REKLAMI GEÇ

OLDU (!!!)

18 Mart 2010 Perşembe

Doğduğunda “BEBEK” oldu.

Doğum yeri Rize’nin Güneysu ilçesiydi.

Ama o “POTAMYALI” olmayı “GÜNEYSULU” olmaya tercih etti.

Annesinin, babasının “EVLADI”, nine ve dedelerinin “TORUNU” oldu.

Büyüdükçe “ÇOCUK” oldu.

İstanbul’un Kasımpaşa semtine taşındılar. “KASIMPAŞALI” oldu.

Okul çağlarına geldiğinde “ÖĞRENCİ” oldu.

İlk ve ortaokul dönemlerinde, fırında satılmadan kalan “BAYAT SİMİTLERİ”, annesine ısıttırıp, satarak harçlığını kazandığında “SİMİTÇİ” oldu.

Lise ve üniversite çağlarında futbol oynayarak “FUTBOLCU” oldu.

Futbol oynadığı mevki itibariyle “GOLCÜ” oldu. Daha sonraki yıllarda, futbol kalelerine değil ama milletin kalesine bol bol gol attı.

Bu dönemde okuduğu İmam Hatip Lisesinden mezun olarak “İMAM” ve “HATİP” oldu.

İMAM olduğu için “DİNDAR” oldu.

Üye olduğu dernek ve teşkilatlarda “MİLİTAN” oldu.

Siyasete atıldı “SİYASETÇİ” oldu.

Evlendi “KOCA” oldu.

Çocukları olduğunda “BABA” oldu.

“Ben tarikata değil, DERGAHA gittim” diyerek “MÜRİT” oldu.

“ASKER” oldu.

Askerde “YEDEK SUBAY” oldu.

Yedek Subaylığı sırasında “KANTİNCİ” oldu.

Günün birinde İstanbul’ a “BELEDİYE BAŞKANI” oldu ama “BEN İSTANBUL’UN İMAMIYIM” diyerek aslını, asla unutmadı.

Kendi yaptırdığı gecekonduda oturarak “GECEKONDULU” oldu.

ÜLKER gurubuna “ORTAK” oldu.

Mal beyanında oğluna olan borcu yüzünden “BORÇLU” oldu.

“Minareler süngümüz, camiler kışlamız” diye bir şiir okudu “OZAN” oldu.

Okuduğu şiir yüzünden günün birinde “MAHKUM” oldu.

Bu durumu “FAKİR EDEBİYATI” ile değerlendirerek “MAĞDUR” oldu.

Danışmanının ABD’ lilere söylediği “bu adamı RÖGARA süpürmeyin” dediğinde “KULLANILAN” oldu.

Günün birinde katakullilerle de olsa “MİLLETVEKİLİ” oldu.

Kurduğu partiye “BAŞKAN” oldu.

Partisi iktidar olduğunda “BAŞBAKAN” oldu.

Başbakan olunca “DEVLET ADAMI” oldu.

El Kaide Terör Örgütünün ikinci adamı olan Yasin El Kadı’ ya “KEFİL” oldu.

“FAKİR” oldu, oğlunu ABD’ lerde bir zenginin “BURSU” ile okuttu.

ABD’ nin güdümünde yürütülen “BOP’ un EŞBAŞKANI” oldu.

Ergenekon davasında “SAVCI” olduğunu kendi söyledi. Vallahi biz söylemedik.

Ekonomik krizi “TEĞET GEÇİRECEĞİZ” diyerek “MATEMATİKÇİ” oldu.

Üniversitelerin kendisine verdiği unvanlarla “FAHRİ DOKTOR” oldu.

Şehidine “KELLE” diyerek “KELLECİ” oldu.

Eli kanlı terör örgütünün liderine “SAYIN” diyerek “SAYAN” oldu.

Partisiyle birlikte “LAİKLİĞE KARŞI EYLEMLERİN ODAĞI” oldu.

“Alt kimlik, üst kimlik” diyerek “KİMLİKÇİ” oldu.

Muhalefet liderlerini “RUH İKİZİ” ilan etti. Onlar da onu İmralı canisinin “RUH İKİZİ” ilan ettiler.

“Bayat simit satarak girdiği ticaret hayatından” elde ettiği servetle, günün birinde “DÜNYANIN EN ZENGİN 8. LİDERİ” oldu.

Geçmişini asla unutmadı “ben de bir zamanlar KUNTA-KİNTE’ydim” dedi “KÖLELİKTEN” “AZAD” oldu.

Çocuklarının çocukları oldu “DEDE” oldu.

Şekeri çıktı “HASTA” oldu.

Yaptığı “AÇILIMLARLA” “AÇILIMCI” oldu.

Davos’ta “ONE MİNUTE”çekti. “RESTÇİ” oldu.

Partisinin Aydın İl Başkanı ilan etti “PEYGAMBER” oldu.

Siyasete atılmadan önce “TOPÇUYDU”,

Siyasete atıldıktan sonra;

ABD destekli “BOPÇU”, kendine muhalefet edenlere karşı “COPÇU”, alt kimlik, üst kimlik tartışmalarıyla “SOYCU-SOPÇU”, dünyanın sayılı zenginlere arasına girerek “…ÇÜ” oldu. (Boşluğu siz doldurun artık).

Kendisi hala bir şeyler olmaya devam ediyor.

Bu kadar çok işi bir arada yapabilecek yetenekte bir BAŞBAKAN’a sahip olduğumuz için, bizler de onun sayesinde “ÇOK ŞANSLI” olduk!!!

(Çoban Rıfat’tan…)

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı