BRE MÜSLÜMAN EVLADI(!)

İslami kesimin lafına güvenilen ve yazdıklarıyla yön veren yazarlarından biri olan Milli Gazete’nin Köşe Yazarı Mehmet Şevket Eygi, bir yazısında çuvaldızını “nihayet’ kendisine batırmış.

Artık Müslümanlığı, İslam Dini’ni ticarete ve siyasete o kadar çok alet eden olmaya başladı ki, Eygi bile dayanamayarak “Bazı Müslümanların lüks çılgınlığı” başlığıyla köşe bile kaleme almış.

 “Paranın dini imanı olmaz” sözünden haberi yok sanırım Sayın Eygi’nin…

Senin ‘Müslüman’ dediklerin, “komşusu açken tok yatılmaz” lafını ağzından düşürmeyenler, kollarında 100 bin TL’lik saatler, altlarında 300 bin dolarlık arabalarla dolaşıyorlar bu ülkenin sokaklarında…

Ama yine de bravo ki, vicdanınız sızlamış da “Müslümanım” diye ortalıkta dolaşan ve cami yolu aşındıran siyasilerin, bürokratların, işadamlarının ve gazete patronlarının ipliğini pazara çıkarma ihtiyacı duymuşsunuz…

Eygi’nin yazdıklarına, aslında benim fazla ekleme yapmama da hiç gerek kalmadı… Bunun için yazının büyük bir bölümünü aynen aktarıyorum ve dini kullanarak insanların üzerinden geçinen bu ‘mahlukatlara’ “400 liraya kadın çorabı alınır mı bre Müslüman evladı?” diyor kendilerini Allah’a havale ediyorum…

“Bazı Müslümanların Lüks Çılgınlığı

Bu memlekette on milyon işsiz var… Aşsız vatandaşlar perişan vaziyette… İnanmayacaksanız ama ayda 250 liraya çalışan insanlar, çocuklar var. Beş altı yüz liralık emekli maaşlarıyla sürünenler var… Çocuklarına bir kilo kiraz alıp yediremeyenler var…

Hal böyle iken birtakım politikacılar, medyacılar, iş adamları Nemrud gibi, Firavun gibi lüks ve sefahat içinde yaşıyor.

Bu politikacıların, medyacıların, iş adamlarının bir kısmı dindar…

Haydi dinsizlere fazla bir şey demeyelim, dindar geçinenlerin israf yapması, lüks bataklığına batması, sefahat pisliğine gömülmesi doğru mudur?

Din kardeşleri aç iken nasıl böyle yaşayabilirler?

Bunlar 5 yıldızlı otelleri beğenmiyor, 7 yıldızlılara iniyor. Normal odaları beğenmiyor, kral süitlerinde kalıyor.

Bu adamlar 30 bin dolarlık otomobillere binmeyi bir zül addediyor, 150 bin liralık ihtişamlı binitlerde gurur ve kibir içinde dolaşıyor.

Bilhassa bazı Müslüman devlet ve hükümet adamları ve hanımları, on milyonlarca halkın geçim sıkıntısı çektiği bu ülkede biraz daha dikkatli ve ahlâklı hareket etmelidir.

Nedir o korkunç fiyatlara yaptırılan elmaslı, pırlantalı, yakutlu, zümrütlü, safirli mücevherler…

Nedir o yüz bin liralık lüks saatler…

Lüks bir mağazadan bir kadın çorabının 400 liraya alındığını duyuyoruz. Müslüman politikacılara ve iş adamlarının hanımlarına böyle alış verişler yakışır mı?

Bazı Müslüman politikacılar medyacılar, iş adamları Ağa Han gibi debdebe ve ihtişam içinde yaşıyor.

Kendileri, eşleri, oğulları, kızları, torunları, yeğenleri eski Hint Mihraceleri gibi hayat sürüyor.

Bu memlekette genel bir refah olsa, herkesin tuzu kuru olsa, hiç sefalet ve sıkıntı olmasa yüreğim yanmaz bu kadar.

Kimse bana kızmasın. Yazdıklarım doğru mu değil mi onu düşünsün. Doğruysa herkes kendisine çeki düzen versin. Bunca vatandaşın sefalet ve sıkıntı içinde yaşadığı bu ülkede 400 liraya kadın çorabı alınmaz.”