REKLAMI GEÇ

GÜLE GÜLE KARANFİLLİ HOCAM…

23 Mart 2010 Salı

30 yıl öncesinden tanıdım onu…
Yakasında bir rozet bir de karanfil vardı…
Hoş sohbeti, gazeteciliğe olan sevdası bizim jenerasyona hep örnek oldu…
İstemezdi kimseyi kırmak…
İstemezdi kötü şeyler yazmak…
İstemezdi insanlara asık suratla bakmak…
O, sadece gazetecilerin değil, adeta Denizli’nin gülen, pozitif yüzüydü…
Önüne olumsuz bir haber geldiğinde, kaleme almak adeta yıpratırdı, boğardı onu…
Yazardı yazmasına, gazeteciliğin gereği nedeniyle…
Ama, elinden geldiğince de yumuşatırdı içeriğini…
Dediğim gibi, istemezdi kötü şeyler yazmak…
Çünkü tersti onun yaradılışına, dünyaya kötü bakmak…
Bir gün geldi ortak olduk…
Yolumuz Denizli’nin ilk günlük ofset gazetesi Şehir’in kuruluşunda kesişti…
El ele verdik…
Bir mucizeyi, 7 gazeteci arkadaş birlikte hayata geçirdik…
Gün geldi, yollarımız ayrıldı, ama yüreklerimiz hep sevgi ve saygıyla ritim attı…
Sanki gideceğini biliyordu…
Basın merkezine geldi, başkanlık odasının kapısını kapattı ve dedi ki…
Dediği bizim aramızda kalsın…
Sarıldık öpüştük, helalleştik…
Dün de bekledim dost muhabbetine gelsin diye…
Ama o gelmeden acı haberi geldi…
Karanfilli Hocam, sonsuzluk yolculuğunun ikinci aşamasına adım atmıştı…
Ne mutlu ona ki, gönlümüzde, beynimizde ve yüreğimiz de iz bırakanlardan oldu…
Nur içinde yat Karanfilli Hocam, mekanın Cennet olsun…

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı