REKLAMI GEÇ

ERGENEKON NİRE… İRAN NİRE…

22 Şubat 2010 Pazartesi

Ergenekon nire…
İran nire…

Herkes olup bitenle ilgili bir şeyler söylüyor…

Ona göre yorum yapmak ve siyasetin geleceği konusunda da fikir yürütmek istiyor…

Ben ise iki yıl öncesinden beri tek bir düşünce üzerine kilitlendim ve o düşüncemi yazdım durdum…

Bu düşüncenin odağında İran vardı…

Sürekli olarak dünyanın siyasi ve ekonomik durumunun, önümüzdeki 5 yıllık süreç içerisinde İran’a yönelik niyetlere göre değişime uğrayacağını anlattım…

Birçok gelişmeyi İran üzerine getirip dayatmamdan rahatsızlık duyanlar da oldu, gülüp geçenlerde…

Ama iki yıl öncesinden bugünlere kadar kaleme aldığım yazılarıma baktığımda, gelişmelerin yazdıklarımla paralel seyrettiğini ben de, okuyucularım da çok rahat görebildiler…

Bunu bazı okuyucularım da fark etmiş olacak ki “Senin yazdıklarını artık daha bir dikkatle okuyoruz” demeye başladılar.

Neyse gelelim asıl konumuza…

Bir süre önce gazete sayfalarında Son Harekat/ Kod Adı: Yahuda, İhaneti Gördüm ve Ya Gazi Paşa Duyarsa, adlı kitapların yazarı, emekli Jandarma Kd. Albay Erdal Sarızeybek’in bir açıklamasını okudum…

O açıklamada Albay Sarızeybek “…Ergenekon, Amerikan ve İsrail’in Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) kapsamında İran’a müdahalesini sağlamaktır…”

Ne alaka değil mi?

Ergenekon nire…

İran nire…

Ama öyle değil işte…

Özellikle, önümüzdeki 6 aylık dönemin hem dünya hem de Türkiye açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum…

Bugün yaşananlara yönelik bir komplo teorisi de ben ortaya atayım izninizle(!)

Amerika, Afganistan’da olduğu gibi İran’da da kendi elleriyle yarattığı rejimden çok rahatsızdır…

Yıllardır da yıkmayı hesaplamakta ve bir taşla üç-beş kuş vurmak istemektedir…
İran’ı halletmekle Basra Körfezi’ne, o bölgedeki ham madde kaynaklarına ve BOP Projesi’nin temel hedefine ulaşmak istiyor…

Ama İran’a girerken de, Irak’ta olduğu gibi desteğini bekleyip de alamadığı Türkiye’yi es geçmesi mümkün değildir. Çünkü İran, Irak’a hiç benzememektedir. Bunun içinde bırakın bölgeyi, dünyanın en güçlü ordularından biri olan Türk Ordusu’nu yanında görmek istemesi de çok normal değil midir? Hele hele iktidardaki bir Türk Ordusu, öyle tezkereye falan bile gerek kalmadan “ben varım” derse fena mı olur?

Tabi bu durumda, ABD gibi Türkiye’nin de bir taşla üç- beş kuş vurma şansı var mıdır sizce?

Komplo bu ya…

Bence vardır…

Hemen yanı başındaki, yönetim biçimi nedeniyle kendisi için her zaman risk teşkil eden İran’dan, iktidardaki laiklik karşıtı, dini ağırlıklı bir partiden ve en önemlisi de artık ABD için de miadını dolduran isimden…

Hem de bir çırpıda…

Yani ABD ile Türk Ordusu’nun çıkarları üçe /üç çakışıyor gibi görülmüyor mu?

Yoksa siz halen daha bu muhteşem(!) operasyonların ABD’nin izni olmadan mı gerçekleştirildiğini sanıyorsunuz?

Yapmayın…

Bu kadar saf olamazsınız…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı