüncelerini yeniden gözden geçirmelerini tavsiye ediyorum.

Sözün özü; EĞİTİMİN TASARRUFU OLMAZ. HELE BUNLAR ÖZEL ÇOCUKLAR OLURSA, HİÇ OLMAZ.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı