REKLAMI GEÇ

SAĞLIK, EĞİTİM VE EKONOMİ

9 Eylül 2020 Çarşamba

Toplumda yaygın olan bir deyim vardır. “Her şeyin başı sağlık”

Bu deyim sanki günümüz dünyası için söylenmiş. Covid-19 belası dünyayı etkisine aldığı günden bu yana her anlamda insanlar olumsuz etkilendi. Başta sağlık çalışanları olmak üzere eğitim sektörü de çok etkilendi. 13 Marttan bu yana yaklaşık altı aylık süreçte okul öncesinden başlamak üzere ilköğretim, orta öğretim ve yüksek öğretimde bütün öğrenciler çok ciddi öğrenim kaybına uğradılar. Her ne kadar uzaktan eğitim çalışmaları yapılsa da öğrencilerin yeterli eğitimi alamadıklarını hepimiz gördük.

Eğitim sisteminin her kademede aksaması, eğitime yönelik girdileri oluşturan bütün sektörleri ekonomik anlamda neredeyse durma noktasına getirdi. Eğitime yönelik girdileri oluşturan sektörlerin, ilköğretimden yüksek öğretime gittikçe daha fazla etkilendiklerini görmekteyiz.

Çünkü yüksek öğretim öğrencileri sadece kırtasiye giderleri değil, barınma, yeme içme, giyim, sosyal etkinlikler, ulaşım gibi bir çok alanda giderleri olduğu için daha fazla sektör olumsuz etkilendi.

Örneğin; eğitim ile en alakasız diye düşünülebilecek olan bir kargo şirketinin yöneticisi diyor ki; “okulların açık olduğu dönemlerde aylık ortalama 11.000 paket taşırken, şimdi bu ortalama 7.000 e düştü”.

Bu sonuç, sadece kargo şirketinin az iş yapması değil şirketinde bu azalmaya paralel olarak personel azaltmasına gittiğini görmekteyiz. Yani işsizliğin artmasının bir nedeni olarak karşımıza COVİD-19 çıkmış oluyor.

Eğitim kurumlarının kapanması sonucunda ekonominin olumsuz olarak nasıl etkilendiğinin beklide en son halkası kargo şirketidir. Bu örneğe bakarak eğitime hizmet veren diğer sektörlerin durumunun ne kadar kötü olduğunu kestirmek zor olmasa gerek.

Bütün bu anlatımlardan sonra akla şu soru gelebilir.

“Ne yani, ekonomi kötü etkilendi diye bu salgın döneminde okulları mı açalım?”

Böyle bir soruya yanıt;
Asla!

Peki, salgın devam ediyor diye çocuklarımızı, gençlerimizi eğitmekten vaz mı geçelim?
Bu soruya da yanıt;
Asla!

Peki, olması gereken ne?
En başta söyledik “her şeyin başı sağlık”

Peki; EĞİTİM?
Ben diyorum ki; bu salgın bu günden yarına sona ermeyeceğine göre, bu salgın şartlarında sadece eğitim değil bütün alanlarda etkilendiğimizi dikkate alarak yeni bir yaşam modeli geliştirmek zorundayız. Tıpkı maskesiz dolaşmadığımız gibi, tıpkı yakın temastan kaçındığımız gibi, ancak tıpkı tatillerden, eğlencelerden feragat ettiğimiz gibi demek isterdim ama ne yazık ki son iki konudan pekte taviz vermiyoruz. Tabi ki ülke olarak faturasını da ağır ödüyoruz.

Eğitim için ne yapabiliriz derseniz;

Sayın Cumhurbaşkanın son açıklamış olduğu hibrit modeli, yani bazı dersleri yüz yüze, bazı dersleri uzaktan olacak şekilde, ancak gerekli sağlık önlemlerini de dikkate alarak çocuklarımızın eğitimini sağlayabiliriz.

Gerek ülkemiz, gerekse dünyadaki otoritelerin tespiti, bu salgının en az daha iki yıl süreceği yönünde. Bu durumda eğitime yönelik bazı çalışmalar yapılmazsa ülke olarak ileride bunun telafisi zor olur düşüncesindeyim.

Başlangıçta belirttiğim ekonomiye gelince; gerekli önlemleri alarak başlatacağımız eğitim öğretim faaliyetleri, şu anda çok ciddi bir şekilde durmuş olan eğitim sektörüne hizmet veren ağırlıklı kampus bölgesinde faaliyet gösteren barınmadan yiyeceğe, ulaşımdan kırtasiyeye, sağlık sektöründen banka sektörüne kadar bir çok alanda iş ve istihdam olanağı sağlayacaktır. Bu sayede covid 19 salgınıyla uğraşırken, birde ekonomik sıkıntılarla uğraşmaktan kurtulmuş oluruz. Bu sorun sadece ilimizin sorunu değil, ülke sorunudur.

“Her şeyin başı sağlık” diyelim, ancak ne zaman sonlanacağını kestiremediğimiz salgın ortamında yaşamımızı sürdürmenin tek yolu; gerekli önlemlerimizi alarak hayatın her alanında umutla çalışmalarımızı sürdürmektir.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı