REKLAMI GEÇ

BAŞKENTTEKİLER CAN DİĞERLERİ PATLICAN

4 Mayıs 2013 Cumartesi

On Bir Ocak İki Bin On İki’de Milli Eğitim Bakanlığı bir genelge yayınladı. Valiliklere ve Milli Eğitim Müdürlüklerine gönderilen bu genelgenin altında bir imza vardı: Bakan adına Müsteşar M. Emin Zararsız. Ama gönderilen genelge hiç de zararsız değildi. “Başkent dışındaki illerde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı sadece okullarda kutlanacak.” Sudan sebepler sıralanmış gerekçe olarak. Konya’dan Bilgisayar Programcısı Alper Ayhan, Eğitim-İş ve beş kuruluş daha Danıştay’a dava açtı. Yürütme durduruldu iptal oldu genelge. Arkasından bir yönetmelik değişikliği çıkardılar. Altında bütün akil bakanların imzası olan bu yönetmelikle bayramların halkla birlikte kutlanmasını engelleyip öğrencileri okul duvarları içine hapsettiler. Stadyumlarda, şehirlerin, kasabaların, hatta köylerin meydanlarında görkemli bir şekilde kutlanan bayramları, bayram olmaktan çıkardılar. Geçtiğimiz yıllarda amaçları yalnızca bayram yürüyüşü yapmak olan kişilerin üzerine polisi saldılar. Yağmur yağdı, rüzgar esti, gibi bahanelerle bayram kutlamalarını iptal ettiler ya da kendileri katılmadılar.

Hangimiz unuturuz milli bayramlardaki çocuk ve gençlik sevincimizi. Bayram sonrası başarmanın verdiği hazzı nasıl yaşayacak yeni kuşaklar. Okulların bando takımları şehirde kendini nasıl gösterecek.
Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nın “spor” u nereye gidiyor bu yönetmelikle?” Atatürk’ü unutturmaya çalışıyorlar.” Düşüncesi yoğunlaşmaya başladı herkesin beyninde.
Yine bir 19 Mayıs geliyor. Eski bayramların hazırlığı, heyecanı yok kimsede. Tören Komutanı olma sırası gelmiş öğretmenimin heyecan ve isteğine darbe vuruldu. Okul Bandoları caddelere çıkıp gururla çalamayacaklar. Öğrenciler statları doldurup gösterilerini yapamayacak, başarmanın gururunu duyup, Vali’nin tebrik ve teşekkürünü alamayacak. Birlikte başarma duygusu yaşanmayacak.
Bütün bunların sebebi bayramlardan rahatsız olan zihniyet ve o genelgenin altına imza atan akil bakanlar. Tebrik ediyoruz sizi. Tarihin sayfalarına nasıl geçeceğinizi düşündünüz mü hiç?
1 Mayıs İşçi Bayramı yine bayram mı savaş mı olduğu belli olmayan görüntülerle kutlandı. Günlerce önceden yasaklar ilan edildi. Yasaklar her zaman direnişle karşılanır. Aynı direniş yine otaya çıktı. Hiçbir nedenle insanların kafasına nişan alarak gaz bombası atılmaz. Bu ne kin bu ne düşmanlıktır. Genç polis memurlarına psikolojik destek verilmiyor mu? Eksiklik nerede? Bu yılkinden hareketle gelecek yılla ilgili çalışmalar başlatılsa, istenmeyen davranışları sergileyen grup üyelerine ulaşılsa, ters davranışları engellemek için çalışılsa iyi olmaz mı?
Nevruz geliyor daralıyoruz, 1 Mayıs geliyor daralıyoruz. Şimdi 19 Mayıs ve 23 Nisan ve 29 Ekimde de daraltacaklar bizi. Yazık kardeşim vazgeçin inatlaşmaktan. Ülkemizin değerlerine sahip çıkın. Bayramları bayram gibi kutlamamıza izin verin.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı