İYİ BİREY, İYİ FUTBOLCU, İYİ VATANDAŞ
27 Şubat 2019 Çarşamba
Uzun yıllar aktif olarak sporla uğraşmama rağmen, ülkemizdeki bir çok konuda olduğu gibi sporda da yaşanan olumsuzluklar nedeniyle özellikle futboldan hoşlanmaz oldum. Sadece zaman zaman derbi maçları izlemekle yetiniyorum.
Yaklaşık iki yıl önce mahalledeki bir salonda maç izlerken yanıma Altınorduspor kulübünün eşofmanlarını giymiş dört kişi oturmuştu. Kendileri ile tanıştığımızda Denizli’deki Altınordu futbol okulunu denetleme geldiklerini söylediler. Bu işi bu kadar ciddiye almaları ilgimi çekti ve kulüp hakkında biraz sohbet ettik. Söyledikleri bir cümle gerçekten çok önemliydi.
Bana dediler ki “Hocam bizim futbol okulumuzun girişinde İYİ BİREY, İYİ FUTBOLCU, İYİ VATANDAŞ yazar.”
Bir eğitimci olarak çok sevindim. Bir çok ortamda bu konudan söz ettim. Çünkü; bizim toplumumuzda ne yazık ki EĞİTİM ve FUTBOL sözcüklerini bir arada görmek zor. Olması gereken bu, ancak ülkemizin de gerçeği ortada.
Belki biraz karamsar olduğumu düşüneceksiniz ancak, yaşadıklarımız ve çevre bize bunu gösteriyor.
Denizlispor bir dönem Denizli Kolejine sahipti. Kulüp yöneticilerine okul-kulüp işbirliği ile hem eğitsel, hem de sportif başarı elde edilebileceğini söyledik. Yetinmedik işleyiş ile ilgili olarak proje sunduk. Ancak ne mevcut yönetim, ne de sonraki yönetimler böyle bir çalışma yerine günlük başarıları tercih ettiler. Sonuçta çok önemli bir eğitim kurumu elden çıkarıldı, kulübün durumu da ortada.
Geçtiğimiz hafta sonu Adana’da oynanan Adana Demirspor – Altınordu U17 elit liginde oynanan futbol maçı sırasında maçın hakeminin Altınordu lehine verdiği penaltı kararının doğru olmadığını düşünen sporcu Enis Destan penaltı vuruşunu kaleye atmak yerine bilerek dışarıya atmış.
Bu genç sporcunun davranışı hem tribünlerden, hem de kendi kulübünden takdir görmüş. Çünkü, Enis Destan gerçekte DESTAN yazmıştı.
Günümüzde çok büyük paralar kazanan bir çok sporcunun pozisyonu kendi lehine kullanmak için olmadık hareketler yapan, en küçük bir dokunuşta on takla atıp, yandım Allah diye bağıran, lehine karar verildiğini görünce hemen ayaklanıp koşmaya başlayan sözüm ona sporculara alışık olan bir toplumda, daha lise çağında gencecik bir sporcunun lehine de olsa haksız olduğunu düşündüğü penaltıyı dışarı atması maalesef gündem oluyor.
Oysa Enis’in yaptığı Atatürk’ün sevdiği AHLAKLI sporcunun yapacağı davranıştır.
Bu ahlaklı davranışın temelinde ne var?
Tabi ki EĞİTİM.
Eğer; ister sporda, ister sanatta, ister bilimde, ister sağlıkta hangi alanı düşünürseniz düşünün EĞİTİM yoksa sonuç felaket.
Oysa iyi bir EĞİTİM ile her alanda nice Enis’lerle nice DESTAN’ lar yazarsınız.
Teşekkürler ALTINORDUSPOR KULÜBÜ.