REKLAMI GEÇ

RUHUMUZA FATİHA BİLE OKUNMAYACAK!

29 Ocak 2013 Salı

Geçenlerde uzun yıllar birlikte çalıştığımız gazeteci arkadaşım Seval Uysal beni aradı…

Dedi ki:

“ Denizli’nin gazetecilikle ilgili geçmişine yönelik bir çalışma başlattım. Bu çalışmayla ilgili de birçok insanla görüştüm. Çok yönlü ele almayı hedeflediğim sürecin önemli bir bölümünde de hep sen çıktın karşıma…

Denizli’nin ilk ofset gazetesi ŞEHİR, ilk medya grup olma özelliği taşıyan ve Denizli’nin çok önemli bir dönemine damgasını vuran DEHA ve son olarak halen daha tadını damaklarımızda hissettiğimiz HOROZ  Gazetesi’nin ilk yılları…”

Ardından, Denizli Gazeteciler Cemiyeti’ndeki başkanlık sürecimin de önemini vurguladı ve:

“Seninle geniş bir röportaj yapmak, gazeteciliğin nereden gelip, nereye gittiğini ortaya koymak ve tarihe not düşmek istiyorum” diyerek sözlerini tamamladı…

Seval Uysal’ın böyle bir işe soyunması beni mutlu etti… Çünkü araştırmacı özelliği, detayların ‘değerini bilen’ gazetecilik kimliği, bugün değeri bilinmese de, ileri de bu işi yapmak isteyenlere ışık olacaktır…

Olacaktır da…

Bir taraftan da bu talep, yüreğimde inceden inceye bir sızı yarattı…

Neden mi?

Çünkü bana göre Türkiye de gazetecilik mesleği artık bitti…

Mesleğin mihenk taşı olan muhabirlik tarihe karıştı…

Haber işini ajansa bağladık…

Tek bir merkezden maniple edilmiş haberler, aynı telden nidalarla karşımıza çıkmaya başladı…

Bu mesleği kutsal kılan, haberin namusu anlayışı çoktan unutuldu…

Parayı verenin, haberi öttürdüğü bir dönem, tüm azgınlığı ile sürmeye başladı…

Meslek, dört bir yandan paraya, siyasi güce alet edilerek kuşatıldı…

Gerçek haberin yerini, bülten haberleri…

Gerçek gazetecinin yerini de, yandan çarklı ‘yoldaş’ ve ‘yandaş’ gazeteciliği aldı…

Cezaevine atılanların sayısı ise bizi dünyada utanç duyacağımız bir listenin başına oturttu…

Parayla- haberin bir araya gelmediği yıllar tarih oldu…

Gazetecilerin saygınlığı ayaklar altına alındı…

Hani ‘insanların ruhu gibi eşyaların da, mesleklerin de bir ruhu vardır…’ derler ya…

İşte bizim mesleğimizin ardından, Fatiha okunacak bir ruhu bile kalmadı

Böyle bir ortam da Denizli’nin yerel medya tarihine katkı koymak isteyen değerli meslektaşım Seval Uysal’ın çalışması, bana göre çok daha önem kazanacaktır…

En azından, kaybedilen gazetecilik ruhunun, yeniden kazanılması adına bir umut ışığı olacaktır…

Başarılar Seval kardeş

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorumlar

Altay   -  Bağlantı 28 Ocak 2013, 21:11

Bence gazetecilerde hiçbir değişiklik yok 10 sene ,20 sene veya 50 sene önce neyse bugünde aynı zerre kadar fark yok…

ahmet medeni   -  Bağlantı 28 Ocak 2013, 18:37

İyi de, Bülent Bey saydığınız o bütün olumsuzluklar siz uzayda iken mi oldu..Sanırım en az 20 yıldır siz de gazatacısınız. yani…

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı